16. Hukuk Dairesi 2014/4638 E. , 2014/4918 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : AĞRI 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2013
NUMARASI : 2013/165-2013/457
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda S..Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 6 parsel sayılı 29.195,38 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, mera niteliğiyle orta malı olarak sınırlandırılmış ve tutanağı hükmen kesinleşmiştir. Davacı H.. K.., tapu kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı H.. K.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın niteliğinin mera olduğu ve meraların zilyetlik yoluyla iktisap edilemeyeceği kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli olmadığı gibi, değerlendirme de dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı Kanunievvel 312 tarih, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 sıra numaralı tapu kayıtları ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açtığı halde, davacının sadece kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak dava açtığı kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Tapu kayıtları mülkiyet belgesi olup, davacı dayanağı tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazı kapsadığının saptanması halinde, tapu kaydına değer verileceği kuşkusuzdur. Ancak, mahkemece tapu kayıtları tüm tesis ve tedavülleri ile getirtilmediği gibi, mahalline uygulanıp kapsamı belirlenmemiştir. Diğer taraftan davacının aynı taşınmaz hakkında Kanunievvel 312 tarih, 5 sıra numaralı tapu kaydına dayanarak Kadastro Mahkemesinde açtığı dava keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılarak reddedilmiş ve karar, Dairemizin onama ilamı ile kesinleşmiştir. Bu nedenlerle doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle davacıya hangi tapu kaydına dayandığı açıklattırılmalı, Kanunievvel 312 tarih, 5 sıra numaralı tapu kaydına dayanıldığı takdirde bu tapu kaydına ilişkin daha önce Kadastro Mahkemesinde görülüp kesinleşen dosya nedeniyle kesin hükmün bulunduğu düşünülmeli, aksi takdirde dayanılan tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte ve tüm komşu parsellerin dayanağı olan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde çekişmeli taşınmazı ve çevresini bilen yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve uzman bilirkişiler huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında, davacının dayandığı tapu kaydı ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup hudutlar mahalli bilirkişilerce zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar
haritasında işaret ettirilmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan davaya konu edilen taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, intikali ve tasarrufu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, beraberde götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, davacının dayanak tapu kaydının çekişmeli taşınmaza ait olduğunun ve değişebilir sınırlı olduğunun anlaşılması halinde kapsamının miktarı ile geçerli olduğu dikkate alınarak varsa tapu kaydı miktar fazlasının zilyetlikle kazanılmasının mümkün olup olmadığı değerlendirilmeli ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen hususlar göz ardı edilerek, eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı H.. K..’ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.