12. Ceza Dairesi 2013/24278 E. , 2014/4421 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Kişisel verilerin kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
Hüküm : Sanık ... hakkında kişisel verilerin kaydedilmesi suçundan: Beraat
Sanık ... hakkında verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan: Beraat
Kişisel verilerin kaydedilmesi suçundan sanık ..."ün, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan sanık ..."ün beraatlerine ilişkin hükümler, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Belirli veya belirlenebilir bir kişiye ait her türlü bilginin, hukuka aykırı olarak kaydedilmesi, TCK"nın 135. maddesinde “Kişisel verilerin kaydedilmesi” başlığı altında, belirli veya belirlenebilir bir kişiye ait her türlü bilginin, başkasına verilmesi, yayılması ya da ele geçirilmesi, aynı Kanunun 136/1. maddesinde “Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” başlığı altında birbirinden bağımsız iki ayrı suç olarak tanımlanmış olup, eylemlerin; kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak ya da belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle gerçekleşmesi hali, TCK"nın 137. maddesinde cezada artırım nedeni olarak öngörülmüştür.
Kişisel verilerin kaydedilmesi ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarının maddi konusunu oluşturan “kişisel veri” kavramından, kişinin, yetkisiz üçüncü kişilerin bilgisine sunmadığı, istediğinde başka kişilere açıklayarak ancak sınırlı bir çevre ile paylaştığı nüfus bilgileri (T.C. kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı gibi), adli sicil kaydı, yerleşim yeri, eğitim durumu, mesleği, banka hesap bilgileri, telefon numarası, elektronik posta adresi, kan grubu, medeni hali, parmak izi, DNA"sı, saç, tükürük, tırnak gibi biyolojik örnekleri, cinsel ve ahlaki eğilimi, sağlık bilgileri, etnik kökeni, siyasi, felsefi ve dini görüşü, sendikal bağlantıları gibi kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan, kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran ve onun niteliklerini ortaya koymaya elverişli, gerçek kişiye ait her türlü bilginin anlaşılması gerekir; ancak, herkes tarafından bilinen ve/veya kolaylıkla ulaşılması ve bilinmesi mümkün olan kişisel bilgiler, yasal anlamda “kişisel veri” olarak değerlendirilemez, aksinin kabulü; anılan maddelerin uygulama alanının amaçlanandan fazla genişletilerek, uygulamada belirsizlik ve hemen her eylemin suç oluşturması gibi olumsuz sonuçlar doğurur, bu nedenle, bir kişisel bilginin, açıklanan anlamda “kişisel veri” kabul edilip edilmeyeceğine karar verilirken, somut olayın özellikleri dikkate alınarak titizlikle değerlendirme yapılması, sanığın eylemiyle hukuka aykırı hareket ettiğini bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunun da ayrıca tespit edilmesi gerekir.
Bu açıklamalar ışığında incelenen dosya kapsamına göre; katılan ... ile eşi olan tanık ..... arasında görülen boşanma davasında, katılan ..."nin sosyal ve ekonomik durumunun tespiti amacıyla mahkemece yazılan müzekkereye cevap olarak gönderilen, .... Hastanesi Başhekimi imzalı, “2004/694 sayılı yazınızda adı geçen davalı Dr. ... hastanemizin kadrolu doktoru olmayıp, konsultan hekimi olarak Genel Cerrahi biriminde Temmuz-2004"ten beri, ayda 2 (iki) nöbet tutmuş olup; günlük nöbet ücreti de yaklaşık; 75,000,000 TL (Yetmişbeşmilyon) olarak tespit edilmiştir. Durum bilgilerinize arz olunur.” şeklindeki 05.01.2005 tarihli yazı örneğini, boşanma davasının sona ermesi ve kararın kesinleşmesinden sonra, anılan davada, tanık ..."ın vekilliğini üstlenen sanık avukat ..."dan 27.03.2008 tarihinde temin eden diğer sanık ..."un, .... Askeri Hastanesi Baştabipliğince alınan 28.03.2008 tarihli ifadesi sırasında, kendisi gibi tabip albay olarak görev yapmakta iken emekliye ayrılan katılan ..."nin, özel hastanede çalışmasına rağmen aldığı yan ödemede kesinti yaptırmadığının delili olarak sunduğu iddialarına konu olayda,
Sanık ..."un, söz konusu belge örneğini, tanık ..."ın onayı ile sanık avukat ..."dan aldığına dair savunması, gerek sanık ..., gerek tanık ..."ın anlatımlarıyla doğrulanmadığı gibi, sanık ..."un beyanlarına üstünlük tanınması halinde dahi, tanık ..."ın boşanma davasının tarafı olduğu nazara alındığında, müvekkilinin talimatı ile hareket eden ve onun talebini yerine getiren sanık ..."ın eyleminde atılı suçun yasal unsurlarının gerçekleşmeyeceği,
Ayrıca; aleni duruşma sırasında dosyaya konulan 05.01.2005 tarihli yazı örneğini, gerektiğinde ilgili mahkemeden ve/veya hastaneden temin edebilecek olan makam dışında, üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanık ..."un, 3. Kolordu Komutanlığı Adli Müşavirliğine gönderdiği 07.02.2008 tarihli şikayet dilekçesinde ve Gümüşsuyu Askeri Hastanesi Baştabipliğince alınan 28.03.2008 tarihli ifadesinde katılan hakkında bahsettiği açıklamalarını delillendirme amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırılık bilinciyle hareket ettiği de kabul edilemeyeceğinden,
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçlar açısından sanıkların kastlarının bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın sübuta ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA, 24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.