Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/3640
Karar No: 2011/317
Karar Tarihi: 24.01.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/3640 Esas 2011/317 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, vekil edeninin miras payının ihlal edildiğini belirterek, davalının üzerine tapuda yazılı olan taşınmazın vekil edeni adına tescil edilmesinin iptalini ve vekil edeni adına kaydedilmesini istemiştir. Davalı ise, 595 sayılı parsele hak düşürücü sürenin geçtiğini savunarak davayı reddetmiştir. Mahkeme, davanın 10 yıllık hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermiştir. Temyiz incelemesi sonucu, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddedilmesinde kanuna aykırı bir durum bulunmadığı belirtilmiştir. Ancak davacının 7500 TL'lik talebi konusunda yeterli inceleme yapılmadığından, hüküm BOZULMUŞTUR.
Kanun Maddeleri: TMK 713/1, 3402 Kadastro Kanunu 14, 12/3, HUMK 213 ve 230, 428.
8. Hukuk Dairesi         2010/3640 E.  ,  2011/317 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali, Tescil

    ...ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15.09.2009 gün ve 101/347 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde, Kahramanmaraş ili, Peynirdere köyünde yaklaşık 40 dönüm miktarındaki taşınmazın vekil edeninin murisi ...’e ait olduğu halde davalı ... adına yazıldığını, vekil edeni ...’ın miras payının ihlal edildiğini açıklayarak 40 dönüm miktarındaki taşınmazın tapusunun iptaliyle vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline, bu mümkün görülmediği taktirde 7500 TL nin davalıdan tahsiliyle faiziyle birlikte vekil edenine verilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, 18.3.2009 havale tarihli dilekçesinde, Kahramanmaraş merkez Peynirdere köyünde bulunan taşınmazın 595 sayılı parsel olduğunu, vekil edeni tarafından 18.1.1985 tarihinde satın alındığını, tapunun satış tarihi olan 18.1.1985 tarihinden itibaren Medeni Yasada öngörülen 10 yıllık hak dürüşücü sürenin geçtiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, 10 yıllık hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, keşif yapılmadan ve herhangi bir delil toplanmadan 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. fıkrasında öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava, davacı vekili tarafından açılmış olup, mahkemece verilen hükümde 8.2.2010 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilmiş, ancak karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Harç tarihine göre temyiz süresinde bulunmaktadır. Uyuşmazlık konusu parsel dava dilekçesinde belirtilmemiş olmakla beraber cevap dilekçesinde açıklanan 595 sayılı parsele davacı ve vekilinin herhangi bir itirazda bulunmadığı anlaşılmıştır. Gerek dava dilekçesinde ve gerekse kadastro tutanağı ile cevap dilekçesinde taşınmazın Maraş merkez Peynirdere köyünden olduğu açıklanmıştır. Bu durum karşısında itiraza uğramayan dava konusu parselin, 595 sayılı parsel olduğunun kabulü gerekir. Anılan parsel 13.11.1969 tarihinde yapılan tapulama çalışmaları sırasında tarla niteliğiyle 40300 m2 yüzölçümlü olarak Hacı Nuri oğlu Mustafa Beşen adına tespit ve tescil edilmiştir. Kadastro tutanağının 20.11.1970 tarihinde kesinleşmesiyle tapu kaydı oluşmuş ve 18.1.1985 tarihinde tapuda yapılan satış ve devirle 595 sayılı parselin davalıya intikal ettiği belirlenmiştir. Eldeki dava ise, 24.2.2009 tarihinde açılmıştır. 595 sayılı parsele ait tapulama tutanağının kesinleştiği 20.12.1970 tarihinde davanın açıldığı 22.4.2009 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunmaktadır. Bu nedenle kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. Hak düşürücü süre kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemece kendiliğinden gözönünde tutulur, bu nedenle işin esası bakımından hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığından hükmün taşınmaza ilişkin bölümünün bu nedenle ONANMASINA,
    Davacının 7500 TL nin tahsili isteğine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece dava dilekçesinde belirtilen 7500 TL nin davacı taraftan hangi sebeple istendiği konusu üzerinde durulmamış, bu konuda davacı veya vekilinin beyanı da alınmamıştır. Sözü edilen paranın satış bedeli mi yoksa istenen ecrimisil karşılığı mı olduğu konusunda duraksama söz konusudur. Bu nedenle mahkemece yapılacak iş öncelikle HUMK.nun 213 ve 230. maddeleri gereğince davacı istiçvap edilerek istenen 7500 TL nin neyin bedeli olduğu ya da neyin karşılığı olarak istendiği hususunun sorulması ve bu isteğin açıklığa kavuşturulması ondan sonra belirlenecek duruma göre iddia ve savunma doğrultusunda delillerin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu istek konusunda da davanın reddine karar verilmiş bulunması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davacının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün sadece istenen 7500 TL ile sınırlı olmak üzere HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,25 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına 24.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi