Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6851
Karar No: 2014/6946

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/6851 Esas 2014/6946 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/6851 E.  ,  2014/6946 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Kadastro Mahkemesi
    DAVA KONUSU: ... Köyü 2331 sayılı parsel

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayılı hükmün; Dairemizin 28/01/2013 gün ve 2012/6682 E. - 2013/410 K. sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde dahili davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içindeki tüm belgeler incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Yörede 1958 yılında yapılan tapulama/kadastro sırasında... Köyü (Beldesi) 2331 parsel sayılı 5140,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, tarla niteliğiyle davalı gerçek kişinin murisi ... adına tespit edilmiştir. Bu tesbite karşı ... tarafından 17.11.1958 tarihli dilekçe ile taşınmazı validesinin köye hibe ettiğini ve tenkisen hissesinin kendisine verilmesi istemiyle itiraz etmiştir.
    Tapulama Komisyonu, 14.05.1965 tarihli kararı ile, Tapulama Kanununun geçici 2. maddesine göre, tapulama hâkimliğince müdürlüğe devredilen, tapulaması ikmal edilip de, itirazlı bulunan tutanaklara ait tapulama hâkimliğine davaları açılmamış olan 674 adet dosyanın, tapulaması eskiden yapılmış olması sebebiyle, köylerde dosyaların komisyonlarınca tetkik ve tahkiki için gerek mesafenin ilçe merkezinde uzak olması, gerekse o zamana ait bilirkişi ve muhtarları bulmanın mümkün olamayacağı ve sıhhatli bir sonuca varmak mümkün olmadığı, ... İlçesinin bölge merkezine 165 km uzak oluşu ve bundan başka üç ilçesinin daha itirazlı 3000 evrakının komisyona gelmesi ve bu dosyaların ... dâhil 4 ayda sonuca varılması hiçbir şekilde mümkün olmadığı, müddetinde dolmakta olduğu ve mahkemece yapılacak inceleme ve tetkikin daha doğru olacağı gerekçesiyle, Tapulama Kanununun 29. maddesi gereğince 674 adet dosyanın ... Tapulama Hâkimliğine devrine karar verilmiş ve 2331 sayılı parselle ilgili dosya da yukarıda belirtilen gerekçe ile tapulama mahkemesine gönderilmiştir.
    Tapulama Mahkemesi, 24.09.1965 tarihli tensip kararıyla, 2331 parsel sayısıyla ... adına yapılan tesbite,... ’ın 17.11.1958 tarihinde (bu gayrimenkulü validem köye hibe etmiştir, tenkisen hissemin bana verilmesi) kaydıyla vaki itirazı üzerine ihtilaflı olarak mahkemeye tevdi olunan evrak, mahkeme esas defterinin 959/177 numarasına kaydedildiği ifade edilmiştir. Ancak, niçin önceki yıllara ait bir esasa kaydedildiği anlaşılamamıştır. Tapulama mahkemesinin 1959/177 Esasında dava görüldüğü sırada, Orman Yönetimi 16.06.1969 tarihli dilekçesiyle, taşınmazın orman kadastro sınırları içinde kalan bölümünün tespitinin iptali ve bu bölümün orman olarak tapulama dışı bırakılması istemleriyle davaya katılmıştır. ... Tapulama Mahkemesi 15.07.1970 tarih, 1959/177 – 1970/188 sayılı kararıyla, 766 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin “bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte tapulama mahkemesine intikal etmiş olup da, 5602 sayılı Kanuna tevfikan duruşmaları açılmamış bulunan itirazlı parsellere ait dosyalar, 28 inci madde mucibince itirazları tetkik edilmek üzere, tapulama komisyonuna devredilir.” hükmü ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 28. maddesi gereğince tapulama komisyon itirazları inceleyip bir karar vermek zorunda bulundukları ve tapulama komisyonca bir karar verilmesi ve verilecek karara karşı usûl dairesince iş mahkemeye intikal ettiği takdirde, tapulama mahkemesinin işin esasına girişmesi gerektiği gerekçeleriyle, dosyanın... Tapulama Komisyonuna geri çevrilmesine karar verilmiştir. Komisyona gelen dosya uzun süre karara bağlanmamış ve nihayetinde kadastro komisyonu, 29.11.2007 tarihinde “itiraza konu 2331 sayılı parselin ceddinden intikal ve verasetten ... kızı ... ’ın nizasız ve fasılasız malik sıfatı ile zilyet ve tasarrufunda olduğu, itirazcının itiraza konu parselin bu parselin güney batı kısmında bulunan 2333 sayılı parselle ilgili olabileceği, itirazın sehven yapıldığı, itirazcının bu parselde hak ve ilgisinin olmadığı gerek kadastro bilirkişilerinin, gerekse itirazcının oğlu ... ’ın beyanlarından anlaşıldığı gerekçesiyle, tapulama mahkemesinde görülen davaya asli müdahil sıfatıyla katılan ... Yönetiminin itirazı hakkında herhangi bir gerekçe ve karar alınmaksızın, taşınmazın, ... Kızı ... adına 5140,00 m² miktarında ve tarla vasfında tespitine karar vermiş ve bu karar 04.12.2007 – 02.01.2008 tarihleri arasında askı ilâna çıkarılmıştır. Davacı Hazine vekili 02.01.2008 tarihli dilekçesiyle, dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve çevresindeki taşınmazlar ile birlikte orman ile çevrili olduğunu ve taşınmazın ormanla bütünlük sağladığı iddialarıyla dava açmıştır. Orman Yönetimi 09.05.2011 tarihli harçlı dilekçesiyle, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla, taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya tescili istemiyle davaya katılmıştır. Mahkemece, davanın kabulüyle, ... Beldesi, 2331 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün davalı gerçek kişi vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 28/01/2013 gün ve 2012/6682 E. - 2013/410 K. sayılı kararıyla ["" İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve taşınmazın tam kapalılıkta eylemli orman olduğu anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,""] denilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede tespit tarihinden önce 1946 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 23.08.1979 tarihinde ilân edilerek eldeki dava nedeniyle  kesinleşmeyen  aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması vardır.
