3. Hukuk Dairesi 2013/8289 E. , 2013/11318 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacılar vekili ile davalılardan İl Özel İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; davalı il özel idaresinin mülkiyetinde bulunan...’da meydana gelen yangın sonucunda, aynı çarşıda kiracı olarak bulunan müvekkillerine ait işyerindeki ticari mallar ile demirbaş eşyaların tamamının hasar gördüğünü, yangının ise davalı ...’ye ait işyerinde işçi olarak çalışan diğer davalı ...’ın işyerine ait jeneratörü çalıştırdığı sırada oluşan benzin parlaması sonucu meydana geldiğini, ayrıca yanıcı maddelerinde satıldığı işyerlerinin bulunduğu çarşıda günün teknolojisine uygun olarak merkezi jeneratör yedekleme sistemi ile yangın çıkması halinde otomatik olarak devreye giren yangın kesici tertibatı kurmayan davalı il özel idaresinin de meydana gelen zarardan sorumlu bulunduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 3.000 TL nin reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 06.02.2008 tarihli ıslah dilekçesi ile de tazminat talebini 82.455,29 TL ye yükseltmiştir.
Davalı İl Özel İdaresi ve ... vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı ... ise, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davalı ...’in meydana gelen olayda kusurlu bulunmadığı, davalı ...’in ise meydana gelen olayda % 40 oranında kusurlu bulunduğu ancak bu davalı hakkındaki davadan feragat edildiği, davalı İl özel idaresinin de meydana gelen olayda % 40 oranında kusurlu bulunduğu, bu nedenle davalı il özel idaresinin oluşan zarardan kusuru oranında sorumlu bulunduğu gerekçesiyle; davalı ... hakkındaki davanın reddine, davalı ... hakkındaki davanın ise feragat nedeniyle reddine, davalı... İdaresi hakkındaki davanın ise kısmen kabulü ile 32.982,17 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılardan... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak; davacı taraf, davalılardan Metin’in haksız fiilin faili olması nedeniyle, İbrahim’in adam çalıştıran olması nedeniyle, diğer davalı... İdaresinin ise yapı maliki olması nedeniyle zararın tamamından sorumlu tutulmalarını istemiştir.
Yerel mahkemece benimsenen 18.12.2007 günlü bilirkişi raporuna göre, olayda davalı ... % 40, davalı... İdaresi % 40 ve dava dışı çarşı esnafı % 20 oranında kusurlu bulunmuşlardır.
Müteselsil (dayanışmalı) sorumluluk kuralına göre, olayda kusurlu olanların her biri, zararın oluşmasına birleşen veya bağımsız hareket eden davranışları ile katkıda bulunduklarından, meydana gelen zararın tamamından müteselsil olarak sorumludurlar. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 163. maddesi (818 Sayılı Borçlar Kanunun 142. maddesi) gereğince müteselsil sorumlulukta zarar görenin dilediği borçluya başvurma hakkı vardır. Dilerse sorumlulardan birine, dilerse hepsine veya bir kısmına karşı dava açabilir. Bu durumda, zararın tamamından yapı maliki olan davalı... İdaresinin sorumlu tutulması gerekir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, adı geçen davalının kendi kusuru oranında sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.