20. Hukuk Dairesi 2014/4191 E. , 2014/6885 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ..., davalılar Hazine, Orman Yönetimi, ... ve ..., muris ... ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... Köyünde yer alan 3 parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, 1983 yılında annesi ..."den satın aldığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmıştır. Diğer davacı ... ise satış senetlerinin sahte olduğunu ileri sürerek, taşınmazların tüm ... mirasçıları adına tescilini istemiş, ..."nin diğer mirasçıları da ...yanında davaya katılmışlar ve dava dosyaları birleştirilmiştir.
Mahkemece taşınmazların ormandan açma ve orman bütünlüğünü bozar nitelikte olduklarının anlaşıldığı, ancak Hazine ve Orman Yönetiminin tescil talepleri bulunmadığı gerekçesi ile davacıların davalarının reddine karar verilmiş, hüküm davacılar ile bir kısım davalılar tarafından temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 08/02/2006 tarih ve 2005/13479 - 2006/1209 sayılı kararı ile bozulmuştur.Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: "Davacı ... tarafından dayanılan satış senetlerinin murisin ölüm tarihinden sonra düzenlenmiş olması ve senette parmak izi bulunması nedeniyle bu kişinin satın alma konusundaki iddiası yerinde görülmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazları reddedildikten sonra taşınmazların eylemli durumda bir tanesi üzerinde eski ev bulunan zeytinlik, kestanelik ve meyvelik niteliğinde tarım arazisi oldukları, orman araştırmasının yeterli olmadığı belirtilerek uzman orman bilirkişisi eliyle kesinleşmiş orman kadastrosuna ait harita ve tutanakların yöntemince uygulanıp taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının kesin bir biçimde belirlenmesi, orman olmadıklarının anlaşılması halinde zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığı üzerinde durulması; ayrıca, taşınmazların memleket haritası, varsa fotogrametri yöntemiyle düzenlenen paftalar üzerinde yerinin gösterilmesi oluşacak sonuca göre karar verilmelidir." denilmiştir.Mahkemece bozma kararına uyulmuş; bu aşamada yörede genel arazi kadastro çalışmalarına başlanmış, çekişmeli yerler hakkında 111 ada 6, 7 ve 8 sayılı parseller ve 122 ada 61 ve 62 sayılı parseller altında tutanaklarının düzenlenmiş olduğunun anlaşılması üzerine dava dosyası görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Çekişmeli;111 ada 6 parsel sayılı 516.13 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 57 numaralı vergi kaydına dayalı olarak zeytinlik niteliğinde ...,111 ada 7 parsel sayılı 103.59 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 57 numaralı vergi kaydına dayalı olarak avlulu kagir ev niteliğinde ...,111 ada 8 parsel sayılı 411.41 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 57 numaralı vergi kaydına dayalı olarak zeytinlik niteliğinde ...,122 ada 61 parsel sayılı 625.33 m2 yüzölçümündeki taşınmaz belgesiz zilyetliğe dayalı olarak kestane bahçesi niteliğinde ...,
122 ada 62 parsel sayılı 7002.54 m2 yüzölçümündeki taşınmaz belgesiz zilyetliğe dayalı olarak kestane bahçesi niteliğinde ... adlarına tespit görmüş; davacılar ... ve ... bu parsellerin halen asliye hukuk mahkemesinde davalı oldukları ve davalılar ile ilgilerinin bulunmayıp muris ..."ün tüm mirasçıları adına tescillerinin gerektiğini ileri sürürek kadastro tesbitine itiraz davaları açmışlar ve tüm dava dosyaları birleştirilmiştir.
Kadastro mahkemesince davaya konu taşınmazların muris ..."e mirasen ve taksimen intikal eden taşınmazlar olduğu, 6831 sayılı Kanunun 1. maddesine göre orman sayılan yerlerden olmadıkları, davacılardan ..."e satış senedi ile muris tarafından satıldığı iddialarının dayanaksız olduğu, söz konusu satış senetlerinin murisin ölüm tarihinden sonra tanzim edildiği gibi murisin imzasını içermediği, köy yerindeki adet gereği yaşlı kadınların oğullarıyla birlikte yaşamaları halinde taşınmazlarını oğullarının kullanmasının gelenek olduğu, mirasçılar arasında yapılmış geçerli bir taksimde bulunmadığı, 7 parsel üzerinde bulunan evin davalı ... tarafından kullanıldığı, 6 ve 8 parselde bulunan 9 adet meyve ağacı ile 10 adet aşılı delicelerin 2008 tarihli keşifte zeminde bulunmadığı, sonradan bu parsellere dikildiği, 50 yaşlarında 2 adet yaşlı zeytin ağacının muristen kalma olup davalılar ...ve ..."in babası ... tarafından taşınmazın satın alındığı tarihte de zeminde mevcut bulunduğu, bu nedenle kadastro tesbit tarihinde zeminde mevcut bulunmayan meyve fidanları ile başka yerden taşınarak zemine dikilip aşılandığı anlaşılan deliceler yönünden beyanlar hanesine bu davalılar lehine şerh verilemeyeceği gerekçesi ile çekişmeli parsellerin tümünün tesbitlerinin iptaliyle payları oranında muris ... mirasçıları adına tapuya tescillerine, 111 ada 7 sayılı parsel üzerinde bulunan avlulu kagir evin ..."e ait olup onun tarafından kullanıldığı hususunun beyanlar hanesine şerh verilmesine; 6 ve 8 sayılı parsellerde bulunan 9 adet meyve ağacı ile 10 adet aşılı delice yönünden davalılar ... ve ..."in yetkili mahkemelerde dava açmakta muhtariyetine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından satış senetlerinin esas alınması gerektiği; Hazine ve Orman Yönetimi tarafından taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu; davalılar ... ve ... tarafından 111 ada 6, 7 ve 8 sayılı parsellerin muris ... tarafından ..."e satıldığı, onun da taşınmazları ..."a sattığı, kendilerinin murisi olan ... tarafından da bu kişiden satın alınıp kendilerine paylaştırıldığı, taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerine taraflarca müdahalede bulunulmayıp geçen süre içinde 7 sayılı parsel üzerine üç katlı ev yaptıklarını, zilyetliklerinin doğru sebebe dayalı ve geçerli olması nedeniyle 111 ada 6, 7 ve 8 sayılı parsellerin adlarına tescilinin gerektiği ileri sürülerek temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1968 yılında seri bazda yapılıp 28/06/1969 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimi ve gerçek kişilere ayrı ayrı yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 26/06/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.