22. Hukuk Dairesi 2015/18291 E. , 2016/25715 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, ücret alacağı, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 22.11.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, aylık ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, dosya kapsamına göre, davacının yurt dışındaki çalışmasında aylık ücretinin net 2.000,00 Amerikan Doları olduğu anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da, hesaplamalar belirtilen net tutar üzerinden yapılmıştır. Mahkemece, bu yönün nazara alınmadan, net olarak hesaplanmış miktarların, hüküm sonucunda “brüt” ifadesiyle gösterilmesi hatalı olmuştur.
3-Davacı taraf, bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının, giydirilmiş brüt tutar üzerinden hesaplanması gerektiğini ileri sürmüştür. Esasen de, söz konusu alacakların, giydirilmiş brüt ücret tutarı üzerinden (kıdem tazminatı bakımından tavan sınırlaması saklı kalmak üzere) hesaplanması gereklidir. Bu halde, tazminat alacaklarının hesaplanmasında, giydirilmiş brüt ücret tutarı esas alınarak sonuca gidilmelidir.
4-Dava dilekçesinde, Amerikan Doları cinsinden alacakların, tahsil tarihindeki Türk Lirası karşılığı üzerinden, davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmektedir. Söz konusu talep, gerek eldeki davaya uygulanacak mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 83/2. maddesine; gerekse de yürürlükteki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 99/2. maddesine uygundur. Anılan sebeple, alacaklar Amerikan Doları para birimiyle hüküm altına alınmalı; hüküm sonucunda, infaz aşamasında nazara alınması üzere, fiili ödeme günündeki rayice göre Türk Lirası cinsiyle davalıdan tahsili hususu belirtilmelidir.
5-Davacının bir başka vekili tarafından, iş sözleşmesinin feshi tarihinden sonraki bir tarih olan, 10.05.2011 tarihinde açılan ve ... 10. İş Mahkemesi’nin 2011/618 esas, 2011/597 karar sayılı dosyasında görülen davada, mahkemenin 29.02.2012 tarihli kararıyla davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bahsi geçen davaya ilişkin dava dilekçesinde, davacının, bakiye ödenmemiş aylık ücret miktarının 10.500,00 ... Doları olduğu açıkça ifade edilmiştir. Eldeki davada ise, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 13.200,23 Amerikan Doları tutarında aylık ücret alacağının bulunduğu kabul edilmiştir. ... 10. İş Mahkemesi’nin 2011/618 esas, 2011/597 karar sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde yazılı, ödenmemiş toplam aylık ücret alacağına yönelik beyan, eldeki dava açısından bağlayıcıdır. Bu yönün nazara alınmadan, daha yüksek bir tutarda aylık ücret alacağının kabul edilmesi hatalıdır.
6-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tanıklarının, davacının yurt dışındaki çalışma düzenini bilmesi muhtemel sürenin, 2008 yılının nisan ayının sonuna kadar olduğu kabul edilerek, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları hesaplanmıştır. Ne var ki, yurda giriş çıkış kayıtlarına göre, davacının 24.02.2008-30.06.2008 tarihleri arasındaki sürede Türkiye bulunduğu hususunun gözardı edilmesi hatalı olmuştur.
7-Davacı vekilince, dosyaya 09.11.2014 tarihli dilekçe ekinde, temerrüt ihtarnamesi sunulmuştur. Söz konusu dilekçede, ekte tebliğ evrakı olduğu da belirtilmiş ise de, dosya içeriğinde tebliğ evrakı bulunmamaktadır. Bu halde, davacı vekilinden söz konusu temerrüt ihtarının, tebliğ evrakını sunması ya da tebliğ bilgisini araştırmaya elverişli bilgiyi bildirmesi istenilmeli ve neticeye göre faiz başlangıç tarihinin belirlenmesi açısından, temerrüdün gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilmelidir.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşa tarafa yükletilmesine, davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.