11. Hukuk Dairesi 2020/2879 E. , 2020/5305 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19/04/2017 tarih ve 2016/53 E- 2017/336 K. sayılı kararın davacı vekili ve asli müdahil ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi"nce verilen 25/10/2018 tarih ve 2017/1860 E- 2018/1647 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi asli müdahil ... vekili ve davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında Burdur ili, Bucak İlçesi, Kapalı Pazar ve Kültür Kompleksi Yapım İşine ilişkin 27.06.2014 tarihli Alt Tedarikçi sözleşmesi imzalandığını, ancak bu işin yapımını davalı şirket ile gayriresmi ilişkisi olan dava dışı şirketin üstlenmiş olması sebebiyle sözleşmenin fiili olarak uygulanmadığını, davacının yaptığı işlerin karşılığı faturaları dava dışı bu şirkete kestiğini ve bir kısım parasını aldığını, davacı şirketin yüklendiği tüm işleri eksiksiz olarak teslim ettiğini, davalı şirket ile yapılan ve hiç bir zaman yürürlüğe girmemiş olan 27.06.2014 tarihli sözleşmenin 6.4 maddesine istinaden davalı şirkete teminat olarak 100.000,00 TL bedelli çek verildiğini, yapım işinin davalı şirketçe alınmamış olması nedeniyle sözleşmenin ifasının baştan itibaren geçersiz olan bu sözlemeye istinaden alınan teminat çeki ve teminatında geçersiz olduğunu, her ne kadar söz konusu çekte keşide yeri ve tarihi yazılı değil ise de, boş kısımlarının doldurularak sonradan çek vasfı kazandırılmasının ve icraya konulmasının mümkün olduğunu bu nedenle dava açmakta hukuki yararının bulunduğunu ileri sürerek bedelsiz kalan çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile çek yaprağının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Müdahale talebinde bulunan ... vekili, çekin yetkili hamili olduklarını ve iyiniyetli üçüncü kişi konumunda bulunduklarını ileri sürerek müdahale taleplerinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, çeki elinde bulunduran üçüncü kişinin iyi niyetli olmadığını ispat yükünün davacıya ait olduğu, davacı tarafın çeki elinde bulunduranın iyi niyetli olmadığını ispatlayamadığı, dava dilekçesinde davalı şirketçe çek yaprağının boş kısımlarının doldurularak çek vasfı kazandırılıp bankaya ibraz edildiği, ekonomik olarak zorda bulunan şirketin bu çeki ödemesinin zor olacağını ileri sürdüğü, ayrıca davayı açarken sadece Berkay İnşaat A.Ş.’nin davalı olarak gösterildiği, çeki elinde bulunduran ve icra takibine koyan ...’ın davalı olarak gösterilmediği, 03.11.2014 tarihli akite teminat olarak verildiğine dair yazılı bir belge sunulmadığı, iyi niyetli üçüncü kişinin elindeki çekin iptal edilebilmesi için üçüncü kişinin çekin iktisabında kötü niyetli davrandığı hususunun çekin iptalini talep eden tarafından ispatlanması gerektiği, bu hususta da herhangi bir iddia yahut delil sunulmadığı, söz konusu çekte ciro silsilesinin düzgün olduğu ve aksi ispatlanmadığı sürece çeki elinde bulunduran iyi niyetli yetkili hamil konumunda olduğu, dava dilekçesinde menfi tespit ile birlikte çekin iptalinin talep edildiği, üçüncü kişi elinde bulunan ve iyi niyetle hareket etmediği ispatlanamayan üçüncü kişiye yönelik çekin iptalinin söz konusu olamayacağı gibi bu kapsamda menfi tespit kararı alınmasında davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı müdahale talebinde bulunan ... ve davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, 6100 sayılı HMK"nın 65. maddesinin “ (1) Bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabilir. (2) Asli müdahale davası ile asıl yargılama birlikte yürütülür ve karara bağlanır.” şeklinde olduğu, her ne kadar karar başlığında ... müdahil sıfatı ile yer almış ve ... vekili 13.04.2017 tarihli müdahale talebinde bulunmuş ise de dosyaya müdahale harcının yatırılmadığı, bu nedenle usulüne uygun bir asli müdahale talebi bulunmadığı gerekçesiyle müdahale talebinde bulunan ... vekilinin istinaf talebinin reddine, 27.06.2014 tarihli sözleşmenin 6.4.maddesinin incelenmesinde iptali istenen ve menfi tespit istenen 100.000,00 TL bedelli çekin teminat çeki olduğu ve bu kapsamda davacı tarafından davalıya verileceğine dair somut bir bilgi yer almadığı, davacı tarafından bunun dışında çekin teminat çeki olduğuna dair bir delilin dosyaya ibraz edilmediği, her ne kadar mahkemece çekin teminat çeki olduğunun ispatlanamaması yanında menfi tespit ile çekin iptalinin birlikte talep edildiği bu durumda üçüncü kişi elinde bulunan ve iyi niyetle hareket etmediği ispatlanamayan üçüncü kişiye yönelik çekin iptali söz konusu olamayacağı gibi bu kapsamda menfi tespit kararı alınmasında da davacının hukuki yararının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, çek iptali ile menfi tespit davasının birlikte talep edilmesinin mümkün olduğundan mahkemenin gerekçesinin bu yönüyle hatalı olduğu, açıklanan gerekçe ile çekin teminat çeki olduğu ve anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu hususunun usulüne uygun delillerle ispatlanamadığı ve bu gerekçe ile davanın reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönü ile kabulüne karar verilmiş, hüküm müdahale talebinde bulunan ... vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin ve müdahale talebinde bulunan ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, karardan bir örneğin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı ve asli müdahil ..."dan ayrı ayrı alınmasına, 23.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.