    Dahili davalı ... vekili, karar düzeltme dilekçesinde; dava konusu taşınmazın kadastrosunun 1958 yılında yapıldığını, bu tarihte taşınmazın resmî belgelerde açık alanda ve kültür arazisi olması nedeniyle, ... Köyü, (Beldesi) 2331 parsel sayılı 5140,00 m² yüzölçümünde tarla niteliği ile belgesiz ve senetsizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı gerçek kişinin murisi ... kızı... adına tespitinin yapıldığını, ancak tespite ... "ın itirazı üzerine devlet kurumlarının ihmali nedeniyle yargılamasının 49 yıl sürdüğünü ve karara bağlanamadığını, bu süre zarfında dava sürdüğünden ve davalı tarafından ekilip biçilemediğinden içerisinde orman ağaçlarının tekrar yetiştiğini, oysa, taşınmaza bitişik komşu taşınmazların tespitlerinin kişiler lehine kesinleşerek tarım arazisi olarak kullanılmakta olduğunu, eğer bu taşınmazda da tespit yetkili organlarca zamanında sonuçlandırılmış olsaydı önceden olduğu gibi tarım arazisi olarak kullanılmaya devam edecek ve orman olmayacaktı, bu nedenlerle, taşınmazın orman olarak Hazine adına tescilini usûl ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
    Kural olarak; açılan bir davanın makul surede sonuçlandırılması ve tarafların maddi hukuk bakımından zarara uğratılmaması esastır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu 1958 yılında yürürlükte bulunan 5602 sayılı Kanuna göre tespiti yapılarak duruşması 509 sayılı Kanuna göre açılmış, 766 sayılı Kanuna göre yargılaması devam etmiş ve 3402 sayılı Kanuna göre de sonuçlandırılmıştır. Taşınmazın hukuki durumunun ve niteliğinin davanın açıldığı ve tespit tarihinde yürürlükte bulunan yasalara ve taşınmazın tespit tarihindeki resmî belgelerdeki konumuna göre çözümlenmesi gerekir.Taşınmaz çevresindeki parsellerle birlikte ... oğlu ... "in iken 1336 yılında öldüğü, geriye mirasçı olarak karısı ve çocuklarının kaldığı, mirasçıların 1932 yılında aralarında paylaşma yaptığı, 2331 sayılı parselin kızı ... "ye kaldığı belirtilerek ... adına tespit edilmiş, bitişiğindeki 2327, 2328, 2329, 2330, 2332, 2333 sayılı parseller diğer mirasçılar adına tespit edilmiş ve kesinleşmiş, halen kişiler adına tapuda kayıtlıdır.Bu nedenle; mahkemece, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yöreye ait 1958 yılından öncesine ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları harita genel komutanlığından amenajman planları bulunduğu yerlerden istenip getirtilerek, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişiler kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası, kesinleşen orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama haritalarının ölçekleri kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de bu haritaların ölçeğine bilgisayar ortamında (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, bu haritalar birbiri üzerine ablike edilerek düzenlenecek bu haritalarda komşu ve yakın komşu parsellerin birlikte gösterilmesi; yine, değişik açı ve uzaklıklarda olan, en az 6 ya da 7 orman tahdit sınır (OTS) noktası görülecek biçimde, dava konusu taşınmaz ile komşu taşınmazların, memleket haritası, kadastro paftası, orman kadastro haritası ile aplikasyon ve 2/B madde uygulama haritasına göre konumu ve orman kadastro haritasındaki sınır noktaları ile varsa aplikasyon haritasındaki sınır noktaları bu haritalar ile paftaların tümü üzerinde ayrı renkli kalemlerle çizilip gösterilmeli ve değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, çekişmeli taşınmazın kadastro tespit tarihinde resmî belgelere göre ziraat arazisi bağ/tarla veya eylemli orman olup olmadığı konusunda araştırma ve değerlendirme yapılmalı; ayrıca, taşınmaz üzerindeki ağaçların cinsi, yaşı, sayısı, kapalılık derecesi, tespit edilmeli, artım burgusu ile ağaçların gerçek yaşı belirlendikten sonra, ağaçların yaşının tespit tarihi olan 1958 yılından öncesine ulaşıp ulaşmadığı belirlenmeli, o tarihte taşınmazın resmî belgelere görede ziraat arazisi bağ/tarla olduğunun belirlenmesi halinde, komşu parsellerin kesinleşen niteliğide dikkate alınmalı, hukukî olgular birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dahili davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile KABULÜ ile Dairenin 28/01/2013 gün ve 2012/6682 E. - 2013/410 K. sayılı onama kararının ORTADAN KALDIRILMASINA ve yerel mahkemenin 08.06.2011 gün ve 2008/1 Esas 2011/207 Karar sayılı hükmünün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 30/06//2014 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi