Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/12407
Karar No: 2013/13422
Karar Tarihi: 25.09.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/12407 Esas 2013/13422 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Ağrı Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir yıkım davası sonucunda, davacının 719 parsel sayılı taşınmazın 1/5 er hisse oranında paylara sahip olduğu, ancak diğer paydaşlarla çekişme yaşandığı anlaşılmıştır. Mahkeme, davacının talebi üzerine yıkım kararı vermiştir. Ancak Yargıtay kararlarına göre, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan bir paydaş, elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, eğer paydaşın kullanabileceği bir kısım yer varsa, elatmanın önlenilmesi davası açması mümkün değildir. Bu nedenle, mahkemenin taraflar arasında fiili bir kullanımın oluşup oluşmadığını araştırması gerekmektedir. Mahkemenin, bu konuda yeterli araştırma yapmaması nedeniyle karar bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri: Medeni Kanun'un 2. maddesi, 706. maddesi; Borçlar Kanunu'nun 213. maddesi; Tapu Kanunu'nun 26. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2013/12407 E.  ,  2013/13422 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : AĞRI SULH HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 08/11/2012
    NUMARASI : 2010/862-2012/402

    Yanlar arasında görülen yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Dava, yıkım isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 719 parsel sayılı taşınmazın 1/5 er hisse oranında payların davacı M... E... A... ile dava dışı M... E... A..., A... A... ,Z... A... ve N... A... adına kayıtlı olduğu, davacının, davalının yapılanmak suretiyle taşınmaza elattığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı, mahkemece dava dışı paydaşlar M... E... A..., A... A..., Z... A... ve N... A..."ın davaya dahil edildiği, M... E... A..."ın davaya muvafakatının bulunmadığını bildirdiği diğer dahili davalıların ise cevap vermediği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Öte yandan, yurdumuzda sosyal ekonomik nedenlerle kırsal kesimlerden kentlere aşırı akım, nüfus çoğalması, büyük mesken ve işyeri ihtiyacı nedeniyle hızlı yapılaşma karşısında görevli mercilerin aciz kalmaları veya çeşitli nedenlerle göz yummaları sonucu, izinsiz, ruhsatsız, resmi kayıtlara bağlanmayan büyük yerleşim alanları oluştuğu, bu arada paylı taşınmazların tapuda resmi ifrazları yapılmadan paydaşlar arasında haricen veya fiilen taksim edilip üzerlerine büyük mahalleler hatta beldeler yapıldığı bir gerçektir. Bilindiği üzere M.K.nun 706, B.K.nun 2l3, T.K.nun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Ne varki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş yada fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak (fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya şuyun satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, " akte vefa" kuralının yanında M.K.nun 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir. Aksi halde, pekçok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır.
    O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, M.K.nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir.
    Hal böyle olunca; yukarıda değinilen ilkeler gözetilmek suretiyle araştırma ve inceleme yapılarak, çekişmeli taşınmazda davacı ile davaya dahil edilen paydaşlar M... E... A..., A... A..., Z... A... ve N... A... arasında fiili bir kullanım biçiminin oluşup oluşmadığının saptanması, fiili kullanma biçimi oluşmuş ise yıkımı talep edilen davalıya ait muhtesatın hangi paydaşa bırakılan kısımda kaldığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, fiili kullanma biçiminin oluştuğu ve davalının muhtesatının dahili davalı M... E... A..."ın tasarrufuna bırakılan kısımda kaldığının anlaşılması halinde davanın reddedilmesinin düşünülmesi, fiili kullanma biçimi oluşmamış ise her bir paydaşın taşınmazın her bir zerresinde hakkı olduğundan, dahili davalı M... E... A..."ın davaya muvafakat etmemesinin sonuca etkili olmayacağı gözetilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, değinilen yönler üzerinde durulmaksızın yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalı vekilinin temyiz itirazları belirtilen sebeplerle yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi