Esas No: 2021/15488
Karar No: 2022/8578
Karar Tarihi: 09.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15488 Esas 2022/8578 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/15488 E. , 2022/8578 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun reddine dair karara karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 28/02/2019 tarih ve 2019/İHK-17482 sayılı itirazın reddine dair kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 27/03/2009 tarihinde meydana gelen kazada oğlu ....nun vefat ettiğini ve kendisinin de destekten yoksun kaldığını iddia ederek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 40.000 TL Destekten Yoksun Kalma Tazminatını temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan talep etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def’ini ileri sürdüklerini, zarardan sorumlu olan sürücünün aynı zamanda yaptığı kaza nedeni ile alacaklı olmasının mümkün olmadığını, hak sahiplerinin üçüncü şahıs olmayan aksine kazadan sorumlu olan sürücünün ölümü nedeni ile üçüncü şahıs sıfatını kazanamayacağını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından, başvurunun reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili itiraz etmiştir. İtiraz Hakem Heyetinin itirazın reddine dair verdiği karara karşı davacı vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir.
Karayolları Trafik Kanunu’nda zorunlu trafik sigortasına ilişkin olarak, sorumluluğun kapsamı yanında, bu kapsam dışında kalan haller de açıkça düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Dışında Kalan Hususlar” başlıklı 92. maddesinde:
“Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.
a)İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanun’un 105. maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e)Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f)Manevi tazminata ilişkin talepler” hükmü ile zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı düzenleme altına alınmış, burada örnekseme yoluna gidilmeyip tek tek ve tahdidi olarak sorumlu olunmayan haller sıralanmıştır.
Bu noktada üzerinde durulması gereken hususlardan birisi, 2918 sayılı KTK’nın 92/b maddesinde yer alan "İşletenin; eşinin, usul ve fürunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında olduğuna” ilişkin hükümdür.
Bu hükümle kanun koyucu; tehlike sorumlusu zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu kapsamından, sadece tehlike sorumlusu olan işletenin eşinin, usul ve fürunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararları çıkarmıştır.
Şu haliyle, anılan kişilerin mallarına gelen zararlar dışında kalan ölüm ve yaralanmaya ilişkin cismani zararlar ise sigortacının sorumluluğu kapsamında bırakılmış; böylece tehlike sorumlusunun yakınlarının dahi belirtilen anlamda sigorta kapsamında olduğu benimsenmiştir.
Durum bu olunca, işletenin; eşinin, usul ve fürunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin ölümü veya yaralanmaları halinde bundan kaynaklanan zararlarının zorunlu sigorta kapsamında olduğu kabul edilmelidir.
Araç sürücüsünün veya yakınlarının talepleri ise 92. madde kapsamında yer almamakla sigortacının sorumluluğu kapsamında kabul edilmiştir.
Davacı taraf, davaya konu kazada ölen yakının desteğinden yoksun kaldığını iddia ederek tazminat isteminde bulunmaktadır. Davacının talebi ve iddia ettiği zarar, ölenin mirasçısı sıfatına değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatlarına dayanmaktadır. Dolayısıyla, davacının ölenin mirasçısı sıfatına dayanmayan, doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki desteğin kusuru davacıya yansıtılamayacak, sürücü desteğin tam kusurlu olması, onun desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyecektir.(HGK'nun 15/6/2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK'nun 22/2/2012 gün 2011/17-787 Esas- 2012/92 Karar, HGK'nun 16/1/2013 gün ve 2012/17-1491 Esas- 2013/74 Karar sayılı ilamları uyarınca)
Şu hale göre; işleten (veya sürücü) murisin, ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup; bu zarar gerek Kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olmakla, davacıların hakkına, desteklerinin kusurunun olması etkili bir unsur olarak kabul edilemez ve destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilmesi olanaklıdır.
Somut olayda da; davacı, desteği tam kusuru sonucu meydana gelen trafik kazası sonucu vefat etmiş; davacının destekten yoksun kalan sıfatıyla, zorunlu mali sorumluluk sigortacısını hasım göstererek, destekten yoksun kalmaya dayalı tazminat isteminde bulunmuştur. Davacının üçüncü kişi konumunda olduğu, işleten (veya sürücü) yakınlarının uğradıkları destek zararlarının trafik sigortacısının sorumluluğu kapsamı dışında kaldığına ilişkin Kanunda ve buna bağlı olarak poliçede açık bir düzenleme bulunmadığı da yukarıda yapılan açıklamalardan anlaşılmaktadır.
Davacı uğradıkları zarara bağlı olarak talep ettikleri hak, salt miras yoluyla geçen bir hak olmayıp, bilimsel ve yargısal içtihatlarda kabul edildiği üzere destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkıdır. Davacının, ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı, ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağı, dolayısıyla tam kusurlu araç sürücüsünün ve onun eylemlerinden sorumlu olan işletenin kusurunun, işletenin ve sürücünün desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyeceği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve kaza tarihinde yürürlükte olan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı ..., işletenin ve dolayısıyla sürücünün üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve destekten yoksun kalan davacıda zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğuna göre, davalı ... zararın tamamından sorumlu olacağından, davacı, davalı ... şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecektir. (YHGK., 15/6/2011 gün ve 2011/17-142 esas - 411 karar; YHGK., 22/2/2012 gün 2011/17-787 esas, 2012/92 karar; YHGK., 16/01/2013 gün, 2012/17-1491 esas, 2013/74 karar vs.).
Uyuşmazlık Hakem Heyetince her ne kadar; davacı, desteği kendi kusuruyla kazaya ve ölüme sebebiyet verdiğinden, davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle başvurunun reddine karar vermiş, davacının itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetinde itirazın reddine karar verilmiş ise de, davaya konu kaza 27/03/2009 tarihinde meydana gelmiş olup, bu tarihte yürürlükte olan ve yukarıda açıklanan Yasa ve Genel Şartlar hükümleri ve konuya ilişkin Yargıtay'ın yerleşiklik kazanan içtihatlarına göre; davacının talebinin trafik sigortası teminatı kapsamında kaldığı gözetilerek, davalı ... şirketinden destek tazminatı talep etme hakkı bulunduğundan, yazılı gerekçe ile başvurunun reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 09/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.