Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5470
Karar No: 2014/7510
Karar Tarihi: 11.09.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/5470 Esas 2014/7510 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/5470 E.  ,  2014/7510 K.

    "İçtihat Metni"



    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R


    Kadastro sırasında yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle davalı gerçek kişi adına tesbit edilmiştir.
    Davacı, dava konusu taşınmazın tarıma elverişli yerlerden olmasına rağmen davalı yararına zilyetlikle iktisap koşullar oluşmadığı ve dava konusu taşınmazın Hazineye ait olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin tesbit gibi tesciline karar verilmiş, davacı vekili tarafından temyiz edilmek üzere hüküm, Yargıtay 20 Hukuk Dairesinin 24/12/2012 tarih ve 2012/14325 Esas – 14872 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; “Mahkemece, davalı gerçek kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle Hazinenin davasının reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki; mahkemece, 22.02.2011 tarihinde yapılan keşif tutanağında bulunan hâkim gözleminde, dava konusu taşınmazın üzerinde baltalık halinde meşelik, yer yer kayalık ve eğiminin % 60 civarında olduğu, bu kısımların fen bilirkişinin krokisinde işaretlendirildiği gözlem olarak ifade edilmesine rağmen, fen bilirkişi krokisinde böyle bir işaretleme olmadığı gibi, hükme dayanak alınan ziraatçı bilirkişi taşınmazın eylemli durumuna ilişkin olarak sadece hali hazırda ekili olmadığını, orman bilirkişi ise, yine eylemli duruma ilişkin olarak sadece hali vaziyette olduğunu ifade etmiştir. Yine, keşifte dinlenen yerel bilirkişi taşınmazın 20 yıl önce ziraat edildiğini, ancak son 20 yıldır hayvan otlatmakta kullanıldığını, ziraatçı bilirkişi ise, taşınmazın kuru marjinal tarım arazisi olduğunu açıklamıştır. Mahkemece, yukarıda belirtilen çelişkiler giderilmeden hüküm kurulmuştur. Ayrıca, hükme dayanak alınan raporu hazırlayan ziraatçı bilirkişi tarafından hazırlanan rapor, hâkim gözlemi ve yerel bilirkişi beyanı ile uyumlu olmadığı gibi, raporu dava konusu taşınmazdan ziyade yöreye ilişkin genel ifadeler içermektedir. Bundan başka, ormancı bilirkişi tarafından hazırlanan raporda ise, taşınmazın eylemli durumu, çevre parsellerin niteliği, orman bütünlüğünü bozucu nitelik taşıyıp taşımadığı hususları irdelenmediği gibi, taşınmazın eylemli durumuna ilişkin, hali vaziyette olduğu şeklindeki beyan ise, mahkeme gözlemi ile uyumlu değildir. Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama belirtilen bu yönler itibariyle eksik, yetersiz ve çelişik olduğundan, karara dayanak alınan bilirkişi raporları, çekişmeli taşınmazın öncesinin ve hâli hazır niteliğini ve hukukî durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici değildir. Bilirkişilerin eksik, çelişkili ve yetersiz raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz. Bu nedenlerle, mahkemece, eski tarihli
    memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı ve bir ziraat mühendisi ve yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve tarafların aynı yöntemle göstereceği tanıklar hazır olduğu halde yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği araştırılmalı; taşınmazın eski tarihli resmî belgelere ve fiilî durumuna göre kısmen orman sayılan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde, taşınmazın orman sayılan ve sayılmayan bölümleri belirlenip, yüzölçümleri bilirkişi marifeti ile tesbit edilmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın tamamen orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde taşınmazın bütünü yönünden veya kısmen orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde, orman sayılmayan bölüm yönünden, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının (Medenî Kanunun 713. ile 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerindeki koşulların) araştırılması gerekir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.” denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu davacının davasının reddine, dava konusu taşınmazın tesbit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 11.08.1972 tarihinde ilân edilerek 11.08.1973 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra yapılıp 20.02.1991 tarihinde kesinleşen 2/B madde uygulaması vardır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 11/09/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi