20. Hukuk Dairesi 2019/2470 E. , 2019/4654 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde, davacının kat maliki olduğu sitede davalının kullandığı 2 nolu dairenin balkonunun muvafakat alınmadan projeye aykırı olarak pergole ile kapatıldığını, dava konusu taşınmazdaki davalının balkona pergole yaparak kapatma şeklindeki projeye aykırı işlemin kaldırılarak eski hale getirilmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece 2016/4 Esas 2016/233 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2017/2294 Esas 2018/5810 Karar sayılı ilamı ile; "... Mahkemece davanın kabulü yönünde hüküm verilmiş ise de; verilen hüküm infaza elverişli değildir. 6100 sayılı Hukuk Mahakemeleri Kanununun 297/2. maddesi; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmünü amir olup, buna göre hüküm fıkrasının tarafların taleplerini karşılayacak, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde oluşturulması gerekirken, anılan kanun hükmüne aykırı olacak şekilde dava konusu taşınmazın tam olarak hangi bölümlerine, ne şekilde bir müdahalede bulunulduğu ve bu müdahalenin ne suretle giderilebileceği hususunda somut, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken, somut belirlemeler yapılmaksızın özellikle "hüküm" fıkrasının (1) nolu bendinde; "Davalıya ait bağımsız bölüm balkonuna mimari projeye aykırı olarak yapılan pergolenin kaldırılarak projeye uygun hale getirilmesine..." şeklindeki genel ve soyut ifadelerle (ada-parsel numarası, adresi-bağımsız bölüm numarası belirtilmeksizin) hüküm kurulması, hüküm fıkrasının açık, şeffaf, uygulanabilir ve gerekçe ile uyumlu olma, talepleri tek tek karşılama ilkesine aykırı olması, Ayrıca kabule göre de; Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi uyarınca, mahkemece eski hale getirme yönünde hüküm kurulmasına rağmen, davalıya, aykırı eylemlerine son vermesi yönündeki uyarıyla birlikte makul süre takdir edilmemiş olması," nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; 1) Davanın kabulüne,... mahallesi,...adresinde kâin tapunun 1196 ada 880,00 m² yüzölçümlü arsa vasıflı 4 parsel nolu taşınmaz üzerinde betonarme binanın zemin kat, Çandede Caddesine cepheli 2 nolu bağımsız bölüm maliki tarafından yapılan 17,50 m²"lik pergolenin vaziyet planı ve mimari projeye aykırı olarak yapıldığı, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre tüm kat maliklerinin ortak kullanım alanı olan ön bahçede yapılan bu imalatların kanuna aykırı olduğu anlaşılmakla pergolenin kaldırılarak mimari projeye uygun hale getirilmesine,
2-Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi uyarınca eski hale getirme için kararın kesinleşmesinden itibaren işin mahiyetinin gerekli kılacağı süreç gözetilerek davalıya takdiren 20 gün süre verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi istemine ilişkindir.
Kat Mülkiyeti Kanununun 19.maddesinin “Kat malikleri, anagayrimenkulün bakımına ve mimarı durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar.”
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, mahkemece Kat Mülkiyeti Kanunun 19. maddesi gözönünde bulundurularak ve bozmanın gereği yerine getirilerek davalının projeye aykırı müdahalelerin tespiti ile eski hale getirilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına 01/07/2019 günü oy birliği ile karar verildi.