21. Hukuk Dairesi 2018/4393 E. , 2019/2612 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : ... 1. İş Mahkemesi
A)Davacı İstemi:
Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan davacı sigortalının 50.000,00 TL manevi tazminat ile belirsiz alacak davası olarak şimdilik 1.000,00 TL"lik maddi tazminat tutarının kaza tarihi olan 06/04/2010 tarihinden itibaren davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Yargılama esnasında 19/04/2017 tarihli harçlandırılmış dilekçe ile maddi tazminat talebi 119.600,50 TL olarak ıslah edilmiştir.
B)Davalı Cevabı:
Davalı şirket vekili tarafından sunulan dilekçe ile davacının iş akdinin iş kazası geçirmesi sebebiyle feshedilmediği, davacının şirkete karşı vermiş olduğu zararlardan dolayı dava açma haklarının saklı olduğu, davaya konu iş kazasının davacının kusuru ile meydana geldiği, davacının kendi kusuru ve dikkatsizliği ile meydana gelen iş kazasında illiyet bağı kesilmiş olduğundan müvekkil davalı işverenin iş bu kazayla ilgili sorumluluğu bulunmadığı, davacının tüm tedavi giderlerini işveren şirketçe ödendiği, davacının dürüstlük ilkesine aykırı hareket ettiği, davacının geçirdiği kazanın Sosyal Güvenlik Kurumu" na bildirildiğini ve davacıya geçiçi iş görmezlik ödeneği bağlandığı, Kurum tarafından yapılan ödemelerin tazminat miktarından düşülmesi gerektiği, davacının müvekkili şirketten ayrılır ayrılmaz iş bulduğu, davacının iş kazası sebebiyle iş bulma şansının düştüğü iddiasının gerçeklerden uzak olduğu, şirketten ayrıldıktan 1 hafta sonra başka bir şirkette daha yüksek bir ücretle çalışmaya başladığı, söz konusu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararı:
Mahkemece, “ maddi tazminat talebi yönünden davanın kabulü ile; 119.600,50-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 06.04.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile; takdiren 30.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
D) İstinaf Başvurusu :
Davalı şirket vekili tarafından sunulan istinaf başvuru dilekçesi ile meydana gelen iş kazasında şirketin kusuru bulunmadığı, davacının asli ve tam kusurlu olduğu, %10.3 maluliyet oranının yüksek olduğu, davacının tazminata esas ücretinin haksız fiil tarihindeki 06/04/2010 tarihine göre net ücret olarak kabulü gerekir iken 17/06/2013 tarihindeki ücrete göre hesap edilmesinin hatalı olduğu, brüt ücret üzerinden hesaplama yapılamayacağı, hükmolunan manevi tazminat miktarının fahiş olduğu belirtilerek ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
E)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
Bölge Adliye Mahkemesince HMK"nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasa yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından;
“Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,” karar verilmiştir.
F ) Temyiz:
Davalı şirket vekili tarafından sunulan dilekçe ile maddi tazminat hesabında davacının ücretinin hatalı hesaplandığı, kazanın makine çalışırken temizlik yapması nedeniyle davacının kendi kusurundan dolayı meydana geldiği, manevi tazminat miktarının fahiş olduğu belirtilerek usul ve yasaya aykırı olarak kurulan hükmün bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
G) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
1- Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararlar için kesinlik sınırı, karar tarihi itibariyle 47.530,00 TL’dir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararını, davalı vekili temyize getirmiştir. Bu kapsamda;
Manevi tazminat miktarının, aleyhine hüküm verilen davalı yönünden temyiz sınırının altında kaldığı açıktır.
O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının manevi tazminat yönünden temyiz kabiliyeti olmayıp, davalı vekiline ait temyiz itirazlarının 6100 sayılı HMK."nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİNLİKTEN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
2- Maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının davalı işyerinde 06/04/2010 tarihinde baskı makinesi operatörü olarak çalışmakta iken kaza geçirdiği, iş kazası sonucunda %10,3 oranında maluliyete uğradığı, kazanın meydana gelişinde davacının %25 oranında müterafik kusurunun bulunduğu, hükme esas alınan 21/03/2017 tarihli bilirkişi hesap raporunda işçilik alacağı davasına ilişkin ... 3.İş Mahkemesinin 17/06/2013 tarih ve 2011/474 E., 2013/313 K. sayılı ilamı ile davacının tazminata esas günlük brüt ücretinin 117,65.-TL olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığının belirlenmiş olması karşısında asgari ücretin 4,84 katı üzerinde olan bu ücretin kabul edilerek hesaplamaların yapıldığı, söz konusu mahkeme ilamının Yargıtay denetiminden geçerek onanmak suretiyle kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık maddi zararın belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
İlke olarak iş kazası veya meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi zararı hesaplanırken öncelikle tazminat hesabını doğrudan etkileyecek olan sigortalının gerçek ücretinin açıkça saptanması gerekmektedir. Gerçek ücretin ise işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarından saptanacağı, işçinin imzasının bulunmadığı işyeri ve sigorta kayıtlarının nazara alınamayacağı, işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarının bulunmaması durumunda işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret gözönünde tutularak belirlenmesi gerektiği, Dairemizin giderek Yargıtay"ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Kamu düzenine ilişkin hususlarda usulî kazanılmış haktan söz edilemez. Somut olayda, davacının maddi zararının hesaplanması noktasında ayrıntılı araştırma yapılmadan sadece işçilik alacağı dosyasındaki verilerin dikkate alınarak neticeye varılması hatalı olmuştur.
Yapılması gereken iş öncelikle, işyerinde toplu iş sözleşmesi uygulanıp uygulanmadığı ve uygulanmakta ise sigortalının sendika üyesi olarak veya dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanmadığını belirlemek, asgari ücret ile varsa toplu iş sözleşmesinin uygulanması kamu düzenine ilişkin olup talep olmasa dahi re"sen uygulanması gerektiğinden olay tarihinden hükme esas alınan bilirkişi rapor tarihi olan 21/03/2017 tarihine kadar işyerinde uygulanmakta olan tüm toplu iş sözleşmelerini, imzalı ücret bordrolarını getirterek işyerinde bilinen ücretin asgari ücrete katı oranını dikkate almak, işyerinde toplu iş sözleşmesinin ve imzalı ücret bordrolarının bulunmaması halinde davacının yaptığı işe göre emsal ücretini davacının yaşı, mesleki kıdemi, eğitim durumu da belirtilmek suretiyle ilgili meslek odasından, ticaret odasından ve Türkiye İstatistik Kurumu’ndan daha kapsamlı olarak araştırmak, yine aynı işte ve aynı pozisyonda çalışan başkaca kişiler var ise bu kişileri dinlemek ve böylelikle ücrete dair tüm delilleri bir arada değerlendirerek davacının hükme esas alınabilecek gerçek ücretini tespit etmek, dosyada toplanan tüm delilleri bir arada değerlendirip yeniden hesap raporu almak ve sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın hatalı değerlendirme ve eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesi"nce hatalı değerlendirme sonucu davalı taraf vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup ilk derece Mahkemesi kararının BOZULMASI, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.
H)Sonuç:
1- Manevi tazminat yönünden temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmayıp, davalı vekiline ait temyiz itirazlarının 6100 sayılı HMK."nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİNLİKTEN REDDİNE;
2- Maddi tazminat yönünden temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, , yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece Mahkemesi"ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 04/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.