22. Hukuk Dairesi 2015/20609 E. , 2016/25714 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 22.11.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat ... geldi, karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının, yılın ocak, şubat ve mart ayları hariç olmak üzere, 07:00-19:00 saatleri arasında (birbuçuk saat ara dinlenmeyle) çalıştığı kabul edilerek, fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanmıştır.
Kamyon şoförü olarak çalışan davacının, ayrıca servis şoförlüğü de yaptığı dosya içeriğine göre sabittir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, servis şoförlüğü görevi de nazara alınarak, davacının mesaisinin saat 07:00’de başladığı esas alınmış ise de, davalı tanığı ...’nin “..2-3 arkadaş kendi aramızda sabah işçilerin servisle alınması akşam da bırakılması işini yapardık” şeklindeki beyanından, davacının tek başına servis şoförlüğü yapmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde, söz konusu tanık yeniden dinlenerek, davacının diğer bir kısım işçiyle birlikte dönüşümlü olarak mı, yoksa hergün mü servis şoförlüğü yaptığı hususu sorulmalı, neticeye göre mesaiye başlama saati noktasında yeniden değerlendirme yapılmalıdır.
İşyerinde dini bayramlarda çalışma olmadığının sabit olmasına göre, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, fazla çalışma ücreti hesabında, dini bayram günlerinin dışlanması gerekliliğinin nazara alınmaması hatalıdır. Ayrıca, raporda, çalışılan ulusal bayram ve genel tatil günü ile hafta tatili gününün aynı tarihe denk geldiği günler bakımından, hem hafta tatili ücretinin hem de ulusal bayram ve genel tatil ücretinin hesaplanması suretiyle, mükerrer hesap yapılması da yerinde değildir.
Diğer taraftan, işçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğu da nazara alınarak, tarafların delillerinin ve özellikle her iki taraf tanıklarının beyanlarının birlikte değerlendirilmesinden, yılın ocak, şubat ve mart aylarında, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yapılmadığının kabul edilmesi dosya içeriğine uygun düşecektir. Ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının hesaplanmasında, bu yöne de dikkat edilerek sonuca gidilmelidir.
3-Mahkemece, yıllık izin ücreti alacağının, hüküm sonucunda “ihbar tazminatı” ifadesiyle hüküm altına alınması hatalıdır.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.