
Esas No: 2014/3846
Karar No: 2014/7413
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/3846 Esas 2014/7413 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
...
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması Sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve aslî müdahil .... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1983 yılında yapılan kadastro sırasında.... . parsel sayılı sırasıyla 514 m2, 1245 m2, 7771 m2, 7980 m2 ve 1593 m2 yüzölçümlü, tarla vasfındaki, 510 parsel sayılı 3020 m2 yüzölçümlü, kargir ev ve tarla vasfındaki ve 517 parsel sayılı 344 m2 yüzölçümlü, bahçe vasfındaki taşınmazlar .... mırasçıları adına; 501, 507, 516, 521 ve 522 parsel sayılı sırasıyla 702 m2, 2080 m2, 3634 m2, 7240 m2 ve 897 m2 yüzölçümlü, tarla vasfındaki; 512 parsel sayılı 349 m2 yüzölçümlü, kargir ev ve tarla vasfındaki ve 518 parsel sayılı 194 m2 yüzölçümlü, bahçe vasfındaki taşınmazlar ... adına; 502, 509, 523 ve 524 parsel sayılı sırasıyla 727 m2, 5398 m2, 1303 m2 ve 7300 m2 yüzölçümlü, tarla vasfındaki; 511 parsel sayılı 724 m2 yüzölçümlü, ahşap ev ve tarla vasfındaki taşınmazlar ... adına; 504, 508, 519 ve 525 parsel sayılı sırasıyla 1334 m2, 6720 m2, 4509 m2 ve 6700 m2 yüzölçümlü, tarla vasfındaki ve 513 parsel sayılı 4522 m2 yüzölçümlü, ahşap ev ve tarla vasfındaki taşınmazlar ... adına; 515 parsel sayılı 3855 m2 yüzölçümlü, tarla vasfındaki taşınmaz ... adına; 520 parsel sayılı 6740 m2 yüzölçümlü, tarla vasfındaki taşınmaz ... adına tapu kaydına, paylaşmaya, zilyetliğe ve satın almaya dayanılarak tespit edilmiştir.
İtirazı komisyonca reddedilen Hazine, .... Köyü 500 parsel sayılı taşınmazın Hazineye ait olduğunu ileri sürerek dava açmıştır.
Vakıflar Bölge Müdürlüğü vekili 03.07.1987 tarihli .... Köyü 500, 502, 507, 509, 511, 513, 515, 516, 517, 518, 520, 521, 522, 523 ve 524 parsel sayılı taşınmazların davalı oldukları dosyalara sunduğu ortak müdahale dilekçesiyle, taşınmazların ...Vakfına ait olduğunu, davalılar adına yapılan tespitinin yasal dayağının bulunmadığını, vakıf malları üzerinde kazandırıcı zamanaşımın bulunamayacağını iddia ederek, taşınmazların tespitinin iptalı ile ... adına tapuya kayıt ve tescili talebinde bulunmuştur.
Mahkemece davanın reddine, taşınmazların davalı taraf adına tapuya tesciline karar verilmiş, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 16.04.1990 gün ve 1990/3555 E. - 4775 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Davalı tarafın dayandığı Mayıs, 1294 gün ve 312 sayılı tarafları ırmak, dere ve uçuk sınırlı bir dönüm karşılığı 919 m2 yüzölçümlü tapu kaydını genişletilebilir sınırlı olması nedeni ile, dere ve ırmak sınırının esas alınması sureti ile
- 2 -
2014/3846 - 7413
yüzölçümüne göre kapsamın belirlenmesi gerektiği, bu itibarla; tapu kaydının 919 m2 yüzölçümündeki taşınmaz dışındaki kalan parselleri kapsamayacağı, diğer yandan; orman sınırlandırma haritasının uygulanması ve orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi konusunda bilgisine başvurulan bilirkişinin raporunda sınırlandırma haritasının hangi poligon noktalarından yararlanılarak uygulandığı belirtilmediği için sağlıksız olduğu gibi, taşınmazın orman olmadığı yönündeki mütalaasınında gerekçeden yoksun olduğu, dosya içerisinde orman kadastrosuna ait sınırlandırma haritası ve tutanağı bulunmadığından, bu raporun denetlenme olanağının da bulunmadığı, o halde, mahkemece, dava konusu taşınmazların biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyeceğinden usûlün 45/3. maddesi gereğince dava dosyalarının tevhit edilmesi, Orman İdaresinden orman kadastrosuna ait harita ve bu haritanın dayanağını oluşturan tutanağının getirtirilmesi, orman kadastro işlemi bölgede tapulama tespitinden sonra yapılmış ise; bu davanın varlığın bu taşınmazların sınırları yönünden orman sınırlandırma işleminin kesinleşmesini önleyeceğinin gözönünde tutulması, tespitten önce kesinleşmiş orman kadastrosu var ise, buna ait harita ve tutanağı getittirip yerel bilirkişi aracılığıyla orman mühendisi bilirkişi huzuru ile doğa ve yapay sınırla poligon noktaları belirlenmek sureti ile uygulanması, uygulamanın ne şekilde yapıldığını açıklar şekilde bilirkişiden açıklamalı ve haritalı rapor alınması ve orman sınırlandırma tutanağında dava konusu olan yerlerin öncesinin orman olup, bu niteliği yitirdiğinden dolayı orman sınırı dışında bırakılıp bırakılmadığının araştırılması, öyle ise, tahditten önce orman olan bu yerdeki zilliyetliğin iktisap sağlanmayacağı ve tahdidin yapıldığı tarihten tespit gününe kadar iktisapa yeterli yirmi yıllık sürenin gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi, kadastro yapılmamış ise bilimsel alanda görev yapan üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla tapu kaydının kapsamı belirlenip, kapsamı dışında kalan taşınmazlar yönünden 6831 sayılı Orman Kanununun 1.maddesi hükmünce orman araştırması yapılması" gereğine değinilmiştir.
