22. Hukuk Dairesi 2016/26417 E. , 2016/24971 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı, ücret alacağı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalılar avukatlarınca istenilmesi ve davalı .... avukatı tarafından duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 08.11.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı .... adına vekili Avukat ... geldi. Davalı ... ile karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Öncelikle, şu husus belirtilmelidir ki, UYAP sistemine kaydedilen gerekçeli karar ile fiziki dosya içeriğinde bulunan gerekçeli karar arasında farklılıklar vardır. Ancak, UYAP sistemindeki gerekçeli kararda elektronik imzaların eksik olduğu, fiziki dosya içeriğindeki kararın ise mahkeme hakiminin ve katibin ıslak imzalarını taşıdığı anlaşıldığından, temyiz incelemesi, fiziki dosya içeriğindeki ıslak imzalı gerekçeli karar esas alınarak yapılmıştır.
Yabancı para cinsinden alacaklarda, karar ve ilam harcının, o yabancı paranın karar tarihindeki Türk Lirası karşılığı üzerinden (Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası"nca belirlenen efektif satış kuru esas alınarak) hesaplanması gereklidir. Harçlar, kamu düzeni ile ilgili olup görevi gereği mahkemeler ve temyiz halinde Yargıtay"ca kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Dolayısıyla, kamu düzenine ilişkin hususlarda, aleyhe bozma yasağının uygulanmasına imkan yoktur.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece, talep doğrultusunda, Amerikan Doları para birimi üzerinden bir kısım işçilik alacakları hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, bakiye ve karar ilam harcının hesaplanmasında yukarıdaki paragrafda açıklanan hususlara aykırı davranıldığı gibi, alınması gereken bakiye karar ve ilam harcının hazineye gelir kaydına karar verilmesi gerekliliğinin de gözardı edildiği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, davacı tarafça yatırılmış harç miktarlarının da hüküm sonucunda hatalı belirlendiği görülmektedir.
Davalılar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin belirlenmesi bakımından da, davanın reddedilen değerinin (takdiri indirim sebebiyle reddedilen kısım hariç olmak üzere), karar tarihindeki Türk Lirası karşılığı üzerinden (Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası"nca belirlenen efektif satış kuru esas alınarak) hesaplanması gereklidir. Bu halde, mahkemece, davalılar lehine, 3.722,12 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 1.800,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasında haklılık oranının gözetilmemesi bir diğer hatalı yöndür.
Yukarıdaki paragraflarda belirtilen hatalı hususlar, bozma sebebi ise de, hataların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda yazılı sebeplerden, temyiz olunan kararın;
1-Hüküm sonucunda yer alan “Kabul edilen miktar üzerinden alınması gerekli 3.539,40 TL karar-ilam harcından peşin ve ıslahla yatırılan harcın mahsubu ile bakiye 3.412,40 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,” şeklindeki bendin tamamen silinerek yerine, “Karar tarihi itibariyle alınması gerekli, 6.642,29 TL karar ve ilam harcından, bozmadan önceki hüküm gereği 05.06.2012 tarihli sayman mutemedi alındı makbuzuyla davalıdan tahsil edilmiş 2.609,80 TL karar ve ilam harcı ile davacı tarafça yatırılan (dava ve ıslah ile) toplam 1.329,70 TL karar ve ilam harcının mahsup edilerek, bakiye kalan 2.702,79 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına; davacı tarafça yatırılan 1.329,70 TL karar ve ilam harcı ile 15,60 TL başvuru harcının, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,” şeklindeki bendin yazılmasına,
2-Hüküm sonucunda yer alan “Reddedilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 maddesine göre hesap edilen 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekaletnameli vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,” şeklindeki bendin tamamen silinerek yerine, “Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihindeki tarife uyarınca, 3.722,12 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine”
3-Hüküm sonucunda yer alan, “Davacı tarafından yapılan 296,20 TL yargılama giderinden kısmen red ve kabule göre davalılardan alınarak davacıya verilmesine” şeklindeki bendin tamamen silinerek yerine, “Davacı tarafça yapılan 296,20 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre belirlenen 232,96 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına” şeklindeki bendin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalılardan .... yararında takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 08.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.