Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/6321
Karar No: 2011/337
Karar Tarihi: 25.01.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/6321 Esas 2011/337 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı köy, tapusuz bir taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla köy adına tescilini istemiştir. Ancak davalı Hazine vekili, malik sıfatıyla zilyet olunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile taşınmazın köy adına tesciline karar vermiştir. Ancak davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yüksek Mahkeme ise taşınmazın ekonomik amaca uygun zilyetliğinin olmadığını ve özel mülkiyete elverişli olmayan arazi niteliğinde olduğunu belirterek, kazanma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini hükmetmiştir. Kararda, TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesine de vurgu yapılmıştır. TMK.nun 999 maddesi ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarını açıklamaktadır.
8. Hukuk Dairesi         2010/6321 E.  ,  2011/337 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair İnegöl 1.Asliye hukuk Mahkemesinden verilen 21.10.2009 gün ve 19/562 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... Temsilcisi mevkii ve sınırları dava dilekçesinde gösterilen bir parça tapusuz taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla köy adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, malik sıfatıyla zilyet olunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 15.05.2007 tarihli krokide gösterilen dava konusu taşınmazın (30684,32 m2) davacı köy adına tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu taşınmaz 25.07.2003 tarihinde yapılan kadastroda “Çandır Deresi” niteliğiyle tespit dışı bırakılmıştır. Dava TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi uyarınca açılmış tescil isteğine ilişkindir.
    Taşınmaz başında yapılan keşifte, taşınmazın boş, üzerinde kısmen ağaç ve eski binayla kum eleğinin bulunduğu ve patika yol geçtiği gözlemlenmiştir. Ziraatçı bilirkişi Mehmet Tekin ile jeoloji mühendisi Ersin Aydın tarafından düzenlenen 11.06.2007 tarihli raporda, taşınmazın kuzey ve orta bölümlerinin boş, kıyılarında seyrek kavak ve çok az sayıda genç söğüt ağaçlarının, güney bölümünde ise kum eleğinin bulunduğu ve buna bağlı olarak iş makinelerinin çalıştığı, zeminin kum ve çakıllarla kaplı olduğu, tarım arazisi vasfında alüyonal kumlu-killi toprak yapısına sahip olduğu, Taşınmazın konum olarak Ankara-Bursa karayolunun kenarında bulunduğu belirlenmiştir. Mahallinde dinlenen yerel bilirkişiler, taşınmazın 50 yıl öncesinden itibaren ... tarafından ekim dikim yapılan, bazen kiraya verilerek tasarruf edilen yer olduğunu, 1977 yılından sonra tarım arazisi olarak kullanılmadığını, ekim yapılmadığını, kum eleği çalıştırılarak tasarruf edildiğini bildirmişlerdir.
    Bir taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilebilmesi için diğer kazanma koşullarının yanında ekonomik amaca uygun zilyet olunması ve taşınmazın özel mülkiyete elverişli yerlerden olması gerekmektedir (TMK.nun 999 m.). Yukarıda açıklanan bilgilere göre, davacı tescile konu taşınmaz üzerinde kazanmaya yeterli zilyet olunmadığı gibi taşınmaz bir bütün olarak değerlendirildiğinde, hakim unsurunun tarıma elverişli olmayan arazi niteliğinde olduğu anlaşıldığından davacı köy lehine kazanma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçelerle kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Tüm bu açıklamalar nedeniyle davalı Hazine vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı görülen yerel mahkeme hükmünün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi