14. Hukuk Dairesi 2017/1827 E. , 2020/7798 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24/02/2015 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın husumet nedeniyle reddine dair verilen 12/02/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, komşuluk hukukuna dayalı aykırılığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin 140 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının, müvekkilinin taşınmazının bitişiğinde bulunan 139 parsel sayılı taşınmazın bahçesine kamelya yaptığını, yapılan kamelyanın davacının manzarasını,hava akımını engellediğini, kamelyada yapılan gürültülü konuşmaların davacıya rahatsızlık verdiğini,sözlü ve yazılı ihtar edilmesine rağmen davalının tutumunu sürdürdüğünü, komşuluk hukukuna aykırı imalat nedeniyle muarazanın giderilmesi ile anılan imalatın kal’ini talep ve dava etmiştir.
Davalı, zamanaşımının dolduğunu, davanın sadece kendisine açılmasının yanlış olduğunu, taşınmazın Nurhayat Amaratoğlu adında bir paydaşının daha olduğunu, kamelyanın bizzat davacı tarafından yapıldığını, davacının şimdiye kadar bu duruma ses çıkarmadığını,davacının kötüniyetli olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu kamelyanın bulunduğu 139 parsel sayılı taşınmazda davalının eşi ...’in 1 No’lu bağımsız bölüm maliki olduğu, davalının payının bulunmadığı, davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiş, mahkemece 29.09.2016 tarihli ek kararla, dava konusunun miktarı itibariyle kararın kesin olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Ek kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- 29.09.2016 tarihli ek kararın temyiz incelemesi yönünden;
İnşaat bilirkişisinin 16.10.2015 tarihli raporunda davaya konu kamelyanın değerinin 2.000,00 TL, yerinden sökülerek kaldırılması masraflarının 200,00 TL olduğu belirtilmiş olup mahkemece, hesaplama yöntemi belirtilmeden, masraf ve tutarlar kalem kalem gösterilmeden, denetime elverişsiz şekilde hazırlanan rapor ile belirlenen değere itibar edilerek verilen kararın kesin olduğu gerekçesiyle temyiz talebinin reddine dair ek karar usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
Bu itibarla mahkemenin temyiz isteğinin reddine ilişkin 29.09.2016 tarihli ek kararı kaldırılarak işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
2-Davacı vekilinin hükmün esasına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Tarafların komşu olduğu, davalı ...’in dava konusu kamelyanın bulunduğu 139 parsel sayılı taşınmazdaki 1 No’lu bağımsız bölüm maliki dava dışı ...’in eşi olduğu gözetilerek, mahkemece, HMK’nın 124. maddesi uyarınca davacıya dava konusu taşınmazın maliklerinin veya mirasçılarının davaya dahil edilmesi suretiyle eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verilmesi, bu süre içinde eksikliğin tamamlanması halinde davanın esastan incelenmesi, tamamlanmaması halinde davanın HMK"nın 119/2 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) No"lu bentte açıklanan nedenlerle mahkemenin 29.09.2016 tarihli 2015/87 Esas, 2016/20 Karar sayılı ek kararına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile ek kararın KALDIRILMASINA; (2) No"lu bente açıklanan nedenlerle, mahkemenin asıl kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.