10. Ceza Dairesi 2021/1475 E. , 2021/5743 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Mersin 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24/09/2019 tarihli ve 2019/568 esas, 2019/679 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 04/01/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Şüpheli ... hakkında, 12/05/2017 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 31/05/2017 tarihli ve 2017/25026 soruşturma, 2017/347 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 05/12/2018 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, kararın tebliği ve kesinleşmesi beklenmeksizin 14/07/2017 tarihinde infazı için Mersin Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2-Mersin Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 28/07/2017 tarihli ve 2017/1496 DS sayılı çağrı yazısının tebliğ edildiği, şüphelinin müdürlüğe başvurduğu, 11/08/2017 tarihinde Denetimli Serbestlik Süreci Yükümlü Ön Bilgilendirme Formu imzalatılarak aynı tarihte hastaneye sevkedildiği, hastanenin 19/09/2017 tarihli raporunda sevk tarihinden itibaren 5 gün içinde hastaneye başvurmadığının bildirilmesi üzerine uyarılmasına karar verildiği, uyarı yazısı tebliğinden sonra müdürlüğe başvurduğu ve yeniden hastaneye sevkedildiği, raporda, tedavi gereklerine uygun davranmaması nedeniyle tedaviye uyumsuz olduğunun bildirilmesi üzerine İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunca dosyanın kapatılmasına karar verilerek 27/12/2017 tarihinde Mersin Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3- Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüpheliye tebliğe çıkarıldığı, doğrudan şüphelinin MERNİS adresine çıkarılan tebligatın, şüpheli ile aynı konutta birlikte ikamet eden annesi imzasına 05/12/2018 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi ve kesinleşmesinden sonra infazı için 08/03/2019 tarihinde yeniden Mersin Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
4-Mersin Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 13/03/2019 tarihli ve 2017/1496 DS sayılı çağrı yazısının tebliğ edildiği, şüphelinin müdürlüğe başvurduğu, 03/05/2019 tarihinde Denetimli Serbestlik Süreci Yükümlü Ön Bilgilendirme Formu imzalatılarak aynı tarihte hastaneye sevkedildiği, infaz işlemleri devam ettiği sırada şüphelinin 10/05/2019 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalandığı,
5-Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararınının kaldırılmasına ve her iki soruşturma evrakının birleştirilmesine karar verilerek, şüphelinin 12/05/2017 ve 10/05/2019 tarihli eylemleri nedeniyle 02/07/2019 tarihli, 2017/25026 soruşturma, 2019/9302 esas ve 2019/7048 sayılı iddianame ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Mersin 6. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
6-Mersin 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin kanun yararına bozma istemine konu; 24/09/2019 tarihli ve 2019/568 esas, 2019/679 karar sayılı kararı ile “…kamu davasının
açılmasının ertelenmesi kararının tebliğinden önce bu kararın kesinleştirilip infaza verilmiş olması nedeni ile kovuşturma şartı oluşmadan açılmış kamu davasında 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca yargılamanın durmasına” karar verildiği, kararın 03/12/2019 tarihinde kanun yoluna gidilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine, erteleme süresi içinde 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının 31/05/2017 tarihli ve 2017/25026 soruşturma, 2017/347 sayılı kararını müteakip, adı geçenin denetim süresi içerisinde tekrardan aynı suçu işlediğinden bahisle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonunda, kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın şüpheliye tebliğ edilerek itiraz süresi beklenmeden denetimli serbestlik müdürlüğüne gönderildiği ve şüpheliye itiraz hakkı tanınmadığından bahisle yargılamanın durmasına ilişkin Mersin 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24/09/2019 tarihli ve 2019/568 esas, 2019/679 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Benzer bir olay nedeni ile Yargıtay 10. Ceza Dairesi"nin 09/11/2017 tarihli ve 2017/6829 esas, 2017/5597 karar sayılı ilamı ile, "...şüphelinin hiçbir aşamada bu karara karşı itiraz etmediği ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başladığı, ancak erteleme süresi zarfında 08/11/2015 tarihinde tekrar kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediğinden bahisle yeni bir soruşturma başlatıldığı anlaşılmakla, TCK’nın 191/4. maddesi uyarınca kamu davası açılma koşulları oluştuğundan, yargılamaya devam olunarak esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, “kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüpheliye tebliğ edilmediği” şeklindeki dosya kapsamına aykırı gerekçe ile durma kararı verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir..." şeklinde de belirtildiği üzere,
