Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/13190
Karar No: 2013/13416
Karar Tarihi: 25.09.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/13190 Esas 2013/13416 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davanın konusu tapu iptali ve tescil isteğinde bulunan davacıların vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayandırılmıştır. Mahkeme, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, dosya üzerinde gerekli inceleme yapılmayarak hüküm tesisi yapılmıştır. Vekilin vekalet görevini kötüye kullanması durumunda Türk Medeni Kanunu'na göre sorumlu olduğu ve vekil edeni zarara uğratması durumunda geçerliliği kalmayacağı belirtilmiştir. Ayrıca, üçüncü kişi vekilin kötü niyetli olması ve vekalet görevinin kötüye kullanıldığını bilmesi durumunda, vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, davacıların kanun maddelerine uygun olarak incelemesi yapılması gerektiği belirtilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri ise Borçlar Kanunu'nun 506/2. maddesi ve Türk Medeni Kanunu'nun 2. ve 3. maddeleridir.
1. Hukuk Dairesi         2013/13190 E.  ,  2013/13416 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MALATYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 04/12/2012
    NUMARASI : 2012/137-2012/589

    Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, Gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden;davalıların babası dava dışı H...  H..."in amcası tarafların ortak miras bırakanı olan M... A..."dan 07.08.2008 ve 29.01.2009 tarihli vekaletnameler aldığı, 07.08.2008 tarihli vekaletnameye istinaden mirasbırakanın maliki olduğu 316 parsel sayılı taşınmazı davalı oğlu E..."a ve 423 parsel sayılı taşınmazı diğer davalı oğlu E..."a 22.01.2009 tarihinde;29.01.2009 tarihli vekaletnameye istinaden ise mirasbırakanın maliki olduğu 534 parsel sayılı taşınmazı 04.02.2009 tarihinde ve 37.322 m2 yüzölçümlü 809 parsel sayılı taşınmazın 27.322 m2 lik kısmını ise 01.09.2010 tarihinde davalı oğlu E..."a satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.
    Davacılar,anılan temliki işlemlerin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştirildiğini ve davalıların da bunu bilebilecek konumda bulunduklarını ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır.
    6100 sayılı HMK. nun 26. ve 33.(1086 sayılı HUMK.nun 74 ve 76.) maddeleri hükümleri gereğince davada vakıaları bildirmek taraflara; bildirilen vakıalara göre hukuki sebepleri belirlemek ve buna uygun yasa hükümlerini uygulamak hakime yüklenen bir görevdir.
    Eldeki davada, dava dilekçesinde belirtilen olgulardan ve ileri sürülen hususlardan, davanın vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal sebebine dayandırıldığı açıktır.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazlar bakımından belirtilen hukuki sebebe yönelik bir inceleme yapılmamıştır.
    Bilindiği üzere;Borçlar Kanununun temsil ve vekalet bağıtını düzenleyen hükümlerine göre, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır. Vekilin borçlarının çoğu bu güven unsurundan, onun vekil edenin yararına ve iradesine uygun davranış yükümlülüğünden doğar.
    Borçlar Kanununda sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 6098 sayılı TBK" nun 506/2. (818 sayılı BK" nun 390/2.) maddesinde "vekil, müvekkiline karşı vekaleti hüsnüniyetle ifa ile mükelleftir..." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır. Sözleşmede vekaletin nasıl yerine getirileceği hakkında açık bir hüküm bulunmasa veya yapılan işlem dış temsil yetkisinin sınırları içerisinde kalsa dahi vekilin bu yükümlülüğü daima mevcuttur. Hatta malik tarafından vekilin bir taşınmazın satışında, dilediği bedelle dilediği kimseye satış yapabileceği şeklinde yetkili kılınması, satacağı kimseyi dahi belirtmesi,ona dürüstlük kuralını, sadakat ve özen borcunu gözardı etmek suretiyle, makul sayılacak ölçüler dışına çıkarak satış yapma hakkını vermez. Vekil edenin yararı ile bağdaşmayacak bir eylem veya işlem yapan vekil değinilen maddenin birinci fıkrası uyarınca sorumlu olur.
    Öte yandan, vekil ile sözleşme yapan kişi Türk Medeni Kanunu"nun 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz.
    Ne varki, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, Türk Medeni Kanunu"nun 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir. Söz konusu yasa maddesi buyurucu nitelik taşıdığından hakim tarafından kendiliğinden (resen) göz önünde tutulması zorunludur. Aksine düşünce kötü niyeti teşvik etmek en azından ona göz yummak olur. Oysa bütün çağdaş hukuk sistemlerinde kötü niyet korunmamış daima mahkum edilmiştir. Nitekim uygulama ve bilimsel görüşler bu yönde gelişmiş ve kararlılık kazanmıştır.
    Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan ilke ve olgular uyarınca araştırma ve inceleme yapılması, taraf delillerinin toplanarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı biçimde hüküm tesisi isabetsizdir.
    Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi