9. Hukuk Dairesi 2016/13639 E. , 2020/2238 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 28.4.1997-3.10.2000, 18.12.2004-27.9.2005 ve 5.10.2005-30.4.2012 tarihleri arasında uluslararası tır şoförü olarak asgari ücret+sefer primi ile çalıştığını, ilk seferin roro veya kara yoluyla yapılmasının akabinde İtalya-Avrupa arası dorse olmak üzere 30-40 gün içinde ortalama 3-4 sefer yaptığını, sefer başına ilk seferden 600 euro ve İtalya-Avrupa arası yapılan seferlerden 500 euro sefer primi aldığını, 1. dönem iş akdinin davalı tarafından haksız ve bildirimsiz feshedildiğini, 2. dönem iş akdinin 1. dönem ile birleştirilmek suretiyle emeklilik nedeniyle sona erdirildiğini, kıdem tazminatının asgari ücret üzerinden ödendiğini, son dönem iş akdinin davalı şirketin nakliye faaliyetlerine son vermesi ve tüm tır şoförlerine çıkış verilmesi nedeniyle haksız ve bildirimsiz olarak sona erdirildiğini, kıdem ve ihbar tazminatının asgari ücret üzerinden ödendiğini, genel tatillerde çalıştığını, sefer primlerinin 2009-2010 yıllarında ekonomik durgunluk gerekçesiyle 50 euro kesilerek ödediğini, bu seferlerden ortalama 200 euro eksik ödeme aldığını, 2009-2010 yıllarında ortalama 4.800 euronun eksik ödendiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fark ihbar tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık ücretli izin ve sefer prim alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunduğunu, iş akdinin 30.04.2012 tarihinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17 ve 18. maddelerine uygun olarak feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatları ile varsa işçilik alacaklarının bordrolaştırılarak banka kanalı ile ödendiğini, davacının 30.04.2012 tarihli ibraname imzalandığını, ikinci dönemin 1 yılın altında olması sebebi ile yıllık izne hak kazanamadığını, çalıştığı genel tatiller için yurda geldiğinde serbest zaman kullandığını, 2008 yılında ekonomik durgunluk sebebi ile alınan kararla 2009 yılına ilişkin olarak harcırahlardan 50 euro kesinti yapıldığını, davacının sunulan dilekçede bu uygulamayı kabul ettiğini, 01.01.2010 tarihinden sonra bu uygulamanın kaldırıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının davalı şirkette 3 dönem halinde çalıştığı, ilk dönem çalışması açısından fesih belgelerinin bulunmadığı, ancak işverence kıdem ve ihbar tazminatı ödemesinin yapıldığı, ibraname alındığı, ibranamede miktarın belirtildiği, ilk dönem çalışmasının kıdem tazminatını hak edecek şekilde sonlandığı, ikinci dönem çalışmasının emekliliği hak ederek sonlandığından bu dönem için de kıdem tazminatına hak kazanacağı, son dönem çalışmasının da işyerinde nakliye faaliyetlerinin durdurulması sebebiyle İş Kanunu’nun 18. maddesine göre sonlandığından bu dönem açısından da kıdem ve ihbar tazminatını hak edeceği, tüm süreler yönünden ödenen kıdem ve ihbar tazminatının mahsubu sonrası bilirkişinin 08/12/2015 tarihli raporunda belirlediği miktar fark kıdem ve ihbar tazminatının davacıya verilmesinin gerektiği, genel tatil çalışması ücretinin ödendiğinin davalı işveren tarafından ücret bordrosu yada eş değer belge ile ispatlanamadığı, her ne kadar sefer ücretinin 50 euro eksik ödenmesine davacının muvafakatı var ise de muvafakatın 31.12.2009 tarihine kadar geçerli olduğu, bu tarihten sonra oluşan dönem için bilirkişinin 08.12.2015 tarihli raporunda 50 euro eksik ödeme yönünden hesapladığı sefer prim ücretlerinin ödendiğinin ispat yükü üzerinde olan davalı işverenin ödemeyi bordro yada benzeri belgelerle ispatlayamadığı, talepte bağlı kalınarak 3.000,00 TL sefer prim alacağının da davacıya verilmesinin gerektiği, ibranamelerin işverenin kesin ibra niteliğinde olmadığı, ibranamede ödenen miktarlar açısından geçerli olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacının davalı işveren nezdinde 28/04/1997-03/10/2000, 18/02/2004-27/09/2005 ve 05/10/2005-30/04/2012 tarihleri arasında olmak üzere 3 dönem halinde çalıştığı, 1. dönemin kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek, 2. dönemin ise emeklilik nedeniyle kıdem tazminatı ödenerek sona erdiği, bu dönemlerin tasfiye olduğu, dönemler arasında zaman farkı olup buna göre kıdem ve ihbar tazminatı açısından davalının zamanaşımı defiide dikkate alınarak, her bir dönemin ayrı ayrı o dönem içindeki kıdemi ve fesih tarihindeki ücreti üzerinden değerlendirilerek ödemelerin faizsiz olarak mahsup edilmesi, varsa dönemsel olarak ayrı ayrı fark kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesi gerekirken 3 dönem çalışmanın tasfiye edilmemiş gibi toplanarak karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.