Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4498
Karar No: 2014/7322
Karar Tarihi: 09.09.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/4498 Esas 2014/7322 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/4498 E.  ,  2014/7322 K.

    "İçtihat Metni"


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasındam2 yüzölçümlü taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ve tarla niteliği ile davalı adına tespit edilmiş; davacı Hazine, taşınmazın Hazine adına tapulu olduğu gibi, nitelik itibariyle zilyetlikle edinilecek yerlerden olmadığı, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu iddia ederek, tesbitin iptali ve parselin Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile tesbitteki niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından edilmekle; Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18/10/2012 tarih ve 2012/8624-11852 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiştir. Bu kez, davalı ... vekili, kararın düzeltilmesini istemekle; Dairemizin 26/03/2013 tarih ve 2013/903-3321 sayılı kararı ile karar düzeltme talebinin kabulüne ve hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma kararında özetle; "mahkemece; yöreye ait eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile yöreye ait sonraki tarihlerde çekilen hava fotoğrafları ve memleket haritaları, var ise mera nitelikli tapu kaydı ve vergi kaydı ile tahsis kararları ilgili yerlerden getirtilmeli, yöreyi iyi bilen ve bu köyden olmayan yeterince yaşlı yerel bilirkişilerin isimleri yöntemince saptanıp, önceki bilirkişiler dışında halen ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat uzmanı bilirkişi, bir harita mühendisi ve bir ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, getirtilen memleket haritaları, amenjman planları ve hava fotoğrafları çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, ; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal - renkli (renkli fotokopi)
    memleket haritalarının ve hava fotoğraflarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de bu harita ve fotoğrafların ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli parselin konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar ve fotoğraflar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, var ise mera nitelikli tapu ve vergi kayıtları ile Hazine adına idarî yoldan oluşan tapu kayıtları yeterince yaşlı yerel bilirkişiler vasıtasıyla uygulanarak çekişmeli parselin bu kayıtların kapsamında kalıp kalmadığı, mera sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, parselin mera sayılan yerlerden olup olmadığı, imar ve ihya edilip edilmediği, edildi ise, tarihi ve ne şekilde edildiği, yapılan işlemlerin imar ve ihya olarak kabul edilip edilmeyeceği, imar ve ihyanın ne zaman bittiği ve bu tarihten sonra kim tarafından ne şekilde kullanıldığı, bu kullanım şeklinin taşınmazın ekonomik amacına uygun olup olmadığı belirlenip, bu yolda bilimsel veriler içeren rapor alınmalı; aynı hususlarda zilyetlik tanıkları da taşınmaz başında dinlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davalı yanında, (murisi) yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarih ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeye dayalı yerel mahkemenin kabule ilişkin hükmü usûl ve kanuna aykırı olduğu gibi, bu kararın onanmasına ilişkin Daire kararı da yerinde olmadığı”na değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine ve dava konusu 135 ada 26 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbit tutanağındaki miktar ve vasfıyla tesbit maliki ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince yapılıp ilân edilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma ilâmına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli resmî belgelerin uygulanmasına dayalı araştırma incelemeye göre, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı, zilyedliğin iradî olarak terkedilmediği, 1993 yılına kadar, adlarına tespit yapılan davalılar lehine 3402 sayılı Kanununun 14 ve 17. maddelerinde yazılı zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu, Hazinenin tutunduğu tapu kayıtlarının taşınmaza uymadığı saptanarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığına göre, Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 09/09/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi