3. Hukuk Dairesi 2013/7848 E. , 2013/11434 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesi ile; davalı şirkete ait Kolej"de kurulu bulunan 2 adet ankesörlü telefondan Mart/2002-Mayıs/2002 döneminde ve 16.10.2002 tarihinden 2003 Haziran ve Ağustos ayına kadar kaçak görüşme yapıldığı (kontör ilerlemesi olduğu)"nın tespit edildiği, yapılan incelemede okulda işçi olarak çalışan diğer davalı ..."ın kaçak görüşmeleri yaptığının tespit edildiği, belirtilen dönemler arası kaçak görüşme miktarının 62.105,77 TL olduğunu iddia ederek, 62.105,77 TL"nin 01.04.2002 tarihinden itibaren %64 avans faizi ile değişen oranlarda hesaplanarak öncelikle davalı şirketten, aksi takdirde diğer davalıdan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesi ile; diğer davalı ..."nın müvekkiline ait okulda gece bekçiliği yaparken, okul sahası içinde bulunan fakat müvekkil şirket ile hiçbir ilgisi bulunmayan umuma açık ankesörlü telefonu kaçak kullanması nedeniyle davanın müvekkili şirkete yöneltilmesinin hukuka uygun olmadığını, davalı ..."nin işi sırasında fakat işi dışında yaptığı telefon hırsızlığından dolayı müvekkilinin sorumlu olamayacağını, zira iş ile eylem arasında illiyet bağı olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Diğer davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davanın ... yönünden kabulü ile, 62.105,77 TL’nin 01/04/2002 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine, davalı ... ve Tur. Hizmetleri A.Ş. yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporuna bakıldığında; davaya konu ilk ankesörlü telefonun bulunduğu yerin okulun koridoru olduğu, 2.ankesörlü telefonun ise okul ön bahçesinde yönetici odasının dış duvarında bulunduğu, her iki ankesörlü telefonun da okul hizmet alanı içerisinde tesis edildiğinin belirtildiği görülmektedir.
Dosya arasında bulunan ... Kurulu Başkanlığı"nın 13.09.2004 tarihli yazısı incelendiğinde, davalı ..."nın 17.10.2001 tarihinde davaya konu kolejde gece bekçisi olarak işe başladığı 01.05.2002 tarihinde işten ayrıldığı daha sonra 17.04.2003 tarihinde bu kez bahçıvan olarak işe başladığı ve kaçak görüşmelerin de 2002 yılının Mart-Nisan aylarında ve 2003 yılı Haziran-Ağustos aylarında yapıldığı, yapılan görüşmelerin pek çoğunun erotik hatlara ve davalı ..."nın memleketi olan ..."ye ait olduğunun tespit edildiğinin belirtildiği görülmektedir.
Şu durumda, davaya konu olan kaçak görüşmelerin yapıldığı tarihlerde davalı ... diğer davalı Şirket"e ait kolejde bir dönem gece bekçisi olarak, bir dönem ise bahçıvan olarak görev yapmıştır. Yine bahsi geçen kaçak görüşmeler okul hizmet alanı içinde tesis edilen ankesörlü telefonlar ile yapılmıştır. Davalı şirkete ait kolejde görevli bulunan davalı ..."nın işi sırasında verdiği zarardan BK"nun 55.maddesi (TBK 66.md.)"ne göre davalı işverenin de müteselsilen sorumlu olması gerekir. Zira davalı işveren hiçbir kusurunun bulunmadığını, meydana gelen zarar türünden bir zararı önlemek için durum ve koşulların objektif olarak gerektirdiği tüm önlemleri aldığını, özellikle çalışanı özenle seçtiğini, onlara zorunlu talimatı verdiğini, çalışmalarını gerektiği gibi gözettiğini ve işletmesini akılcı bir biçimde düzenlediğini ispat edememiştir. (..., Tazminat Hukuku, s.311, ..., 2010)
Mahkemece olaya uygun olmayan gerekçe ile davalı işveren yönünden davanın reddedilmiş olması doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.