Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8186
Karar No: 2013/10543
Karar Tarihi: 19.06.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/8186 Esas 2013/10543 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/8186 E.  ,  2013/10543 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen istirdat-menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2002 yılında boşandıklarını ve müşterek çocuğun velayetinin davalıya verilip çocuk için aylık 200 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, 2003 yılında müşterek çocuğun davalı tarafından davacıya teslim edilip ... ili, ... ilçesinde bulunan ilköğretim okulunda ana sınıfına kaydettirildiğini ve çocuğun 08.09.2008 tarihine kadar davacı yanında kalıp eğitim gördüğünü, müşterek çocuğun 2003-08.09.2008 tarihleri arasında davacı yanında kalmasına rağmen davalının nafaka bedellerinin tahsili için davacı aleyhine icra takibi yaptığını belirterek davalının bakım görevini yapmadığı dönemler için talep edilen bedelden davacının borçlu bulunmadığının tespitine ve davalı tarafa 2008 Eylül ayında ödenen 1.000 TL"nin yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdatına ve % 40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; takip dayanağının mahkeme ilamı olduğunu ve nafakaların ödenmemesi nedeniyle takip yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile, davacının davalıya asıl alacak yönünden 4.910 TL ve işlemiş faiz yönünden 1.597,57 TL borçlu olmadığının tespiti ile bu miktar alacağın davalıdan tahsiline, asıl alacak kısmına dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, %40 tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Bilirkişi raporunu hazırlarken, raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. HUMK. nun 281.maddesine göre, bilirkişi raporu Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
    Ayrıca bir mahkeme kararının gerekçesi, davaya konu maddi olguların mahkemece ne şekilde nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hangi hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyar; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki bağlantıyı gösterir. Tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız bulunduklarını anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla ortaya koyan, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek bir açıklık taşıyan gerekçe bölümünün bulunması zorunludur.
    Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiğini öngören ..."nın 141/3. maddesi ve ona koşut bir düzenleme içeren HMK. nun 297. maddesi (HUMK. nun 388. maddesi), işte bu amacı gerçekleştirmeye yöneliktir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, taraflar arasında görülen boşanma davasında velayeti davalı anneye verilen müşterek çocuk için aylık 200 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, çocuğun 2003-2004 öğretim yılından 08.09.2008 tarihinde nakil isteğiyle okuldan ayrıldığı tarihe kadar davacı baba yanında kaldığı, davalı tarafından 21.01.2009 tarihinde davacı aleyhine 08.01.2005-08.01.2009 dönemi nafaka alacağı için 9.600 TL asıl alacak ve 1.759,20 TL işlemiş faiz üzerinden icra takibi yapıldığı, davacı tarafından davalı adına açılan hesaba 12.09.2005 -26.01.2009 tarihleri arasında toplam 4.690,00 TL ödeme yapıldığı, bu ödemelerden son 5 aya ilişkin toplam 1.200 TLlik kısmın, nafaka borcuna ilişkin olduğunun banka havalelerinde belirtildiği, mahkemece bilirkişi incelemesine gerek görülerek alınan raporda, icra takibine konu asıl alacağın 9.600 TL olup icra takibine ilişkin dönemde davalı tarafa ödenen 4.690 TL düşüldükten sonra icra takibine konu nafaka alacağının 4.910 TL, işlemiş faizin 1.599,57 TL olduğunun belirtildiği ve mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak hüküm oluşturulduğu anlaşılmaktadır.
    Ancak, davalı tarafından başlatılan icra takibine konu 08.01.2005-08.01.2009 nafaka alacağı döneminden 08.01.2005-08.09.2008 tarihleri arasında davacının nafaka yükümlüsü olmadığı, zira, müşterek çocuğun 2003-08.09.2008 tarihleri arasında davacı baba yanında kaldığı, takibe konu olup davacının nafaka yükümlülüğünün bulunduğu( müşterek çocuğun davalı anne yanında olduğu) 08.09.2008-08.01.2009 tarihleri arası nafaka alacağı için davacı tarafından davalı adına açılan banka hesabına, nafaka borcuna ilişkin olduğu havalelerde belirtilen toplam 1.200 TL lik ödeme yapıldığı hususları dikkate alınmak suretiyle hüküm oluşturulması gerekirken yetersiz ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi