20. Hukuk Dairesi 2014/3210 E. , 2014/6863 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2007 yılında kadastro sırasında, ... Köyü 101 ada 33 parsel sayılı 237 h. 3782 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 3402 sayılı Kanunun 22/5. maddesi gereğince orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescil edilmiştir.
Davacı ..., taşınmazın bir bölümünün, kendisine ait 101 ada 17 sayılı parsel ile birlikte kullanıldığı iddiasıyla dava açmıştır.Mahkemece taşınmazın 1942 yılında kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, orman tahdidine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1942 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi gereğince yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, dava konusu taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, 3402 sayılı Kanunun 22/5. maddesi gereğince kesinleşen orman kadastrosunun tapu kütüğüne aktarılması amacıyla, taşınmaza ada ve parsel numarası verilmesinin ilgililere yeni dava açma hakkı vermeyeceği, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince orman kadastrosuna itiraz davası açabilmek için öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği gözönünde bulundurularak, davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 25/06/2014 günü oybirliği ile karar verildi.