21. Hukuk Dairesi 2018/1434 E. , 2019/2739 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/04/1995-Nisan 2004 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 01/04/1995 ila 2004/Nisan ayları arasında davalıya ait işyerinde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Bozma ilamına uyan Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davacının kendi adına Kuruma bildirilmeyen sigortalı niteliğinde fiilen 1996 yılında 40 gün, 1997 yılında 143 gün, 1998 yılında 112 gün, 1999 yılında 30 gün, 2000 yılında 30 gün, 2001 yılında 89 gün, 2002 yılında 60 gün, 2003 yılında 200 gün, 2004 yılında 16 gün olmak üzere davalı Kuruma bildirilenler dışında 720 gün çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Öte yandan, davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri bir kamu kuruluşuna aittir. Kamu kuruluşlarında, çalışanların kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıldır. Nitekim, davacıya ait kimi çalışmaların resmi kayıtlara intikal ettirildiği de tartışmasızdır. Davacının ücretsiz çalışması hayatın olağan akışına aykırı, kamu kuruluşundaki çalışmaların resmi kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıldır.
6100 sayılı HMK"nın 297/2.maddesine göre "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir."
Somut olayda, davacının davalı Belediyeye ait işyerlerinden 1995/1. dönem ile 07/04/2004 tarihleri arasında bir kısım çalışmalarının Kuruma bildirildiği, davacının çalışmalarının Kuruma bildirilmediği dönemlere ilişkin bir kısım ücret bordroları ve puantaj kayıtlarının bulunduğu ve davacının çalışmalarının ücret bordroları ve puantaj kayıtlarına göre belirlenmesi yerinde ise de, 12/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda davacının eksik bildirilen hizmetinin toplamda 660 gün olduğu belirtilmiş, Mahkemece, bilirkişi raporunda gösterilen haricinde 1999 yılında 30 günlük, 2000 yılında 30 günlük çalışmasının da eksik bildirildiği gerekçesiyle toplam 720 günlük çalışmasının eksik bildirildiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasına rağmen, 1999 ve 2000 yıllarındaki 30 "ar günlük çalışmalarının bilirkişi raporunda gösterilen aylar haricinde hangi aylara ilişkin olduğu hükümde gösterilmemiştir. Öte yandan, tespitine karar verilen toplam 720 günlük çalışmanın da hangi aylara ilişkin olduğu belirtilmediğinden hüküm bu haliyle infaza elverişli değildir.
Yapılacak iş, bilirkişiden ek rapor düzenlenmesi istenerek dosya kapsamındaki tüm ücret bordroları ve puantaj kayıtlarında bulunan çalışmaların davacının ilgili aylarda davalı işyerinden bildirilen çalışmaları karşılaştırılmasını istemek ve eksik bildirilen çalışmaları tespit edilerek infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde hüküm kurmaktan ibarettir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene davalılardan ..."na iadesine 09/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.