Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/1463
Karar No: 2021/5747
Karar Tarihi: 20.05.2021

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/1463 Esas 2021/5747 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2021/1463 E.  ,  2021/5747 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Kilis 2.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 21/02/2017 tarihli ve 2015/141 esas, 2017/96 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 07/01/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
    1-Şüpheli ... hakkında,22/03/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 12/01/2015 tarihli, 2014/9012 soruşturma, 2015/105 esas ve 2015/99 sayılı iddianamesi ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Kilis 2.Asliye Ceza Mahkemesi"ne kamu davası açıldığı, iddianemede şüpheli hakkında daha önce Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı"nca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, erteleme kararı tebliğ edilmeden şüphelinin 2.kez uyuşturucu madde kullandığı, şüpheli hakkında erteleme kararı verilmek istendiğinde UYAP sisteminin ikinci kez erteleme kararı yazma yetkisini vermediği, bu nedenle şüpheli hakkında kamu davası açmak gerektiği, mahkemenin de şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbirine hükmetme yetkisi olduğu hususunun belirtildiği,
    2-Kilis 2.Asliye Ceza Mahkemesi"nin kanun yararına bozma istemine konu 21/02/2017 tarihli ve 2015/141 esas, 2017/96 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1.maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın yokluğunda verilen kararın doğrudan sanığın MERNİS adresine tebliğe çıkarılarak 15/03/2017 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2.maddesine göre tebliğ edildiği ve kararın 23/03/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
    3-Şüpheli hakkında daha önce verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı incelendiğinde; Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 17/11/2014 tarihli, 2014/74505 soruşturma, 2014/430 sayılı kararı ile, şüphelinin 09/02/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, erteleme kararının 09/12/2014 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği hususunun Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı"nın cevabi yazısından anlaşıldığı,
    4-Dosya içinde bulunan Bakırköy 26.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 04/03/2016 tarihli ve 2015/193 esas, 2016/79 sayılı kararı incelendiğinde; sanığın 09/02/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle 01/04/2015 tarihli iddianame ile açılan kamu davasında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62.maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 51.maddesi gereğince cezanın ertelenmesine, 1 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, kararın 12/04/2016 tarihinde kesinleştiği,
    5-Sanığın 07/11/2019 tarihinde Kilis 2.Asliye Ceza Mahkemesi"ne dilekçe vererek, Bakırköy 26.Asliye Ceza Mahkemesi"ne ait dosyadaki suç tarihinin 09/02/2014, Kilis 2.Asliye Ceza Mahkemesi"ne ait dosyadaki suç tarihinin ise 22/03/2014 olduğunu, eylemlerin zincirleme suç oluşturduğunu belirterek infazın durdurulmasını ve dosyaların birleştirilerek TCK’nın 43.maddesinin uygulanmasını talep ettiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı"nca verilen 17/11/2014 tarihli ve 2014/74505 soruşturma, 2014/430 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/3. maddesi uyarınca şüpheli hakkında 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin tekrar uyuşturucu madde kullandığından bahisle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Kilis 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 21/02/2017 tarihli ve 2015/141 esas, 2017/96 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesi yeniden düzenlenmiş, 5237 sayılı Kanun"un 191. maddesinin 2. fıkrasında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle yapılan soruşturmalarda beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verileceği öngörülmüş, 4. fıkrasında erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılması gereken durumlar sayılmış, maddenin 6. fıkrasında ise “Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.” hükmüne yer verilmiş ve 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesinde, "soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmünün öngörüldüğü,
    Somut olayda, sanığın 09/02/2014 tarihinde uyuşturucu madde kullanması nedeniyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 17/11/2014 tarihli ve 2014/74505 soruşturma, 2014/430 sayılı dosyasında Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi kararı verilmiş olduğu, 22/03/2014 tarihli suçun 17/11/2014 tarihli erteleme kararından önce işlenmiş olduğundan, her iki suçun zincirleme suç niteliğinde olduğu ve yeni bir erteleme kararı verilmesi gerektiği, bu nedenle kovuşturma şartının gerçekleşmediği ve mahkemece kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Kilis 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 21/02/2017 tarihli ve 2015/141 esas, 2017/96 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Şüpheli ... hakkında, 22/03/2014 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, şüphelinin 09/02/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı"nca verilen 17/11/2014 tarihli ve 2014/74505 soruşturma, 2014/430 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/3. maddesi uyarınca şüpheli hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararı takiben, şüphelinin tekrar uyuşturucu madde kullandığı gerekçesiyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, Kilis 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 21/02/2017 tarihli ve 2015/141
    esas, 2017/96 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
    Kanun yararına bozma istemine konu Kilis 2.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 21/02/2017 tarihli ve 2015/141 esas, 2017/96 sayılı kararının sanığın yokluğunda verildiği, kararın doğrudan sanığın MERNİS adresine tebliğe çıkarılarak 15/03/2017 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2.maddesine göre tebliğ edildiği ve kararın 23/03/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştirildiği,
    Tebligat Kanunu"nun 10/2. maddesinde; “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” düzenlemesi ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsendiği, tebligatın öncelikle bilinen en son adrese, MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin, Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği,
    Somut olayda ise;
    Gerekçeli kararın, sanığın bilinen adresi ve aynı zamanda MERNİS adresi olan " ... Mahallesi ...sokak No:... İç Kapı No: .../İstanbul " adresine ilk önce MERNİS şerhi düşülmeksizin 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesi gereğince tebligat yapılması yerine, doğrudan MERNİS şerhi düşülerek Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince usulsüz olarak tebliğ edildiği,
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309/1.maddesinde yer alan; “Hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtay"ca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na yazılı olarak bildirir” şeklindeki düzenleme karşısında; kanun yararına bozma istemine konu kararın usulüne uygun şekilde kesinleşmediği anlaşıldığından, kararın usulune uygun şekilde tebliği ile kesinleştirilmesinden sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, bu nedenle kanun yararına bozma isteminin bu aşamada reddine, karar vermek gerekmiştir.
    D-)Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenle, Kilis 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 21/02/2017 tarihli ve 2015/141 esas, 2017/96 sayılı kararının, sanığa usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek kesinleştirilmesinden sonra kanun yararına bozma incelemesi yapılabileceğinden, Kilis 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 21/02/2017 tarihli ve 2015/141 esas, 2017/96 sayılı kararına ilişkin kanun yararına bozma isteminin bu aşamada REDDİNE, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine,
    20/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi