10. Hukuk Dairesi 2015/18158 E. , 2016/13762 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının basamak intibakı ve yaşlılık aylığı tahsisi istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Öngörülen istisnaları dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 4. maddesi ile bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kollarının uygulaması bakımından sigortalılar, hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar, köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar ve kamu idarelerinde, Kanunda belirtilen şartlara tabi olarak çalışanlar olarak üç sınıfa ayrılmış ve 106. Madde ile “2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun 83, 84, geçici 10 uncu ve ek geçici 6 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri,” yürürlükten kaldırılmıştır.
Anılan kanun ile prime esas kazançların belirlenmesinde 1479 sayılı Kanunda öngörülen basamak sisteminden vazgeçilerek, 80. Maddenin 2. Fıkrasında “4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde belirlenir.
a) Aylık prime esas kazanç, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırı ile üst sınırı arasında kalmak şartı ile kendileri tarafından beyan edilecek günlük kazancın otuz katıdır. Bu sigortalılar tarafından Kurumca belirlenen sürelerde aylık prime esas kazanç beyan edilir. Beyanda bulunmayan sigortalıların aylık prime esas kazancı, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katı olarak belirlenir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
“İsteğe Bağlı Sigorta Başlangıcı Ve Sona Ermesi” başlığını taşıyan 51. Maddenin son fıkrası hükmüne göre de, “İsteğe bağlı sigorta primi ödenmiş süreler, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulamasında dikkate alınır ve söz konusu süreler, bu maddenin üçüncü fıkrası hükmü saklı olmak üzere 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilir.”. İsteğe bağlı sigorta primi, 52. Maddenin ilk fıkrası hükmü gereği “82 nci maddeye göre belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında, sigortalı tarafından belirlenen prime esas aylık kazancın % 32"sidir.”.
Yukarıda açıklanan bu yasal düzenlemeler çerçevesinde, eldeki davaya konu somut olay irdelendiğinde, 01.03.1975 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalılığı bulunan ve 01.01.2008 tarihinden itibaren aynı kanun kapsamında isteğe bağlı sigortalı olan davacının, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğünden itibaren isteğe bağlı sigortalılığının anılan Kanunun 4/1-b bendi kapsamında sigortalılık niteliğinde olduğu belirgindir.
5510 sayılı Kanunun geçici 15. Maddesinin “Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalılardan, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olarak kaydı ve tescili yapılmış olanların bu Kanunun 80 inci maddesine göre belirlenen prime esas kazançlarını Kurumca belirlenecek sürede beyan etmemeleri halinde, ödeyecekleri aylık primler beyanda bulununcaya kadar daha önce ödemiş oldukları gelir basamaklarına karşılık gelen tutarlar üzerinden alınır. …” hükmünün de davacının 01.10.2008 öncesi sigortalılığının 506 sayılı Kanun kapsamında olması nedeni ile eldeki davada uygulama imkanı bulunmadığı gözetildiğinde, davacının Kuruma 5510 sayılı Kanunun 52. maddesi kapsamında prime esas kazancın belirlenmesi için başvurusunun bulunup bulunmadığı sorularak ve yukarıda açıklandığı üzere 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunda prime esas kazançların tespitinde basamak sisteminin bulunmadığı gözetilerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.