Dosya kapsamına göre, şüpheli hakkında kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının 31/05/2017 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile 5237 sayılı Kanun"un 191/3. maddesi uyarınca 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesini müteakip, anılan karar şüpheliye 04/08/2017 tarihinde tebliğ edilmiş ve itiraz süresi beklenmeden dosya denetime gönderilmiş ise de; şüpheliye 11/08/2017 tarihinde denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından belirlenen denetim planını ve aynı tarihli devlet hastanesine sevk yazısını elden tebliğ almasına rağmen hastaneye buşvurmadığı, bunun üzerine şüphelinin Mersin Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 09/10/2017 tarihli ve 2017/1496 sayılı uyarı ve aynı tarihli devlet hastanesine sevk yazısını 20/10/2017 tarihinde yine elden almasına rağmen hastaneye gitmediği anlaşılmakla,
5271 sayılı Kanun"un 191/4. maddesinde yer alan,
“Kişinin, erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki düzenleme karşısında, sanık hakkında yargılamaya devam olunarak esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Mersin 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24/09/2019 tarihli ve 2019/568 esas, 2019/679 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
İncelenen dosyada; şüpheli hakkında 12/05/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının 31/05/2017 tarihli ve 2017/25026 soruşturma, 2017/347 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına karar verildiği, karar her ne kadar şüpheliye tebliğ edilmeden 14/07/2017 tarihinde infazı için Mersin Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderilmiş ise de, “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların itiraz yolu açık olmak üzere verilmesi ve şüpheliye tebliğ edilmesi gerektiği, şüpheliye, hakkında verilen karara karşı itiraz hakkı tanınmadan ve kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, ancak; Mersin Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce şüphelinin tedavinin gereklerine uygun davranmaması nedeniyle dosyanın kapatılmasına karar verilerek Mersin Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesinden sonra, bu aşamada Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüpheliye, 05/12/2018 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği ve kesinleşmesinden sonra infazı için 08/03/2019 tarihinde yeniden Mersin Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderilerek usuli eksikliğin tamamlandığı, Mersin Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, infaza devam edildiği sırada şüphelinin 10/05/2019 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine erteleme kararı kaldırılarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/4-b maddesi uyarınca 02/07/2019 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, Mersin 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin kanun yararına bozma istemine konu kararı ile, “ kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın şüpheliye tebliğ edilerek itiraz süresi beklenmeden denetimli serbestlik müdürlüğüne gönderildiği” gerekçesiyle yargılamanın durmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen ve 05/12/2018 tarihinde şüpheliye tebliğ edilerek itiraz edilmeksizin kesinleşen beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüphelinin bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına, denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına ilişkin kararın infazı aşamasında, şüphelinin 10/05/2019 tarihinde, dosya içerisinde bulunan ekspertiz raporuyla niteliği belirlenen uyuşturucu madde ile yakalandığı, şüphelinin beş yıllık erteleme süresi içerisinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiasıyla hakkında kamu davası açıldığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. Maddesinde yer alan , "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir." ve 191/4. fıkrasında yer alan, “Kişinin, erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” ve anılan maddenin 5. fıkrasındaki, "Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz." şeklindeki düzenlemeler dikkate alındığında, sanığın kendisine usulüne uygun şekilde tebliğ olunan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmesinden sonra 5 yıllık erteleme süresi içerisinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurması nedeniyle hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 191.maddesinin 4.fıkrasının (b) bendinde yer alan emredici hüküm nedeniyle kamu davası açıldığı anlaşıldığından; mahkemece kamu davasında yargılamaya devam edilerek esas hakkında karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, dosya içeriğine uygun olmayan gerekçe ile durma kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
D-)Karar:
Açıklanan nedenlerle,
Sanık hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra erteleme süresi içerisinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurduğu iddiasıyla 5237
sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191.maddesinin 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca açılan kamu davasında, yargılamaya devam edilerek esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya içeriğine uygun olmayan gerekçe ile durma kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görüldüğünden; Mersin 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24/09/2019 tarihli ve 2019/568 esas, 2019/679 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince değişik gerekçe ile kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
20/05 /2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.