Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3503
Karar No: 2019/2705
Karar Tarihi: 08.04.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/3503 Esas 2019/2705 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/3503 E.  ,  2019/2705 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, temyiz kapsamına ve nedenlerine, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacının ve davalıların, aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    Dava, iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, 142.311,09TL maddi, 40.000,00TL manevi tazminatların davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
    Dosya kapsamına göre, SGK Başkanlığı tarafından 30/07/2008 tarihli olayın iş kazası olarak kabul edildiği, davacı sigortalının %35,2 oranında sürekli iş göremezliğe maruz kaldığı, bu kaza nedeniyle oluşan sürekli iş göremezlik sebebiyle davacıya iş kazası gelirinin bağlandığı; alınan kusur raporunda davalı işveren şirketin %100 oranında kusurlu bulunduğu anlaşılmaktadır.
    2-Kabul ve uygulamaya göre dava, iş kazasında malul kalan sigortalının manevi zararları yanında SGK Başkanlığı tarafından karşılanmayan maddi zararlarını da kapsamaktadır.
    Maddi zarar, malvarlığının zarar verici olaydan sonraki durumu ile böyle bir olay meydana gelmeseydi göstereceği durum arasındaki farkı ifade etmek için kullanılmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin tazminat davalarında öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
    Davanın bu yönüyle yasal dayanağını, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu oluşturmaktadır. Kanunun 55. maddesinde, “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.” hükmüne yer verilmiştir.
    Adalet Komisyonu"nun 55. madde gerekçesine göre “sosyal güvenlik ödemelerinin, denkleştirme (indirim) işlevi görebilmesi, onun sorumluluğu doğuran olaya sebebiyet verenlere rücu edilebilmesine bağlıdır. Bu kural gereği, rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri; teknik arıza, tam kaçınılmazlık hallerindeki ödemeler, bu tazminatlardan indirilemez. Bağlanan gelirlerin, işçinin kusuru ve kaçınılmazlık gibi nedenlerle rücu edilemeyen kısmı da indirilemez. Bir kısmı rücu edilemeyen miktar dahi denkleştirilemeyeceği gibi, zarar görenin kusuruna (müterafık kusura) yansıyan sosyal güvenlik ödemeleri, tahsis tarihinden sonra meydana gelen sosyal güvenlik ödemelerindeki artışlar, kısmi kaçınılmazlık ve teknik arıza halindeki ödemeler ve benzerleri rücu edilemediğinden bu miktarlar dahi denkleştirilemez.
    6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun 2. maddesine göre “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları, gerçekleştirildikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanır”. Dairemizin ve giderek Yargıtay"ın yerleşmiş görüşleri, Kurumca bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerinin ve geçici işgöremezlik ödeneklerinin hesaplanan zarardan indirilmesi, Kurumun rücu hakkının korunması ve mükerrer ödemeyi önleme ilkesine dayandığından, kamu düzenine ilişkin olarak kabul edilmiştir. Kaldı ki, 6098 sayılı Kanunun 55. maddesi de emredici bir hükme yer verdiğinden gerçekleştiği tarihe bakılmaksızın düzenlemenin tüm fiil ve işlemlere uygulanması gerekir.
    Bu kapsamda SGK Başkanlığı tarafından bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelirin, davalı işveren kusuru ile sınırlı kısmı belirlenerek bilirkişi hesap raporunda tespit edilen maddi zarardan indirilmesi ve oluşacak sonuca göre maddi tazminata karar verilmesi gerekir.
    Somut olayda, ilk peşin sermaye değerli gelir yerine, tüm peşin sermaye değerli gelirin maddi zarardan indirildiği ve bu yönüyle usule ve yasaya aykırı hareket edildiği anlaşılmaktadır.
    Yapılacak iş, hesap bilirkişi raporunda belirlenen maddi zarardan, SGK Başkanlığı tarafından bu iş kazası nedeniyle bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelirin, davalı kusuru dahilinde maddi zarardan tenzil edilmesi üzerine maddi tazminata karar verilmesidir.
    3-2918 sayılı KTK.nun 98/1, 99/1. maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir.
    Dosyada davalı ... Sigorta AŞ"nin 23/12/2011 tarihli evrakına göre, kazanın 05/09/2008 günü sigorta şirketi tarafından öğrendiğinin beyan edildiği anlaşılmaktadır.
    Yukarıda özetlenen mevzuat hükümleri dairesinde, sigorta şirketinin, trafik kazasını öğrendiği 05/09/2008 tarihini takip eden 8 iş günü sonundan itibaren faiz ile sorumlu tutulması gerekirken, buna aykırı olarak dava tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumluluğuna karar verilmesi hatalı olmuştur ve kararın bozulması gerekmiştir.
    4-6100 sayılı HMK"nın 26. maddesi (1086 sayılı HMUK"un 74. maddesi) gereğince hakim, kural olarak tarafların talep sonuçları ile bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
    Somut olayda, davalı ... şirketine karşı manevi tazminat için talepte bulunulmadığı halde, maddi ve manevi tazminatlar için davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları, yani talepten fazlasına hükmedilmesi hatalı olmuştur.

    5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/1 maddesinde "Yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, ekli Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamaz. Bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulur. Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.", hükmü yer almaktadır.
    Bu kapsamda, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan tarife uyarında, maddi tazminatın kabul edilen kısmı için davacı yararına hükmedilen vekalet ücretinin mevzuata aykırı ve fazla bir miktar ile belirlendiği, hüküm tarihinden yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesinin 3/1 maddesi kapsamında ve davalı ... Sigorta AŞ vekilinin temyizindeki taleple sınırlı olarak, kabul edilen maddi tazminat miktarı yönünden 13.784,00TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, kabul edilen maddi tazminat yönünden 20.350,00TL vekalet ücretine hükmedildiği, bu yönüyle kararın hatalı olduğu anlaşılmaktadır ve kararın bu yönüyle bozulması gerekmiştir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Böylelikle tüm tarafların, bu hususlardaki temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 08/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi