Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5816
Karar No: 2014/6962

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/5816 Esas 2014/6962 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/5816 E.  ,  2014/6962 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili yörede 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesiyle eklenen EK- 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında ... İlçesi,... Köyünde bulunana ve davacının zilyetliğinde olan 31,11 m² yüzölçümündeki taşınmazın 2/B uygulamasıyla orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olmasına rağmen 2/B haritasının yanlış uygulanması sonucu ölçülmediğini, bu kısmın 2/B ile orman sınırlan dışına çıkarılan alanda kaldığından Hazine adına tapuya tescili ve kullanıcısının davacı olduğunun tesbiti işlemiyle dava açmıştır.Mahkemece davanın kısmen kabulüne, (A) harfi ile gösterilen 25,43 m²"lik kısmın ayrı bir parsel numarası verilerek 2/B vasfında Hazine adına tesbit ve tesciline, beyanlar hanesine kullanıcısının davacı olduğunun yazılmasına; Orman Yönetimi aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın Hazine adına tescili ve davacı yararına zilyetlik şerhi verilmesi talebine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1940 yılında 3116 sayılı Kanun hükümleri gereğince yapılan orman tahdidi ile 21.5.1993 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.Kullanım kadastrosuna başlamadan önce, ilk olarak 2/B paftalarının aplikasyonları yapılır, varsa teknik hatalar düzeltilir ve kullanım kadastrosu bu sınırlar içinde yapılır. Kullanım kadastrosu çalışmasına tâbi 2/B parseli içinde bulunduğu halde, aplikasyon ve teknik hatanın düzeltilmesi çalışmaları sırasında yapılan yanlışlıklar sonucu kullanım kadastrosu sınırları içine alınmayan taşınmazlar varsa; kadastro komisyonunun, 2/B niteliğiyle kesinleşen bir taşınmazın bu alan dışında bırakma yetkisi bulunmadığından; bu taşınmazların 2/B niteliğiyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğunun ve kullanıcısının tespiti amacıyla dava açılabilir ise de tapuya tescili, ancak, 2/B niteliğindeki taşınmazların maliki Hazine tarafından istenebilir.
    Somut olaya gelince, davacı, kullanım kadastrosu sırasında, 2/B parseli kapsamında olduğu halde aplikasyon ve teknik hataların düzeltilmesi işlemi sırasında 2/B parselinin bir bölümünün kullanım kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı ve bu bölüm üzerinde kalan bir kısım taşınmazların kendi fiilî kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak, söz konusu taşınmaz bölümlerinin Hazine adına tescili ve kendi adına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmış, mahkemece talep kabul edilerek dava konuyu yerin Hazine adına tesciline karar verilmiş olması yukarıda açıklanan nedenle doğru olmadığı gibi çekişmeli taşınmazın niteliği konusunda yapılan araştırma da yeterli değildir. Şöyle ki aynı gün temyiz incelemesi yapılan Dairenin 2012/13351, 2013/2129 ve 2013/5816 Esas sayılı mahkemenin ise 2012/12, 2011/227 ve 2011/29 Esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazların P.I numaralı 2/B poligonu içinde kaldığı, ancak, hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporlarında tesbit edilen 2/B sınır noktaları arasında açı, eğim, yön ve uzaklık bakımından benzerlik bulunmadığı gibi dosyada bulunan aplikasyon ve 2/B haritası ile de benzerlik bulunmamaktadır. Orman kadastro haritası ile çelişen bilirkişi rapor ve krokisine dayanılarak hüküm kurulamaz.
    Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için, öncelikle kesinleşmiş orman tahdit ve 2/B tutanakları, haritaları, bu haritaların tesisine esas ölçü krokisi, ölçü ve hesap çizelgeleri getirtilmeli, bundan sonra Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda bir uzman orman mühendisi ve bir harita mühendisi bilirkişiden oluşacak fen bilirkişi kurulu yardımıyla mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, uzman bilirkişi kurulu eliyle, 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince yapılan orman sınır düzeltme çalışmasının, kesinleşmiş orman kadastrosu ve 2/B çalışması tutanak ve haritalarına uygun olarak yapılıp yapılmadığı araştırılmalı; kesinleşmiş orman kadastrosu, varsa aplikasyon ve 2/B haritaları ile Ek 4. madde gereğince düzeltilen 2/B kullanım kadastrosu sınırlarına ilişkin paftalar, ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine aplike edilerek değişik açı ve uzaklıklarda olan, en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktası görülecek biçimde dava konusu taşınmazın ve komşu taşınmazların konumları işaretlenmeli; orman kadastro haritasındaki sınır noktaları, aplikasyon haritasındaki sınır noktaları ve Ek-4 çalışmasıyla düzeltilen orman sınır noktaları, kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle çizilmek suretiyle bilirkişilerden denetime elverişli rapor ve harita alınarak 2/B parseli sınırı ile Ek-4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sınırının çakışıp çakışmadığı; çakışmıyorsa, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin 2/B sahası içinde kalıp kalmadığı kesin ve denetime elverişli şekilde saptanmalıdır. Yapılacak inceleme ve araştırma sonunda, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin Ek-4. madde uyarınca yapılan düzeltme sınırının dışında, ancak, kullanım kadastrosuna tâbi olan 2/B sahasının içinde olduğunu ve davacının kullanımında olduğu anlaşılması halinde, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin 2/B niteliğiyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğunun ve kullanıcısının davacı olduğunun tespitine; Ek-4. madde uyarınca oluşturulan sınır hattının doğru olduğu ve çekişmeli taşınmaz bölümlerinin 2/B sahası dışında kaldığının anlaşılması halinde ise, davanın reddine karar verilmelidir. Yukarıda açıklanan şekilde inceleme yapılmaksızın ve hatalı değerlendirme ile karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA 30/06/2014 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi