3. Hukuk Dairesi 2013/6294 E. , 2013/11117 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen ecrimisil davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacılar vekili dava dilekçesinde; tarafların müşterek murisi olan ..."den intikal eden taşınmazın, murisin ölüm tarihi olan 02.04.2007 tarihinden itibaren davalı tarafından kullanıldığını belirterek miras sebebiyle iştiraken malik olunan taşınmaz için davacıların hisseleri oranında toplam 22.400,00 TL ecrimisilin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; tarafların ortak murisinin sağlığında, yıkık olan binanın tadilatı karşılığında 01.10.2006 tarihinden itibaren davalının taşınmazda oturmasına rıza gösterdiğini bunun üzerine davalının taşınmazda gerekli tadilat ve tamiratları yaptırdığını, yapılan harcamalara ilişkin elinde belgelerin mevcut olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunduğu dilekçe ile; taşınmazın harap halde iken davalının muris ile sağlığında aralarında yaptığı anlaşma gereğince taşınmazı tamir ettiğini, daireye yaklaşık 17.590,00 TL davalı tarafından harcama yapıldığını belirterek davanın reddedilmemesi durumunda söz konusu daireye yapılan 17.590,00 TL harcamanın takas ve mahsubuna karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın bilirkişi raporu doğrultusunda kısmen kabulüne, davalı tarafın sübut bulmayan takas mahsup talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Borçlar Kanunun 118.maddesi uyarınca birbirine alacak ve borçlu olan iki şahıstan biri muaccel olan alacağın aynı cins borcuna takasını bildirebilir. Bu beyanın karşı tarafa ulaşması ile daha az olan borcun tutarı oranında borç sona erer. Takas beyanı şekle bağlı olmadığı için def’i olarak, mahkeme içi beyanla veya karşılık dava olarak ileri sürülebilir.
Açılmış olan bir davada, davalının aynı mahkemede ve aynı dosya üzerinde asıl davacıya karşı dava açmasına ise karşılık dava denir. Mahkemece, asıl dava karşılık dava hakkında tek bir hüküm verilir ise de, asıl dava ve karşılık dava hakkında verilen kararlar ayrı ayrı gösterilir. Bunun sonucu olarak da hükümde asıl dava için ayrı, karşılık dava için ayrı karar ve ilam harcı alınmasına, her dava için de ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.
Ancak, somut olayda davalı, kendisinin de davacılardan alacaklı olduğunu bildirerek takas mahsup talebinde bulunmuş ise de bunun için ayrı bir dava açmayıp (karşı dava için harç yatırılmamış) takas def’inde bulunmakla yetinmiştir.
Mahkemece, davalının takas mahsup talebi, karşı dava olarak nitelendirilip davalı tarafından açılmış karşı davanın reddine karar verilerek ayrı karar ve ilam harcına ve davacı lehine ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2.bendinden sonra gelen ""21,15 TL harcın davalı karşı davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifnamesince hesaplanan 1.200,00 TL nispi ücreti vekaletin davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine, Davalı karşı davacının yaptığı masrafların kendi üzerinde bırakılmasına"" cümlelerinin hüküm fıkrasından çıkartılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 26.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.