Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12581
Karar No: 2015/25744
Karar Tarihi: 15.09.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/12581 Esas 2015/25744 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2014/12581 E.  ,  2015/25744 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile ücret alacağı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, davacının SGK"ndan prim ödemelerini doldurması ve emekliliğe hak kazanması nedeni ile ..."ndan kıdem tazminatı alarak işinden ayrılabileceği hakkındaki yazıyı alarak davalıya verdiğini ve işinden ayrıldığını, davacının 2000 yılından beri haftada 7 gün 17:00-08:00 saatleri arasında çalıştığını, genel tatillerde neredeyse 24 saat kesintisiz çalıştığını, 2000 yılından beri yıllık izin kullanmadığını, bordroları imzalamazsa işten çıkarılacağı tehdidi ile bordroları incelemeden imzalamak zorunda kaldığını, davacının maaşının net 2.250 TL. olduğunu, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
    B)Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili, davacının feshe ilişkin beyanlarının doğru olmadığını, davalının iş aktini devamsızlık nedeni ile haklı feshettiğini, çalışma saat ve günlerine ilişkin davacı iddialarının da doğru olmadığını, davacının maaşının net 750.00 TL. olduğunu, davacının tüm hak ve alacaklarının bordrolarla ödendiğini, davacının bordroları imzaladığını, bordroların zorla imzalatıldığı iddiasının gerçeğe uymadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının fazla mesai, bayram genel tatil alacaklarının ödenmediği, ayrıca emekliliği hak ettiği, bu nedenle davacının iş aktini haklı feshettiği, bilirkişi raporunda davacının hak ettiği alacak miktarlarının İş Hukuku ilkeleri çerçevesinde usulünce ve gerekçeleri de belirtilerek gösterildiği, hesaplama yönteminin Mahkeme tarafından benimsendiği, bilirkişi raporunun hüküm vermeye yeter olduğu, davalı vekilince ek rapor alındıktan sonra yıllık izin ücreti alacağına ilişkin davacının imzasını taşıyan belgeler imza edilmiş ise de bu konuda davalı tarafça davacı asıla yemin teklif edildiği ve davacı asılın da yıllık izin konusunda yemin teklifini kabul ederek yemin etmesi karşılığında sunulan belgenin dikkate alınmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    D)Temyiz:
    Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    E)Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Somut olayda, duruşmanın 09/05/2013 tarihli oturumunda 2 numaralı ara kararı uyarınca Akbank Batışehir Şubesi"ne yazılan davacıya ait hesap ekstresi talepli yazı cevabı gelmeden ücret alacağının hüküm altına alınması hatalıdır.
    3- İşçi ücretlerinin ödenmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununun 37 nci maddesine göre, işçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur.
    Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.
    Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.
    4857 sayılı Yasanın 32 nci maddesinde, “Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye ..., ... ve ... sorumlu ... müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler” şeklinde kurala yer verilmiştir. Anılan hükme göre, belli koşulların varlığı halinde ödemeler işçi adına açılacak banka hesabına yatırılmalıdır.
    Somut olayda, 2010 yılı Aralık ayı bordrosunda davacının imzası bulunmaktadır. Dava dilekçesinde her ne kadar davacının bordroları işten çıkarılma tehdidi altında imzaladığı ileri sürülmüş ise de dosyada irade fesadı ispatlanamamıştır. Bu nedenle, 2010 yılı Aralık ayı bordrosunun ödeme belgesi olduğunu hatalı bir yorum sonucu gözetmeyen bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesi hatalıdır.
    Mahkeme tarafından yapılacak iş, 2010 yılı aralık ayındaki ödemenin dikkate alınarak ücret alacağının hesaplanmasıdır. Ancak, davacının tespit edilen gerçek ücreti üzerinden hesaplanacak gerçek ücret alacağından, bu bordrodaki ödeme miktarının mahsup edilmesi gerektiği de gözetilmelidir.
    4-Davacı vekilinin ıslah dilekçesinde kıdem tazminatının tümü için 15/12/2010 tarihinden itibaren faize hükmedilmesini isteyerek kıdem tazminatı faiz başlangıç tarihini de ıslah ettiği gözetilmeksizin talep aşılarak kıdem tazminatına fesih tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalıdır.
    5-Kabule göre, kıdem tazminatına yürütülecek tarih olarak kabul edilen fesih tarihinin kararda belirtilmemesinin infazda tereddüte yol açacağının gözetilmemesi hatalıdır.
    6-Hükmedilen miktarın net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi hatalıdır.
    F)SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15/09/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi