Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3349
Karar No: 2020/5309
Karar Tarihi: 23.11.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/3349 Esas 2020/5309 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı banka, genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalayan davalıya karşı başlatılan ilamsız icra takibine karşı vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etti. Davalı ise kredi sözleşmesindeki kefalet limiti ile sınırlı olduğunu, ödendiğini ve borç miktarının kesinleşmediğini ileri sürerek davanın reddedilmesini istedi. Yargılama sonucunda, davalının kefalet limitiyle sorumlu olabileceği kabul edilerek itirazın kısmen iptaliyle takibin devamına karar verildi. Ancak Yargıtay bozma ilamında, mahkemenin banka kayıtları konusunda uzman bir bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme yaptırarak, dava dışı asıl borçlunun borcu da hesap edildikten sonra, davalı kefilin kefalet limiti gözetilerek sorumluluğunun saptanması gerektiği belirtildi. Mahkeme ise gerekli incelemeyi yapmadan eksik karar verdiği için karar bozuldu.
Kanun maddeleri: 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 490. maddesi.
11. Hukuk Dairesi         2020/3349 E.  ,  2020/5309 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İskenderun 2. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 20.11.2018 tarih ve 2015/594-2018/441 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı ile dava dışı asıl borçlu arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalayan davalıya karşı başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalının kredi sözleşmesindeki kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere kredi borcundan sorumlu olduğunu, bu borcun da ödendiğini, davacının iddia ettiği alacağın davalının imzaladığı kredi sözleşmesinden sonra tesis edildiğini, banka tarafından davalıya gönderilen kat ihtarına karşı cevabi ihtarname gönderildiğini, bankanın bildirdiği borç miktarının kesinleşmediğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı banka kredi lehtarına 06.05.2009 tarihinde 80.000,00 TL taksitli ticari kredi kullandırmış ise de, davalının 20.11.2008 tarihi itibariyle kefil olduğu, 32.000,00 TL"lik kredi limitinden mesul tutularak bu limiti aşan kısımdan sorumlu tutulmaması gerekirken 76.004,43 TL üzerinden takip başlatılmasının hatalı olduğu, icra takip tarihi itibariyle kredi limiti olan 32.000,00 TL"den sorumlu olabileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2015/1911 esas ve 2015/7451 karar sayılı ve 20.05.2015 tarihli ilamında yer alan “Dava, genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalıya karşı başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK"nın 67. maddesi hükmü uyarınca iptali istemine ilişkindir. Her ne kadar mahkemece somut olayda banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor alınarak, davalı kefilin kredi limiti kadar sorumlu olduğuna hükmedilmiş ise de hükme esas raporda, asıl borçluya kullandırılan kredi miktarı tespit edilmediği gibi asıl borçlunun borcu hesap edilmeksizin genel kredi sözleşmesi meblağı 80.000,00 TL üzerinden davalı kefilin kefalet limiti mahsup edilerek sonuca varılmıştır. Bilindiği üzere dava ve takip dayanağı genel kredi sözleşmesinin müşterek borçlusu ve müteselsil kefili olan davalı, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 490. maddesi hükmü uyarınca borçtan kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile sorumludur. O halde mahkemece, banka kayıtları üzerinde bankacılık işlemleri konusunda uzman bir bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme yaptırılarak, dava dışı asıl borçluya ne kadar kredi kullandırıldığının tespiti ile, dava dışı asıl borçlunun borcu da hesap edildikten sonra, davalı kefilin kefalet limiti gözetilerek sorumluluğunun saptanması gerekirken, olaya uygun düşmeyen, hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişsiz rapora dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği” gerekçesi ile taraflar yararına bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, kredi sözleşmesinin 57. sayfasında davalının Turhan Süslü için 56.000,00 TL"ye kefil olduğu, buna göre kefalet limitiyle sorumlu olduğu gerekçesiyle, itirazın kısmen iptali ile takibin 56.000,00 TL asıl alacak, 167,25 TL akdi temerrüt faizi, 8,36 TL faizin BSMV"si üzerinden devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Mahkemece özellikle banka genel kredi sözleşmeleri dalında uzman bilirkişi belirlenerek önceki bozma ilamında ayrıntıları yazılı olan hususları içerren denetime elverişli rapor alınarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 23.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi