(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2020/329 E. , 2020/2294 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, müvekkilinin ... sitesi C-... kapı numaralı dubleks dairenin maliki olduğunu, site yönetimi tarafından müvekkilinin dairesinin önünde bulunan bahçeye herhangi bir site genel kurul kararı alınmaksızın, haksız ve dayanaksız olarak duvar örüldüğünü ve müvekkilinin kullanım hakkının sınırlandırıldığını, Gölcük 2. Noterliğinin 19/08/2015 tarih ve 08745 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkili tarafından ortak yere yapılan bu haksız müdahalenin sonlandırılması için site yönetimine 15 gün süre verildiğini, site yönetiminin 31/08/2015 tarihli noter onaylı olmayan ihtarname ile cevap verdiğini ve ilgili eylemin hukuka uygun olduğunu, yönetim kurulu toplantısı yapıldığı ve konu ile ilgili karar alındığının bildirildiğini, ilgili yönetim kurulu kararının taraflarına tebliğ edilmediğini ve 30/08/2015 tarihli 66 nolu yönetim kurulu kararının şekle ve usule aykırı olduğunu, bu nedenlerle 634 sayılı Kanuna aykırı olarak düzenlenen kararın iptal edilmesine, müvekkilinin ön bahçesine yapılan haksız müdahalenin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, “Davanın kabulü ile-1-... ili, ... ilçesi ... mah. ... ada, 1 parsel, 558 ada 1 parsel ve 559 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarda kain ... Sitesi Yönetim Kurulunun 30/08/2015 tarih ve 66 numaralı kararının iptaline, 2-C-35 bağımsız bölüm numaralı taşınmazda bitişik ortak alana 50 cm yüksekliğinde duvar örülmek suretiyle yapılan müdahalenin men’i ile yapının kal"ine” karar verilmiştir.
Davalılar vekili, istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf mahkemesince, “Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, iptali istenilen 30.08.2015 tarihli karar site yöneticileri tarafından alınmıştır.…Kat Mülkiyeti Kanununun 32. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince yönetim kurulunca alınan kararların öncelikle kat malikleri kurulunca görüşülüp karara bağlanması gerekip bunların iptali için doğrudan mahkemeye başvurulabileceği hususunda bir hükme yer verilmediğinden önce kat malikleri kuruluna başvurularak dava konusu yapıya ilişkin karara karşı dava açılması gerekirken, yönetim kurulu kararının doğrudan dava konusu edilmiş olması usul ve yasaya aykırı bulunduğundan davanın reddi gerekmekte olup, kabulü yönünde verilen karar doğru olmamıştır” gerekçesi ile, “Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; T.C. Erdek Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/03/2018 tarih 2016/297 Esas- 2018/145 Karar sayılı kararının HMK 353-(1)-b/2 maddesi gereğince kaldırılmasına, 2-Davanın reddine” karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu ve Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti
Kanununun 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle 4721 sayılı TMK"nın müşterek/paylı mülkiyete ilişkin hükümleri uygulanmalıdır. 4721 sayılı TMK"nın 689/1 maddesindeki, “paydaşlar, kendi aralarında oybirliğiyle anlaşarak yararlanma, kullanma ve yönetime ilişkin konularda kanun hükümlerinden farklı bir düzenleme yapabilirler” düzenlemesi gereğince, anataşınmazın tapuya kayıtlı yönetim planı taraflar arasındaki anlaşmadır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile davacının ihtarına karşı yönetim adına verilen cevabi yazıya göre, dava konusu duvarın yönetim tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Dosya içerisindeki yönetim planının 8. ve 36. maddelerinde, ortak alanda yapılacak onarım, inşaat ve tesislerin kat maliklerinin oybirliği ile yapılacağı düzenlenmiş, yönetime ise bu hususta bir yetki verilmemiştir. Yönetimin, davacının başvurusu üzerine, kat malikleri kurulunda görüşülmek üzere kat maliklerini toplantıya çağırması gerekirken, bu hususta bir işlem yapmadığı gibi yetkisi ve görevi dışında fiili olarak dava konusu duvarı yaptığına göre, davacının duvarın kaldırılması yönündeki isteminin reddine ilişkin kararının, yönetimin görevini yerine getirmemesi ve fiilen duvarı yaptırmış olması nedenleriyle, iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Yönetim planına ve 4721 sayılı TMK"nın müşterek/paylı mülkiyet hükümlerine aykırı olarak kat malikleri kurulu kararı, diğer bir deyiş ile hissedarların kararı olmadan ortak alana yapıldığı tespit edilen duvarın kaldırılmasına karar verilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak mahkemece, yapılmasına karar verilen işin gereğinin yerine getirilmesi için uygun bir süre verilmediği anlaşılmaktadır.
İstinaf mahkemesince, tüm bu hususlar dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile iptali istenen kararın kat malikleri kurulunca görüşülmesi gerektiği gerekçesiyle ve kat malikleri kurulu kararı olmadan ortak alana yapılan duvarın kaldırılması yönünden bir değerlendirme de yapılmadan, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 28/11/2019 tarih ve 2018/787 E.- 2019/916 K. sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 30/06/2020 günü oy birliği ile karar verildi.