Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/3281
Karar No: 2014/6395
Karar Tarihi: 12.06.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/3281 Esas 2014/6395 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/3281 E.  ,  2014/6395 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 22/01/2014
    NUMARASI : 2013/518-2014/14

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Tapuda davalılar adına kayıtlı olan D. Köyü eski 283 parsel sayılı 3400 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminde, 27843 ada 148 parsel sayılı 3432.75 m2 yüzölçümü ve yeni haritası ile malik hanesi “Tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilmiş, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 09.06.2010 ilâ 08.07.2010 tarihleri arasında ilân edilmiştir.
    Orman Yönetimi 08.07.2010 tarihinde, parselin yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidinde kısmen orman sınırları içinde bırakıldığını belirterek, bu bölümün tesbitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, çekişmeli parselin 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer niteliğiyle tapuda Hazine adına kayıtlıyken, Or-Köy Başmühendisliği tarafından 2924 sayılı Kanunun 11 ve 12. maddeleri gereğince satılıp, Hazinenin temliki ile tapuya kaydedildiği, bu nedenle orman sınırları içinde kaldığı iddiasıyla açılan davanın hukukî değer taşımayacağı, çekişmeli parselin yenileme kadastrosunun yapıldığı, bu çalışmanın teknik çalışmalar ile sınırlı olduğu, yenileme kadastrosu nedeniyle tapu siciline geçmiş ya da geçmemiş mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı, yenilemede ilk kadastroda belirlenen sınırlara uyulacağı, tapudaki maliklerin intikal ve ifraz işlemine tabi tutulmaksızın olduğu gibi tapu siciline aktarılacağı gerekçesiyle davanın reddine, dava konusu D. Köyü 27843 ada 148 sayılı parselin 3432.75 m2 olarak tapu kütüğüne aktarılmasına, sınırların ve yüzölçümünün düzeltilmesine karar verilmiş, davacı Orman Yönetimi tarafından esasa ilişkin olarak; davalılar tarafından ise vekâlet ücretine ilişkin olarak temyizi üzerine hüküm, Yarıgay 20. Hukuk Dairesinin 29/11/2011 tarih ve 2011/10468 - 13585 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “ yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işleminin yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı savıyla açılan davalarda kadastro mahkemesi görevli olup, taşınmazın mülkiyetine ve niteliğine ilişkin davalarda kadastro mahkemesinin görevli olmadığı; somut olayda, Orman Yönetiminin çekişmeli taşınmazın yenilemeden önceki haliyle kısmen yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman tahdit içinde kaldığını ileri sürerek, bu bölümün tesbitinin iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istediğine göre, mülkiyete ve tasarrufa ilişkin bu davada genel mahkemenin görevli olduğu, ancak dava aynı zamanda 3402 sayılı Yasanın 22/2-a maddesi ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre yapılan teknik çalışmaya itiraz niteliği taşıdığından, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığının yöntemince araştırılması ve bu yönde olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesinin gerektiği, bu nedenle; mahkemece yapılan çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesiyle 29.11.2006 gün ve 26361 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğe göre yapılacak çalışmalara ilişkin yönetmelik hükümlerine uygun çalışma yapılıp yapılmadığının saptanması, şayet yapılan çalışmaların kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse, bu aykırılıkları giderecek biçimde bir hüküm kurulması, şayet çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı saptanırsa, Orman Yönetiminin bu yöne temas eden davasının reddine karar verilmesi; dava dilekçesinde aynı zamanda taşınmazın bir bölümünün kesinlemiş orman kadastrosu sınırları içinde kalan Devlet Ormanı olduğu iddia edildiğinden, bu davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek, tasarrufa ilişkin bu dava yönünden görevsizliğe karar verilmesi, görevsizlik kararı verilmesi halinde, yargılama giderleri bakımından 01 Ekim 2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 331. maddesinin ikinci fıkrası hükmü de gözetilerek, 3402 sayılı Kanunun 31/3. maddesi gereğince, davada haklı çıkan yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifelerine uygun olarak avukatlık ücretine hükmedilmesi" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece; önceki kararda direnilmesine, çekişmeli taşınmazın tapu kütüğüne aynen aktarılmasına, dava konusu taşınmazın sınırlarının ve yüzölçümünün düzeltilmesine karar verilmiştir.
    Dava dosyası Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenmiş; 19/12/2012 tarih ve 2012/20 - 987 Esas 2012/1255 Karar sayılı kararda “ Dava dilekçesi içeriğinden istemin hangi konuya ilişkin olduğu açıkça anlaşılamadığından, yerel mahkemece öncelikle davacı Orman Yönetimi vekilinden, davasının sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca tesbite itiraz mı, yoksa sadece mülkiyete ilişkin mi olduğu veya her iki istemi de birlikte içerip içermediği hususunun açıklattırılması,
    1) Dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme işlemine itiraza ilişkin ise, Özel Daire bozma kararında değinildiği şekilde araştırma yapılarak çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesiyle, 29.11.2006 tarih ve 26361 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığının saptanması, yapılan çalışmaların kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse, bu aykırılıkları giderecek şekilde hüküm kurulması, çalışmanın kanunun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı saptanırsa, Orman Yönetiminin bu yöne temas eden davasının reddine karar verilmesi,
    2) Orman Yönetiminin davasının yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olması halinde; davanın genel mahkemede görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine; yerel mahkeme kararında olduğu gibi tutanakların da tapu kütüğüne aynen aktarılmasına karar verilmesi,
    3) Davanın hem mülkiyet iddiasına, hem de 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu tesbitine itiraza ilişkin olması halinde ise, yenileme işlemine itiraz istemi yönünden, bozma kararında ve yukarıda 1 nolu bentte değinilen araştırmalar yapılarak, belirtilen şekilde karar verilmesi; mülkiyet iddiası yönünden ise görevsizlik kararı verilmesi" gereğine değinilmiştir.
    Kadastro mahkemesince Hukuk Genel Kurulu kararına uyulmuş, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a uygulamasının kanuna ve teknik ölçülere uygun olduğu anlaşıldığından bu konudaki Orman Yönetiminin talep ve davasının reddine, dava konusu Antalya ili Kepez ilçesi D. Köyü eski 283 parsel yeni 27843 ada 148 parsel sayılı taşınmazın 3432.75 m2 olarak tapu kütüğüne aynen aktarılmasına, dava konusu taşınmazın sınırlarının ve yüzölçümünün
    düzeltilmesine, Orman Yönetimince aynı zamanda taşınmazın bir bölümünün kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kalan Devlet Ormanı olduğu iddia edildiğinden bu dava yönünden 3402 sayılı Kanunun 25, 26 ve 27. maddeleri uyarınca mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli Antalya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, vekâlet, harç ve yargılama giderleri konusunda görevli mahkemece hüküm kurulmasına, karar kesinleştiğinde 22/2-a yönünden dosyanın bir suretinin kesinleştirilerek ilgili tapu müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, karar temyiz edilmeden kesinleşmiş; dava dosyası asliye hukuk mahkemesine aktarılmıştır. Asliye hukuk mahkemesince davanın reddine, yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap edilen 1500.00.-TL"nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Yörede 1946 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1979 yılında kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması bulunmaktadır.
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; asliye hukuk mahkemesi tarafından uyuşmazlığın çözümü için taşınmaz başında keşif yapılmamış; kadastro mahkemesince yapılmış olan keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporları gereğince hüküm kurulmuştur. Ancak, kadastro mahkemesi tarafından yapılan inceleme, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun olup olmadığına yöneliktir. Temyize konu dava ise, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteminden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla kadastro mahkemesince yapılmış olan inceleme ve araştırmalar bu dava açısından uygun ve yeterli olamaz.
    Bu nedenle, mahkemece; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1946 yılı ve 1979 yılında yapıldığı anlaşılan orman tahdidi ile 4999 sayılı Kanunla değişik 9. madde gereğince yapıldığı anlaşılan çalışmalara ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneğinin, 5831 sayılı Kanun hükümleri gereğince kullanım kadastrosu yapılıp yapılmadığı araştırılarak buna dair belgelerin, davaya konu taşınmazın ilk oluşumunda düzenlenen tapulama tesbit tutanağını; tapu kaydının hükmen Hazine adına oluştuğu ve davalılara geçtiği anlaşıldığından buna dayanak oluşturan dava dosyasının, taşınmazı geniş çevrisindeki parsellerle birlikte gösterir pafta örneğinin dosyaya getirtilmesi ve dava dosyasının keşfe hazır hale getirilmesi gereklidir.
    Bundan sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanuna Göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6 - 7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmelidir.
    Çekişmeli yere komşu olan 135, 136, 137, 138, 139, 140, 149, 150 ve 151 sayılı parseller ile aynı adada kalıp parsel numarası anlaşılamayan ve çekişmeli taşınmazın kısmen kuzey ve kuzey doğusunda kalan parsellere ait tapu kayıtları ile bu parseller hakkında da temyize konu dosyada olduğu gibi davalar açılmış ise ilgili dava dosyaları dosyaya getirtilmeli, tümü birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Değinilen yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak kurulan hüküm usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/06/2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi