Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK.nun 168.maddesi gereği, kambiyo takiplerinde, yetki ve faize itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içinde yapılması gerekir. Takip dosyası incelendiğinde, borçluya çıkartılan ödeme emri tebliğ zarfı görülememiştir. Mahkemece öncelikle itirazın süresinde yapılıp yapılmadığı araştırıldıktan sonra itiraz süresinde ise, işin esası incelenmelidir.
Ayrıca icra takibi, Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 6.5.2009 tarih ve 2009/1750 değişik iş sayılı ihtiyati haciz kararı ile başlatılmıştır. İİK.nun 50. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken HUMK.nun 12. maddesi gereğince ihtiyati haciz kararından sonra bu kararın dayanağı olan alacak davası, haciz kararını veren mahkemede de ikame edilebilir. Anılan hüküm icra dairesinin yetkisini belirlemede de geçerlidir.
Somut olayda ihtiyati haciz kararı, borçlunun itirazı üzerine 22.6.2009 tarihinde kaldırılmış ise de, bu kararın alacaklı tarafından temyizi ve Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin bozma kararı sonrası, borçlunun ihtiyati haczin kaldırılması isteği 15.2.2010 tarihinde reddedilmiştir. Bu durumda ihtiyati haciz kararı halen geçerliliğini koruduğundan, mahkemece yetki itirazının reddi ile diğer itiraz nedenleri incelenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.