Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/3749
Karar No: 2014/7051
Karar Tarihi: 03.07.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/3749 Esas 2014/7051 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/3749 E.  ,  2014/7051 K.

    "İçtihat Metni"



    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve ihbar olunan Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Kadastro sırasında, dava konusu parsel sayılı taşınmaz, tarla niteliğiyle sayılı dosyasında davalı olduğundan malik hanesi boş bırakılarak tespit edilmiştir.
    Davacılar, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri 8 parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, ortak miras bırakanları ...’tan kendilerine kaldığını ve kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu, davalı ...’nın ise bu taşınmazlarda hiçbir hakkı olmadığı halde işgal ederek kullandığını ileri sürerek, ...’nın haksız elatmasının önlenmesi ve taşınmazların adlarına tescili istemiyle Esas sayılı dosyasında dava açmışlar; yargılama sırasında, dava konusu olan taşınmazlardan 6 numara tarif edilen Sazak mevkiindeki taşınmaz hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlendiğinden, görevsizlik kararı ile dava dosyası kadastro mahkemesine aktarılmıştır.
    Mahkemece; davanın kabulüne,sayılı taşınmazın ... mirasçılarıarkadaşları adına tesciline karar verilmiş; davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11.05.2010 tarih ve 2010/4962-6233 Esas ve Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; " Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; her ne kadar keşifte dinlenen orman bilirkişisi11/06/2009 tarihli raporunda dava konusu taşınmazın, yörede 1945 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılan ilk orman kadastrosunda, 4608, 4609, 3619, 3620, 3621, 2106 ve 4651 sayılı orman sınır noktalarını birleştiren hatta göre orman sınırı dışında kaldığı, 1954 ve 1982 tarihli memleket haritalarında orman dışı alanda göründüğü, keza hava fotoğrafı ve amenajman planında da tarım alanı olarak göründüğünden orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtilmiş ise de, rapora ekli memleket haritası örneğinde kısmen yeşil renkli orman, kısmen de beyaz renkli alanda işaretlendiğinin gözlendiği, ayrıca, dosyada bir örneği bulunan orman kadastro haritasındaki 3621- 4608 numaralı orman sınır noktalarını birleştiren hatlar ile yine 3619, 2106 ve 4651 numaralı orman sınır noktalarını birleştiren hatların, orman bilirkişi krokisi ile çelişkili olduğu ve taşınmazın memleket haritası ile orman kadastrosuna göre konumunun çelişkili biçimde açıklandığından, bilirkişi raporu bu hali ile çekişmeli yerin orman niteliği ve hukukî durumunu duruksamaya yer vermeyecek biçimde açıklamaktan uzaktır. Ayrıca, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı ya da tesbit tutanağının düzenlendiği güne kadar

    20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ve ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir. Somut olayda; mahkemece, anlatılan biçimde bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Öncelikle, çekişmeli taşınmazın orman olup olmadığının duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması gerekir.” denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacıların davasının kabülü ile, Sazak Mevkiinde bulunan 167 ada 12 sayılı parselin tarla niteliğiyle tamamı 16 pay kabul edilerek, 4 payının ..., 3 payının ..., 3 payının ..., 3 payının ..., 3 payının ... adına tespit ve tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1945 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ile 3402 sayılı Kanuna göre yapılan genel arazi kadastrosu ile birlikte yapılan ve 24.03.2009-22.04.2009 tarihleri arasında ilân edilen ilk orman kadastrosunun aplikasyonu,orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması çalışması vardır.
    l- İhbar olunan Orman Yönetimi"nin temyiz dilekçesinin incelenmesi sonucunda;
    Orman Yönetiminin açtığı bir dava bulunmadığı gibi, 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi bağlamında harcını yatırmak suretiyle usûlünce davaya bir katılımı da bulunmamaktadır. Öyleyse, mahkemece; davada taraf sıfatı bulunmayan kişiler hakkında hüküm tesis edilmesi, taleple bağlılık ilkesine aykırıdır. HMK"nın 26. maddesi gereğince “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez”. Bu nedenlerle; Orman Yönetiminin davada taraf sıfatı bulunmadığından, temyiz dilekçesinin REDDİNE,
    2) Davalı Hazinenin temyiz itirazlarına gelince;
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak, dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiği ve ayrıca taşınmazın zilyetlikle kazanma koşullarının da oluştuğu belirlenerek hüküm kurulduğu anlaşıldığına göre, davalı Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 03/07/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi