Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/29380
Karar No: 2016/26132
Karar Tarihi: 02.12.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/29380 Esas 2016/26132 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/29380 E.  ,  2016/26132 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkilinin, 25.06.1997 tarihinden iş sözleşmesinin malulen emeklilik sebebiyle sona erdiği 08.12.2005 tarihine kadar aralıksız olarak davalı Bakanlığa bağlı...Devlet Hastanesinde hizmet alım sözleşmeleri kapsamında temizlik işlerinde asgari ücret ile çalıştığını, yapılan işlerin davalı Bakanlığa ait olmasına rağmen davalı ile taşeronlar arasında yapılan hizmet alım sözleşmeleri kapsamında müvekkilinin ve diğer çalışanların taşeron işçisi olarak gösterildiğini, müvekkilinin iş sözleşmesini emeklilik sebebiyle sona ermesine rağmen kıdem tazminatının ödenmediğini,kullandırılmayan yıllık izinlerinin karşılığı ücretlerinin ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı ve yıllık izin alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın zamanaşımı ve husumet nedeniyle reddi gerektiğini, Bakanlığın ihale makamı olduğunu, ihaleyi alan ve bünyesinde işçi çalıştıran firmanın işçilik haklarından sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı davalı Bakanlık temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır.
    Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.
    Zamanaşımı, bir maddi hukuk kurumu değildir. Diğer bir anlatımla zamanaşımı, bir borcu doğuran, değiştiren ortadan kaldıran bir olgu olmayıp, salt doğmuş ve var olan bir hakkın istenmesini ortadan kaldıran bir savunma aracıdır. Bu bakımdan zamanaşımı alacağın varlığını değil, istenebilirliğini ortadan kaldırır. Bunun sonucu olarak da, yargılamayı yapan yargıç tarafından yürüttüğü görevinin bir gereği olarak kendiliğinden göz önünde tutulamaz. Borçlunun böyle bir olgunun var olduğunu, kanunda öngörülen süre ve usul içinde ileri sürmesi zorunludur. Demek oluyor ki zamanaşımı, borcun doğumu ile ilgili olmayıp, istenmesini önleyen bir savunma olgusudur. Şu durumda zamanaşımı, savunması ileri sürülmedikçe, istemin konusu olan hakkın var olduğu ve kabulüne karar verilmesinde hukuksal ve kanuni bir engel bulunmamaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 32/8. maddesinde, işçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olduğu açıkça belirtilmiştir.
    Yıllık izin ücreti iş sözleşmesinin ancak sona ermesiyle ücret alçağı haline gelerek muaccel olmaktadır. Yıllık izin ücretinin bir tazminat veya tazminat niterliğine yakın bir alacak mı veya bir ücret alacağı mı olduğuna dair farklı yorumlar olsa da mülga 818 sayılı Kanun döneminde yıllık izin ücreti zamanaşımı süresi ücretlere dair uygulama gibi beş yıl olarak kabul edilerek uygulana gelmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun yürürlüğe girmesiyle de; yıllık izin ücretinin tartışlan durumunda bir farklılık bulunmadığından zamanaşımı süresinin Dairemiz yerleşik uygulması gibi beş yıl olarak uygulanmasına devam edilmiştir.
    Somut olayda, davacının iş sözleşmesi 08.12.2005 tarihinde feshedilmiştir. Dava 14.11.2013 tarihinde açılmıştır. Davalı taraf dava dilekçesine karşı usulüne uygun olarak süresinde zamanaşımı definde bulunmuştur. Bu duruma göre yıllık izin alacağı bakımından davanın fesih tarihinden beş yıl sonra açıldığı,zamanaşımı define göre yıllık izin alacağının zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece bu gerekçe ile yıllık izin alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile kabulüne kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 02.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi