10. Ceza Dairesi 2021/1468 E. , 2021/5745 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İzmir 32. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 14/02/2020 tarihli ve 2019/718 esas, 2020/124 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 28/12/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Şüpheli ... hakkında, 15/12/2008 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda, 07/01/2009 tarihli ve 2009/195 soruşturma, 2009/1214 esas, 2009/482 sayılı iddianame ile 5237 sayılı TCK’nın 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İzmir 11. Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
2-İzmir 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 25/03/2010 tarihli ve 2009/744 esas, 2010/390 sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın kesinleşmesini takiben infazı için İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
3-İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce, 29/04/2011 tarihli ve 2011/3297 DS sayılı çağrı yazısı tebliğine rağmen müdürlüğe başvurmaması nedeniyle dosya kapatılarak 18/07/2011 tarihinde İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
4-İzmir 11. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 04/10/2012 tarihli ve 2011/1068 esas,2012/ 1704 sayılı kararı ile, sanığın TCK’nın 191/1, 192/3 ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi gereğince “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verildiği, kararın 14/11/2012 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
5-Sanığın denetim süresi içerisinde 24/08/2013 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 09/01/2015 tarihli ve 2014/623 esas, 2015/7 sayılı kararı ile TCK’nın 191/1, 62 ve 50/1-a maddeleri gereğince 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, karar verildiği, kararın 02/07/2019 tarihinde kesinleştiği,
6-İhbar üzerine, kanun yararına bozma istemine konu İzmir 32. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2020 tarihli ve 2019/718 esas, 2020/124 sayılı karar ile; “Hükmün açıklanmasına, sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nın 192/3. maddesinin koşulları oluşmadığından uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği, kararın 24/02/2020 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1, 192/3 ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İzmir (Kapatılan) 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 04/10/2012 tarihli ve 2011/1068 esas, 2012/1704 sayılı kararının 14/11/2012 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 24/08/2013 tarihinde kasıtlı olarak işlediği suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine hakkında yapılan yargılama sonucunda hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İzmir 32. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2020 tarihli ve 2019/718 esas, 2020/124 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemesince sanık hakkındaki hüküm açıklanırken açıklanması geri bırakılan hükümde değişiklik yapılmaksızın mevcut haliyle açıklanması gerektiği, somut olayda, İzmir (Kapatılan) 11. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 04/10/2012 tarihli kararıyla sonuç ceza olarak sanık hakkında 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün bu haliyle açıklanması gerektiği gözetilmeden, ilk hükümden farklı olarak sanık aleyhine olacak şekilde 5237 sayılı Kanun"un 192/3. maddesi uygulanmayarak yazılı şekilde 10 ay hapis cezasına hükmedilmesinde isabet görülmemiştir.”denilerek İzmir 32. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2020 tarihli ve 2019/718 esas, 2020/124 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi gereğince bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
5271 sayılı Kanun’un 231/5. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmesi sebebiyle açıklanması yönünde ihbarda bulunulması üzerine yapılan yargılamada;
5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesinde yer alan "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir. "şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, mahkemesince sanık hakkındaki hüküm açıklanırken açıklanması geri bırakılan hükümde değişiklik yapılmaksızın mevcut haliyle açıklanması gerektiği, somut olayda, İzmir (Kapatılan) 11. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 04/10/2012 tarihli kararıyla sonuç ceza olarak sanığın “5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” karar verildiği ve hükmün bu haliyle açıklanması gerektiği gözetilmeden, ilk hükümden farklı olarak sanık aleyhine olacak şekilde 5237 sayılı Kanun"un 192/3. maddesi uygulanmayarak “10 ay hapis cezasına hükmedilmesi” kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-)Karar:
Açıklanan nedenlerle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; İzmir 32. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 14/02/2020 tarihli ve 2019/718 esas, 2020/124 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
20/05/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.