1. Ceza Dairesi 2019/203 E. , 2019/1487 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Tasarlayarak öldürme
HÜKÜM : Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen hükümlerle ilgili olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Tüm sanıklar hakkında;
- TCK"nin 82/1-a, 62, 53. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezasına ilişkin hükümlere yönelik istinaf başvurularının esastan reddi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 100. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 299. maddesi uyarınca sanıklar ..., ... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme talebinin takdiren REDDİNE karar verilmiştir.
Maktul ...’ı, işledikleri dolandırıcılık suçunu gizlemek amacıyla ve tasarlayarak öldüren sanıkların eyleminin TCK"nin 82/1-a-h maddesine uyduğu gözetilmeden, TCK"nin 82/1-a maddesi uyarınca ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi olarak gösterilmemiştir.
Sanıklar ..., ..., ... ve ... haklarında maktul ...’ı tasarlayarak kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin, sanıklar müdafilerinin istinaf yoluna başvurması üzerine; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucu verdiği 29.12.2017 gün ve 2017/3342 E. 2017/3394 K. sayılı "istinaf başvurusunun esastan reddi" kararının, sanık ... müdafiinin sanığın azmettiren yada birlikte fail olmadığına, gerekçenin çelişkili olduğuna, beraat etmesi gerektiğine, sanık ... müdafiinin eksik incelemeye, sübuta, beraat etmesi gerektiğine, sanık ... müdafiinin delillerin mahkumiyete yeterli olmadığına, beraat etmesi gerektiğine, sanık ... ve müdafiinin suç işlemediğine, beraat etmesi gerektiğine yönelik sebeplerle temyiz edildiği görülmekle bu sebeplerle sınırlı olarak yapılan temyiz incelenmesinde, temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
1- Mahkemenin kabul ve takdirine göre, sanıklar ..., ... ve ... haklarında maktul ..."a yönelik nitelikli kasten öldürme suçu açısından temyiz itirazlarının, Başkan ... ve Üye ..."in karşı oyu ve oy çokluğu ile ESASTAN REDDİNE, sanıklar ..., ... ve ... müdafilerinin tahliye taleplerinin oy çokluğu ile reddine,
2- Sanık ..."ın, maktulden sanık ..."a gayrimenkullerin satımı ile ilgili olarak verilen vekaletlerle gayrimenkullerin ..."un eşinin üzerine devrolunmasını sağlamaktan ibaret eyleminin olduğu, sanığın maktulün öldürülmesi olayında doğrudan ya da dolaylı olarak bir iştirakinin bulunmadığı değerlendirilmekle; sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı olup, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni dikkate alınarak sanık ..."in TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değil ise derhal salıverilmesi için Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 12/03/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.
KARŞI OY:
Ölen ... hakkında düzenlenen 10/10/2014 tarihli otopsi raporunda, 18/07/2014 tarihinde öldüğü bildirilen şahısta kanda alkol bulunmadığı, sistematik toksikolojik analiz yapıldığı, sistematikteki maddelerin bulunmadığı, kişinin kalp damar hastalığı sonucu öldüğünün bildirildiği,
Kabul ve gerekçede ise, ölene verildiği belirtilen ilaçların bilinmemesi, standart toksikolojik analizde taranan maddeler dışında bir ilacın verilmiş olmasının mümkün olduğunun belirtilmesi, kalp krizinin verildiği belirtilen ilaçlar yüzünden veya kişide mevcut kronik kalp hastalığına bağlı ani kardiyak ölüm sonucu olup olmadığının tıbben ayrımının yapılamayacağının kabul edilmesi, sanık ...’ın ilk ifadesinde; ölene verdiklerini söylediği Rixper ve Zyzopin’in sakinleştirici; Unisom’un uyku ilacı oldukları ve ayrıca Viegra ilacı verdikleri, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunun 06/04/2017 tarihli raporunda, kişinin ölümünün, ölene verildiği bildirilen ilaçların yan etkileri sonucu ani kardiyak ölüme bağlı olarak meydana gelmiş olabileceği gibi, kişide mevcut kronik kalp hastalığına bağlı ani kardiyak ölüm sonucu da meydana gelmiş olabileceği, bu iki mekanizma arasında tıbbi ayrım yapılamayacağının bildirilmesi ve tüm dosya kapsamı gözetildiğinde;
Ölen ...’ın ölümünün kendisinde mevcut kronik kalp hastalığının verilen ilaçların etkisi ve tetiklemesi olmaksızın meydana gelmesinin mümkün ve muhtemel bulunması, bu nedenle sanıkların fiili ile ölüm arasında kesin olarak nedensellik bağının kurulamaması karşısında, nitelikli öldürme suçundan sanıklar ..., ... ve ...’ın beraatlerine karar verilmesi gerektiğinden, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin kararının bozulması düşüncesiyle aksi yöndeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayız.