MAHKEMESİ:Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında... Köyü 108 ada 3, 149 ada 21, 65 ve 106, 155 ada 86, 113 ve 217, 156 ada 36, 157 ada 10, 161 ada 33 ve 125, 166 ada 49, 167 ada 4, 171 ada 6, 173 ada 63 ve 174 ada 27 parsel sayılı taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinin 1989/109 Esasa sayılı dosyasında dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı ... ve arkadaşları tarafından ... ile Hazine ve ... Köyü aleyhine açılmış olan tescil davası kadastro mahkemesine devredilmiştir.Mahkemece; davanın kabulüne, çekişmeli parsellerin kararda gösterilen payla ile davacı ve davalı gerçek kişiler adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu; ayrıca, komşu parsellerin kişiler adına kesinleştiği belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece davalı taşınmazlardan 155 ada 217 sayılı parsel hüküm yerinde 155 ada 517 sayılı parsel olarak yazılmış ise de, anılan husus maddi yanılgı niteliğinde yazım hatası olarak görüldüğünden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 4. bendi ilk satırında yer alan “517” sayısı kaldırılarak, bunun yerine, “217” sayısının yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.M.U.K"nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 23/06/2014 günü oy birliğiyle karar verildi.