21. Hukuk Dairesi 2019/5615 E. , 2020/2441 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalı işverene ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozma üzerine ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyeri nezdinde 01/08/2010-22/05/2015 tarihleri arasında geçen ve Kurum"a eksik olarak bildirilen hizmetlerinin tespiti ile yine Kurum"a hiç bildirilmeyen ve eksik olarak bildirilen prime esas kazancın gerçek ücret üzerinden tespiti istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına karşı “uyma” kararı verilmek suretiyle yapılan yargılama neticesinde “davanın reddine, ” karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.Dairemiz bozma ilamı sonrası dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı tarafından 17/02/2010-22/12/2010 tarihleri arası banka hesap dökümünün sunulduğu, davalı işyeri yetkilisi tarafından davacı hesabına değişen tutarda para aktarımı sağlandığı, 10/08/2010 tarihli işlemde “ toplantı, taksi, yemek ” açıklama kaydının yer aldığı, duruşmalarda davalı işyerinin bordrolu tanığının dinlendiği ve tanığın da “ 2011 yılının Ocak ayında işe başladığımda davacı orada çalışıyordu” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Ancak bozmaya uyulduğu halde, bozma gereği yerine getirilmemiştir. 09/05/1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan Mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Davacı işçi, davalı işyerinde ilk hizmetlerinin başladığı tarihten itibaren nitelikli işçi olarak çalıştığını ileri sürmektedir.Nitelikli ve tecrübeli bir işçinin, yaptığı işin özelliğine göre asgari ücret üzerinden ücret alması, hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu durumun belirlenmesi halinde, işveren tarafından asgari ücret üzerinden düzenlenen belgelerin aksinin kanıtlanamayacağı düşünülemez.Somut olayda ; davacı adına davalı işyerince ilk hizmet bildirimlerinin 01/01/2011 tarihinde yapıldığı, davacının da bu tarih öncesinde işyerinde geçen hizmetlerinin tespitini de istediği göz önünde bulundurulduğunda yukarıda yer alan deliller dikkate alınmaksızın, prime esas kazancın Kurum"a hiç bildirilmediği ve eksik olarak bildirildiği sürelerde davacının nitelikli bir işçi olarak çalışıp çalışmadığı yöntemince araştırılmaksızın hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş; ilgili bankadan davacıya ait ihtilaf konusu döneme ait hesap döküm kayıtlarını getirtmek, davacı hesabına davalı işyerince intikal eden tutarları değerlendirmek, davacının hizmet ve ücret tespiti istemlerine yönelik olarak tarafların göstereceği tanıklar ile davalı işyerinin başkaca bordrolu çalışanları re"sen belirlenerek bunların beyanlarına başvurmak, tanıkların adreslerine ulaşılmaması, beyanlarının yetersiz kalması halinde ve davalı işyerinin Kanun kapsamında olmadığı ihtilaf konusu dönem yönünden davacının çalıştığını iddia ettiği adreste Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle komşu işyerlerini tespit edip bu işyerlerinin uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit olunan kayıtlı çalışanları yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, ayrıca ücret tespiti istemine ilave olarak davalı işverenin yaptığı bildirimler ile çalışan işçilerin niteliklerini de karşılaştırarak, işverenin çalıştırdığı işçilerin kıdem ve pozisyonuna göre gerçek ücreti üzerinden bildirilip bildirilmediği üzerinde durmak, davacının eksik olarak bildirilen hizmetlerinin tespit edilmesi halinde prime esas kazancın hiç bildirilmediği ve Kurum"a eksik olarak bildirildiği dönemlerde nitelikli bir işçi olup olmadığını, nitelikli bir işte çalıştırılıp çalıştırılmadığını belirlemek, işverenin aynı pozisyondaki işçilere ödediği ücretlerin gerçeğe uygun olup olmadığını değerlendirmek, bu bildirimlerin gerçeğe uygun olduğunun belirlenmesi halinde, bu ücretleri esas almak, aksi takdirde benzer işi yapan işyerlerinden, gerektiğinde ilgili meslek odasından emsal ücret araştırması yapmak ve toplanan tüm delilleri birlikte değerlendirilerek elde edilecek sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma neticesi yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,18/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.