Yargıtay bozma ilâmı sonrası aynı hukukî sebebe dayanarak davacı Hazine tarafından .... 501, 502, 503, 504, 507, 508, 509, 510, 511, 512, 513, 514, 515, 516, 517, 518, 519, 520, 521, 522, 523, 524, 525, 526 ve 542 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak açılan davaların yürütüldüğü mahkemenin 1990/ 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 160 ve 255 Esas sayılı dosyalar eldeki dava ile birleştirilmiştir.
Mahkemece, davacı ... tarafından açılan davanın kısmen kabulüne; çekişmeli 500, 501, 502, 503, 504, 507, 508, 509, 510, 511, 513 ve 542 parsel sayılı taşınmazların tespitinin iptali ile, 500, 501, 502, 503, 504, 507, 508 ve 509 parsel sayılı taşınmazların orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline,
Çekişmeli 510 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi ...un 08/05/2013 tarihli rapor ve krokisinde, (A) harfi ile işaretli 2898,48 m2"lik kısmın ifrazı ile aynı son parsel numarası verilerek orman vasfı ile ...adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın (B) harfi işaretli 97,67 m2"lik kısmın tespit gibi kargir ev ve tarla vasfı ile Mustafa oğlu Ahmet Kılıç mırasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline,
Çekişmeli 511 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi ....rapor ve krokisinde, (A) harfi ile işaretli 543,91 m2"lik kısmın ifrazı ile aynı son parsel numarası verilerek orman vasfı ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın (B) harfi işaretli 168,11 m2"lik kısmın tespit gibi ahşap ev ve tarla vasfı ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
Çekişmeli 513 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi .... 08/05/2013 tarihli rapor ve krokisinde, (A) harfi ile işaretli 3006,64 m2" lik kısmın ifrazı ile aynı son parsel numarası verilerek orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın (B) harfi işaretli 1550.22 m2"lik kısmı tespit gibi ahşap ev ve tarla vasfı ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
Çekişmeli 542 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi .... 08/05/2013 tarihli rapor ve krokisinde, (A) harfi ile işaretli 125.76 m2"lik kısım ile, (B2) harfı ile işaretli 555,97 m2"lik kısımların aynı ada son parsel numarası verilerek orman vasfı ile ...
- 3 -
2014/3846 - 7413
adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın (B1) harfi işaretli 962,96 m2"lik kısmın tespit gibi tarla vasfı ile.... Adına tapuya kayıt ve tesciline,
Çekişmeli 512, 514, 515, 516, 517, 518, 519, 520, 521, 522, 523, 524, 525, 526 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi davalılar adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve aslî müdahil ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 22.10.1979 tarihinde ilân edilerek bir yıllık hak düşürücü süre sonunda kesinleşen orman kadastrosu ve 2.madde uygulaması çalışması vardır.
1) Aslî müdahil ... Müdürlüğünün temyiz itirazları yönünden;
Vakıflar Genel Müdürlüğünün ... Köyü 500, 502, 507, 509, 511, 513, 515, 516, 517, 518, 520, 521, 522, 523 ve 524 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davalarının mahkemenin 1990 tarihli kararları ile reddine karar verildiği, bu hükümler aslî müdahil ... tarafından temyiz edilmediğinden, davaların aslî müdahil .... yönünden kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla, aslî müdahil Vakıflar Genel Müdürlüğünün temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davacı Hazinenin;
a) Çekişmeli Koldere Köyü 512, 517, 518, 522 ve 523 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları bakımından;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu, eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada ise taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
b) Çekişmeli ... 510, 511 ve 513 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile işaretli, 542 parsel sayılı taşınmazın (B1) ile işaretli kısımlarına yönelik temyiz itirazları bakımından;
Çekişmeli taşınmazların temyiz edilen bölümlerinin orman tahdidi dışında kaldığı, evveliyatı itibariyle de orman sayılmayan yerlerden olduğu ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlendiğine göre, davacı Hazinenin esasa ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, taşınmazların orman sayılan ve sayılmayan bölümlerinin yüzölçümü toplamının, taşınmazların kadastro tesbiti ile belirlenen yüzölçümüyle uyumlu olmadığı görülmüştür. Mahkemece, bu çelişki giderilmeden hüküm kurulması yerinde değildir.
Bu nedenle; dosya hükme esas alınan fen bilirkişisine verilerek taşınmazların orman sayılan ve sayılmayan bölümlerinin yüzölçümü toplamının, taşınmazların kadastro tesbiti ile belirlenen yüzölçümüyle uyumlu olmama nedeni ve şayet taşınmazların kadastro tesbiti ile belirlenen yüzölçümü değerleri hatalı ise, bu hususu nedenleriyle açıklayacak şekilde veya kadastro tespiti ile belirlenen yüzölçümü değerleri hatalı değil ise, taşınmazların orman sayılan ve sayılmayan bölümlerinin taşınmazların kadastro tespiti ile belirlenen toplam yüzölçümü değerleri ile uyuşacak şekilde (yani orman sayılan ve sayılmayan bölümlerinin toplamının, taşınmazların kadastro tespiti ile belirlenen yüzölçümünü verecek şekilde) açıklamalı ek rapor alınması, mahkeme hükmünün sadece davacı Hazine tarafından temyiz edilmesi nedeniyle, hüküm ile Hazine adına tesciline karar verilen bölümler yönünden Hazine yararına usûlî kazanılmış hak oluşacağı dikkate alınarak, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Eksik incelemeye dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanun aykırı olup bu bölümlere ilişkin hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
- 4 -
2014/3846 - 7413
c) Çekişmeli ... Köyü 514, 515, 516, 519, 520, 521, 524, 525 ve 526 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları bakımından;
Mahkemece çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla toprak edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki; hükme esas alınan 25.04.2013 tarihli uzman orman bilirkişi kurulu raporuna ekli memleket haritasında çekişmeli taşınmazların kumluk işaretli bölümde kaldığı, dereye bitişik olduğu ve Hazine davada taraf olarak yer aldığı dikkate alındığında jeolog bilirkişiden alınan rapor taşınmazların aktif dere yatağı olup olmadığını belirlemede yeterli olmadığı gibi, dosya kapsamında yapılan inceleme ve araştırma gerçek kişiler yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespit edilmesinde de yetersizdir.
Bu cümleden olarak; çekişmeli taşınmazlar dereye bitişik olduğundan zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığına ilişkin jeolog bilirkişinden yeterli rapor alınmamış, eski ve yeni hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları ile topoğrafik fotogrametri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği getirtilerek uygulanıp taşınmazların niteliği ile konumu ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadıkları saptanmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
O halde; doğru sonuca varılabilmesi için, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile dava tarihinden 15 - 20 yıl önce çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ve bir jeolog bilirkişiden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde yeniden keşif yapılarak yerel bilirkişi yanında varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yerler ve çevresi belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü belirlenmeli, taşınmazların zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği, sel basması nedeniyle zilyetliğin kesintiye uğrayıp uğramadığı, bu durumun ne kadar sürdüğü, en son olarak taşınmazlarda taşkın yaşanmasının üzerinden ne kadar süre geçtiği gibi hususlar yerel bilirkişi yanında varsa zilyetlik tanıklarına sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; jeolog bilirkişi, tarım uzmanı bilirkişi ve fen bilirkişisine ortak rapor düzenlettirilerek taşınmazların önceden ya da halen aktif dere yatağı olup olmadığı, taşkın tehdidi altında bulunup bulunmadığı, suyun en yüksek seviyede olduğu zamandaki hali belirlenmeli, toprak yapısı, bitki örtüsü ve eğim durumu itibarıyla ekonomik amacına uygun zilyetliğin sürdürülüp sürdürülemeyeceği, üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi gibi hususlarının ayrıntılı ve açık bir şekilde açıklattırılmalı, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Değinilen yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanun aykırı olup, bu taşınmazlara ilişkin hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; asli müdahil ... temyiz DİLEKÇESİNİN REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
2) Yukarıda ikinci bendin “a” fıkrasında açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin çekişmeli ... 512, 517, 518, 522 ve 523 parsel sayılı taşınmazlara yönelik kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
- 5 -
2014/3846 - 7413
3) Yukarıda ikinci bendin “b” ve “c” fıkrasında açıklanan nedenlerle; çekişmeli... 510, 511 ve 513 parsel sayılı taşınmazların (B) harfi ile işaretli, 542 parsel sayılı taşınmazın (B1) ile işaretli kısımlarına ve 514, 515, 516, 519, 520, 521, 524, 525 ve 526 parsel sayılı taşınmazların tamamına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 09/09/2014 günü oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.