10. Ceza Dairesi 2021/1489 E. , 2021/5737 K.
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Araklı Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24/04//2018 tarihli ve 2018/220 esas, 2018/213 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 16/12/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında 24/01/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle yapılan soruşturma sonucunda; Araklı Cumhuriyet Başsavcılığının 04/03/2014 tarihli, 2014/122 soruşturma, 2014/117 esas ve 2014/64 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Araklı Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
2- Araklı Sulh Ceza Mahkemesi"nin 16/07/2014 tarihli ve 2014/80 esas, 2014/264 sayılı kararı ile, “ sanığın askerde olduğu dosya kapsamından anlaşıldığından, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun 20.maddesi, CMK 223/8 son cümle gereğince yargılamanın sanık askerlikten terhis oluncaya kadar DURMASINA” karar verildiği, kararın 04/09/2014 tarihinde kesinleştirildiği,
3-Sanığın asker kaçağı olduğunun bildirilmesi üzerine Araklı Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2015/108 esas sayılı dosyası üzerinden duruşma açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Araklı Asliye Ceza Mahkemesi"nin 21/10/2015 tarihli ve 2015/108 esas, 2015/441 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı CMK’nın 231/5.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın yokluğunda verilen kararın Araklı Açık Ceza İnfaz Kurumunda 02/11/2015 tarihinde tutanakla tebliğ edildiği,
4-Sanığın denetim süresi içerisinde 01/04/2016 tarihinde işlediği “hükümlünün kaçması” suçu nedeniyle Araklı Asliye Ceza Mahkemesi"nin 31/10/2017 tarihli ve 2016/140 esas, 2017/210 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 292/1 ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı veren Araklı Asliye Ceza Mahkemesine bildirimde bulunulmasına karar verildiği, kararın 30/01/2018 tarihinde istinaf başvurusunun esastan reddi kararı ile kesinleştiği,
5-İhbar üzerine; kanun yararına bozma istemine konu Araklı Asliye Ceza Mahkemesinin 24/04/2018 tarihli ve 2018/220 esas, 2018/213 karar sayılı kararı ile; hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62.maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 25/05/2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan sanık ... hakkındaki kamu davasının, 353 sayılı Askeri Mahkemelerin Kuruluşu ve Yargılama Usulü Hakkında Kanun’un 20. maddesi ve 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanun"un 228/8-son cümlesi gereğince askerlikten terhis oluncaya kadar durmasına dair Araklı (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesi"nin 16/07/2014 tarihli ve 2014/80 esas, 2014/264 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, anılan sanığın asker kaçağı olduğunun ihbar edilmesi üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Araklı Asliye Ceza Mahkemesi"nin 21/10/2015 tarihli ve 2015/108 esas, 2015/441 sayılı kararının 23/11/2015 tarihinde kesinleşmesini takiben, sanığın denetim süresi içinde 01/04/2016 tarihinde işlediği hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan mahkûm edildiğinin ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Araklı Asliye Ceza Mahkemesinin 24/04/2018 tarihli ve 2018/220 esas, 2018/213 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanığın yokluğunda verilen Araklı Asliye Ceza Mahkemesinin 21/10/2015 tarihli kararının Araklı Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü aracılığıyla 02/11/2015 tarihinde tebliğ edilerek kesinleştirildiği anlaşılmış ise de;
Benzer bir olayla ilgili olarak Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 26/06/2018 tarihli ve 2018/3227 esas, 2018/12651 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 35. maddesinin 3. fıkrası gereğince serbest olmayan sanığa tebliğ edilen kararın kendisine okunup anlatılması gerektiği, somut olayda ise kararın sanığa anılan Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü aracılığı ile "okumak/almak suretiyle" tebliğ edildiği, ancak anılan düzenleme uyarınca tebliğ edilen kararın sanığa anlatıldığına dair bir bilginin yer almaması nedeniyle gerekçeli kararın sanığa tebliğ işleminin usulsüz olduğu, kararın kesinleşmediği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması nedeniyle belirlenen denetim süresinin başladığının kabul edilemeyeceği cihetle, hükmün açıklanmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca Araklı Asliye Ceza Mahkemesinin 24/04/2018 tarihli ve 2018/220 esas, 2018/213 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi :
