Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6480
Karar No: 2013/11300
Karar Tarihi: 01.07.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/6480 Esas 2013/11300 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/6480 E.  ,  2013/11300 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen menfi tespit-istirdat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    Davacı vekili; müvekkilinin yaptığı inşaatta hazır beton ve taşıma suyu kullanmasına rağmen hakkında kaçak su kullandığı iddiasıyla 19.728,38 TL bedelli kaçak su tutanağı tanzim edildiğini iddia ederek; tutanaktaki bedelden müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; davacının şehir şebeke hattına bağlantı yapmak suretiyle kaçak su kullandığının tespit edildiğini belirterek; davanın reddinini savunmuştur.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilerek; davacının davalıya 16.224,76 TL borçlu olmadığının tespitine ve bu bedel davalıya ödendiğinden davalıdan istirdadına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 7. Hukuk Dairesince, kaçak su tutanağının düzenlendiği yer ile hazır beton faturalarının düzenlendiği yerin aynı bina olup olmadığının saptanması, davacının aynı sokakta başka inşaatının bulunup bulunmadığının araştırılması, ticari defterlerinin incelenmesi, sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerektiği gerekçesi ile hüküm araştırmaya yönelik bozulmuştur.
    Bozmaya uyan mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; davacının davalıya 17.166,04 TL borçlu olmadığının tespitine, 04.09.2007 tarihinde ödenen bu bedelin bu tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; kaçak su kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen borca karşı borçlu olunmadığının tespiti ve ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiş, aşağıda belirtilen iki sebepten dolayı hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    1-Davacı; davalı idarece aleyhine tahakkuk ettirilen 19.728,38 TL bedelli borçtan sorumlu olunmadığının tespitini talep etmiş, mahkemece, 23.06.2009 tarihli ilam ile davacının davalıya 16.224,76 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
    Kararı yalnızca davalı vekili temyiz etmiş, 7. Hukuk Dairesi"nce 23.06.2009 tarihli ilamla hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Davacı temyiz hakkını kullanmadığından mahkemece bozma ilamına uymakla ilk kararda belirtilen hususlarda davalı yararına usuli muktesap hak oluşmuştur. Hal böyle iken mahkemece, aleyhe hüküm verme yasağına aykırı şekilde 16.10.2012 tarihli ilamla davacının davalıya, 17.166,04 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
    O halde mahkemece; hüküm yalnız davalı tarafın temyizi üzerine bozulduğu için temyiz edenin aleyhine bir hüküm kurulmaması gerekirken, açıklanan bu ilkeye aykırı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    2-Kanunda aksi öngörülmedikçe kural olarak herkes iddiasını ispatla yükümlüdür. HMK"nın 190. maddesi gereği; ispat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
    HMK"nın 207 maddesi gereğince (1086 sayılı HUMK. m.298); senetteki çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca onanmamış ise, inkar halinde göz önünde tutulamaz. Bu tür çıkıntı, kazıntı veya silinti mahkemece senedin geçerliliğine ve anlamına etkili olacak nitelikte görülürse, senet kısmen veya tamamen hükümsüz sayılabilir.

    Somut olayda davacı; hazır beton faturaları ibraz ederek, yapmakta olduğu binanın inşaasında kaçak su kullanmadığını iddia etmiştir. Buna göre davacının öncelikli ibraz ettiği hazır beton faturaların dava konusu inşaata ait olduğunu ispatlaması gerekir.
    Davacının sunduğu hazır beton faturaları incelendiğinde; bir kısım hazır beton faturalarında düzenlenen adreslerin sokak ve kapı numaralarının farklı olduğu, yine faturaların bir kısmında inşaatın bulunduğu hem ada ve hem de parsel numaralarının, bazılarında ise sadece parsel numaralarının sonradan daktilo ve kalemle yazıldığı, bunun yanında diğer bir kısım hazır beton faturaları üzerinde bulunan dava dışı yerlere ilişkin adreslerin tamamen çizilerek düzeltilip üzerine kalemle dava konusu kaçak su tutanağının düzenlendiği adresin yazılmış olduğu görülmektedir.
    Davacının davaya konu inşaata ait olduğunu iddia ettiği ve üzerinde düzeltme bulunan 17.11.2005 tarih ve 095321 nolu faturadaki 72 m3 betonun dava konusu inşaata ait olmadığı bilirkişiler tarafından kesin olarak saptanmıştır. Ancak üzerinde düzeltme yapılmış olan diğer faturaların dava konusu inşaata ait olup olmadığı saptanamamıştır.
    Hal böyle olunca mahkemece; üzerinde düzeltme yapılmış hazır beton faturaları dikkate alınmadan yapılacak hesaplama doğrultusunda hüküm tesisi gerekirken, yanılgılı şekilde davacının sunduğu tüm faturaların davaya konu inşaata ait olduğu kabul edilerek hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.

    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi