3. Hukuk Dairesi 2013/8957 E. , 2013/11593 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkilinin abone olmadan tarımsal sulama amaçlı kaçak elektrik kullandığı belirtilerek davalı tarafından kaçak elektrik tutanağı düzenlenip kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirdiğini, müvekkilinin tutanağa konu yer ile bir ilgisinin bulunmadığını öne sürerek, tahakkuk ettirilen bedelden dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Somut olaya gelince; davalı kurum görevlileri tarafından düzenlenen kaçak elektrik zaptında, davacının abone olmaksızın tarımsal sulama amacıyla kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği görülmüştür. Mahkemece zarar yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, elektrik mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, tutanağa eklenen krokide davacı tarafından kullanıldığı belirtilen tarımsal sulama tesisinin keşif tarihi itibariyle arazide bulunmadığı, köyde davacı adına aboneli kuyu bulunduğu, davacının aboneli kuyusunda keşif günü yapılan incelemede kaçak elektrik kullanımına rastlanmadığı açıklanmıştır. Fen bilirkişi tarafından tazmin edilen raporda ise, dava konusu olan davacının aboneli tarımsal sulama kuyusu üzerinde inceleme yaptığını, davalı görevlileri tarafından çizilen ve kaçak elektrik tutanağına eklenen krokinin koordinatlarının davacının aboneli tarımsal sulama kuyusuna ilişkin yere uymadığı belirtilmiştir. Zabıta marifetiyle yapılan araştırma sonucunda, tutanak tarihinden sonraki tarih olan 05.10.2012 tarihi itibariyle davacının köyde abonesiz kuyusu bulunmadığı, davacının aboneli kuyusunu dava dışı kişiye devrettiği bildirilmiştir. Mahkemece alınan bu raporlar benimsenerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Dava konusu su kuyusunun davacının aboneli kuyusu olmayıp, kaçak elektrik tutanağına konu ve ekli krokide .../...
işaretlenen başka bir su kuyusu olduğu, tutanak tarihi itibariyle ve tutanağa konu su kuyusuna ilişkin araştırma ve inceleme yapılması gerektiği kuşkusuzdur. Yargılama sırasında dava konusu tutanağın düzenlendiği yerde kimin ve hangi tarihten itibaren faaliyette bulunduğu ilgili tüm kurumlardan araştırılmamış, zabıta araştırması tutanak tarihi ve tutanağa konu yer itibariye yapılmamış, tutanak mümzileri de dinlenmemiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece dava konusunun, davacının aboneli kuyusu olmayıp, tutanağa ekli krokide işaretlenen ve abonesiz kaçak kullanılan kuyu olduğu dikkate alınarak, kaçak elektrik tutanağına konu kuyunun bulunduğu taşınmazın tapu kaydı Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek taşınmazın davacı adına kayıtlı olup olmadığının tespit edilmesi, tutanak düzenlenen taşınmazda davacının faaliyette bulunup bulunmadığı, faaliyette bulunuyor ise faaliyetin hangi tarihten itibaren başladığının ilgili İlçe Tarım Müdürlüğü, muhtarlık ve diğer kurumlardan sorulması, tutanak tarihi itibariyle ve tutanağa konu yere ilişkin olarak davacı tarafından kullanılan kuyu olup olmadığının belirlenmesi için zabıta araştırması yapılması, mahallinde keşif yapılarak tutanak düzenleyicilerinin tutanağa konu kuyunun bulunduğu yeri gösterilmelerinin sağlanması, davacının kaçak elektrik kullandığının tespiti halinde ise dosya konusunda uzman başka bir bilirkişi veya bilirkişi heyetine verilerek davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin hesaplanması için rapor alınması, daha sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.