Sanık ... hakkında, 24/01/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan kamu davasının, 353 sayılı Askeri Mahkemelerin Kuruluşu ve Yargılama Usulü Hakkında Kanun’un 20. maddesi ve 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanun"un 228/8-son cümlesi gereğince askerlikten terhis oluncaya kadar durmasına Araklı (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 16/07/2014 tarihli ve 2014/80 esas, 2014/264 sayılı kararı ile karar verildiği, sanığın asker kaçağı olduğunun ihbar edilmesi üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda, Araklı Asliye Ceza Mahkemesinin 21/10/2015 tarihli ve 2015/108 esas, 2015/441 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 23/11/2015 tarihinde kesinleşmesini takiben, sanığın denetim süresi içinde 01/04/2016 tarihinde işlediği hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan mahkûm edildiğinin ihbar edilmesi üzerine, Araklı Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24/04/2018 tarihli ve 2018/220 esas, 2018/213 sayılı kararı ile hakkındaki hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre, sanığın yokluğunda verilen Araklı Asliye Ceza Mahkemesinin 21/10/2015 tarihli kararının Araklı Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü aracılığıyla 02/11/2015 tarihinde tebliğ edilerek kesinleştirildiği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 35. maddesinin 3. fıkrası gereğince serbest olmayan sanığa tebliğ edilen kararın kendisine okunup
anlatılması gerektiği, somut olayda kararın sanığa anılan Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü aracılığı ile "okumak/almak suretiyle" tebliğ edildiği, gerekçeli kararın sanığa tebliğ işleminin usule uygun olduğu, aksinin kabulü halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştirildiği 23/11/2015 tarihinden itibaren 5 yıllık denetim süresinin dolmuş olduğu gözetildiğinde kararın kesinleşmediğinin kabul edilmesi halinde yeniden tebligat işlemi yapılıp kararın kesinleştirilmesinden sonra 5 yıllık denetim süresinin yeniden başlatılmasının sanığın aleyhine sonuç doğuracağı da gözetilerek kanun yararına bozma istemi ihbarnamedeki gerekçe ile yerinde görülmemiştir. Ancak;
Araklı Asliye Ceza Mahkemesi"nin 21/10/2015 tarihli ve 2015/108 esas, 2015/441 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararının, her ne kadar kararda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği belirtilmiş ise de; suç tarihinin 24/01/2014 tarihi olduğu,
28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 65. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 7. Maddesinde yer alan;
(1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında hâlen denetimli serbestlik veya tedavi kararı uygulananlar bakımından Türk Ceza Kanununun 191. maddesi hükümleri çerçevesinde bu tedbirlerin uygulanmasına devam olunur.
(2) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191. maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191. madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.
(3) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191. maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi kararı verilmiş olup da bu yükümlülükleri ihlal eden kişilerin yargılanmasına devam olunur.” şeklindeki ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/4. maddesindeki, "Kişinin, erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır",
şeklindeki düzenlemeler birlikte dikkate alındığında, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının; emredici hüküm olması nedeniyle, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi ve aynı kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde verildiğinin kabulü gerektiği, bu durumda hükmün açıklanması koşullarının da 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesine tâbi olmadığı anlaşıldığından; 5237 sayılı Kanun"un 191/4. maddesinde yer alan düzenleme karşısında, denetim süresi içerisinde yeniden “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu işlemesi halinde hükmün açıklanmasına karar verilebileceği gözetilmeden, sanığın denetim süresi içerisinde işlediği “hükümlünün kaçması” suçu nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilmesi, kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Araklı Asliye Ceza Mahkemesinin 24/04/2018 tarihli ve 2018/220 esas, 2018/213 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince değişik gerekçe ile kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
20/05 /2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.