Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/12225
Karar No: 2013/13146

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/12225 Esas 2013/13146 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacılar, miras bırakanın kendilerinden mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak taşınmaz temlik işlemlerini gerçekleştirdiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil istemiyle davalıya karşı dava açmıştır. Mahkeme, temlikin muvazaalı olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, muris muvazaası olarak tanımlanan muvazaa türünde aynı maddi durumun farklı şekillerde sözleşme yaparak gerçekte bağışlamaya benzediği durumda, tarafların gerçek iradesine uymayan görünürdeki sözleşmeler geçersiz sayılmıştır. Mahkemenin yeterli inceleme yapmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunun 706, Türk Borçlar Kanunun 237 (Borçlar Kanunun 213), Tapu Kanunun 26. maddeleri.
1. Hukuk Dairesi         2013/12225 E.  ,  2013/13146 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 19/04/2012
    NUMARASI : 2011/34-2012/129

    Yanlar arasında görülen tapu  iptali  ve  tescil davası sonunda, yerel mahkemece  davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,  Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece temlikin muvazaalı olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Toplanan deliller ve dosya içeriğine göre;tarafların ortak miras bırakanı olan N... Ç..."in  22.06.2011 tarihinde öldüğü, geride  eşi olan davalı ile ilk eşden olma çocukları olan davacılar ve ikinci eşinden dünyaya gelen dava dışı Ç..."i mirasçı olarak bıraktığı, murisin maliki olduğu 112 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 4 nolu bağımsız bölümü 16.12.1998 tarihinde eşi olan davalıya satış yolu ile temlik ettiği, davacıların miras bırakanın kendilerinden mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak temlik işlemlerini gerçekleştirdiğini ileri sürerek eldeki davayı açtıkları, davalının ise savunmasında, miras bırakanın davacılara da karşılıksız kazandırmalarda bulunduğunu ve temlik konusu taşınmaz dışında da terekesinde çok sayıda taşınmazı olduğunu, murisin mal kaçırmak amacıyla hareket etmediğini ileri sürmüşlerdir.                                           
    Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun 706., Türk Borçlar Kanunun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay  sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. 
    Hemen belirtmek gerekir ki;  bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır. 
    Somut olaya gelince;yukarıda değinildiği üzere murisin gerçek iradesini ortaya koyacak şekilde mahkemece araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca; miras  bırakandan kalan tüm taşınmazarın değerlerinin belirlenmesi sonrasında, dava konusu taşınmazların murisin mal varlığı içerisindeki oranı da gözetilerek değinilen ilkeler çerçevesinde değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. 
    Davacıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü  (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  13.09.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi