Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi 08.02.1998 tarihli dilekçesi ile parsel sayılı taşınmazların kesinleşen orman sınırları içerisinde kaldığından bahisle davalılar adına olan tapularının iptali ile orman olarak adına tesciline ve davalıların müdahalelerinin men-ine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm vekilince temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi üzerine yerel mahkeme hükmü, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05.10.2000 tarih ve 2000/8276 E. - 7489 K. kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Bir örneği dosyada yer alan tahdit haritasında 154-155 ve 156 orman sınır noktalarını birleştiren hat ile karara dayanak alınan bilirkişiler tarafından düzenlenen müşterek krokide ve aynı noktaları birleştiren hat arasında benzerlik olmadığı, çelişkili rapora dayanılarak hüküm kurulamayağı, bu nedenle yeniden yapılacak keşifte kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı, bilirkişilerce tahdit hattı irtibatlı müşterek kroki düzenletilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile, dava konusu 417 nolu parselin teknik bilirkişilerin 28/11/2012 havale tarihli raporuna ekli krokide 417/A ile gösterilen 224,40 m²"lik ve aynı yer 418 nolu parselin krokide 418/A ile gösterilen 378,43 m²"lik bölümlerinin orman olarak adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından parsellerin tahdidin dışında kalan bölümlerine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; kesinleşen tahdide dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Yörede 1979 yılında yapılan orman kadastrosu, 1987 de aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması yapılmış ve dava tarihinde kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 03/07/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.