20. Hukuk Dairesi 2014/7107 E. , 2014/7611 K.
"İçtihat Metni"... sayılı parselin ifrazıyla186 ada 13, 14 ve 15 sayılı parseller
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 05/05/2011 gün ve 2011/6267 - 5638 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı ... ve katılan davacı ... (...) tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, Asliye Hukuk Mahkemesine verdikleri 20.02.1989 günlü dava dilekçeleriyle; sınırlarını bildirdikleri tapulu ve zilyetliklerinde bulunan taşınmazlarına Orman Yönetimi tarafından haksız olarak müdahalede bulunulduğunu ileri sürerek, davalı kurumun elatmasının önlenmesini istemişler; ... ve arkadaşları, aynı iddiayla davaya katılmışlardır.
Bölgede yapılan arazi kadastrosu çalışmaları sırasında; çekişmeli yer hakkında 186 ada 1 parsel numarası ile kadastro tutanağı düzenlenince dosya görevsizlik kararıyla kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
Mahkemece; davacıların ve katılanların davalarının reddine ve dava konusu ... 186 ada 1 parselin tespit tutanağının iptali ile taşınmazın ..."ın kısmî kamulaştırması sonucu ifrazı nedeniyle 186 ada 13, 14 ve 15 nolu parseller kabul edilerek 186 ada 14 nolu parsel 37883,66 m² yüzölçümüyle niteliğinin orman olarak belirlenmesine, ancak... adına kamulaştırma yolu ile tescil edildiğinden bu kısım hakında karar verilmesine yer olmadığına; yine, 186 ada 13 nolu parsel 18440,67 m² yüzölçümüyle, 186 ada 15 nolu parsel 41542,40 m² yüzölçümüyle orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt va tesciline karar verilmiş; hükmün, katılan davacı ... ... ile davacılar tarafından temyizi üzerine Dairenin 05/05/2011 gün ve 2011/6267 E. 2011/5638 K. sayılı ilamıyla; "İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve Andırın Asliye Hukuk Mahkemesinin 1975/150 - 1981/500 sayılı kararıyla davacıların açtığı ve Orman Yönetiminin katıldığı tescil-elatmanın önlenmesi davası sonucu, davacıların davası reddedilerek, 26.04.1979 günlü fen bilirkişi krokisinde gösterilen 200 dönümlük yerin orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davacıların el atmalarının önlenmesi ile Orman Yönetimine teslimine karar verildiği, bu hükmün taraflar arasında kesin hüküm oluşturacağı, keşifte dinlenen yerel bilirkişi beyanları ve 23.05.2006 günlü fen bilirkişi raporundan ilgili mahkeme kararı ve krokisinin dava konusu yere ait olduğu anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına, "" karar verilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ve elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanuna göre yapılan ve eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Davacı ... ve katılan davacı ... (Kürtül), karar düzeltme dilekçelerinde; mahkemece ve temyiz incelemesini yapan dairece her nekadar çekişmeli taşınmazın ... Hukuk Mahkemesinin 1975/150 - 1981/500 sayılı kararıyla davacıların açtığı ve Orman Yönetiminin katıldığı tescil ve elatmanın önlenmesi davası sonucu, davacıların davası reddedilerek, 26.04.1979 günlü fen bilirkişi krokisinde gösterilen 200
- 2 -
2014/7107 - 7611
dönümlük yerin orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davacıların elatmalarının önlenmesi ile Orman Yönetimine teslimine karar verildiği, bu hükmün taraflar arasında kesin hüküm oluşturacağı, ilgili mahkeme kararı ve krokisinin dava konusu yere ait olduğu gerekçesiyle davanın reddine ve taşınmazların orman olarak Hazine adına tesciline karar verilmişse de, yapılan keşif uygulamanın yetersiz olduğu ve anılan dosyada bakanlık mütalaası ile karar verildiği, kesin hüküm kabul edilen dosyanın dayanak krokisinde buğday ekili 60.000 m2"lik dava dışı ihtilafsız bir alan olduğu, Bakanlık mütalaasına konu 200.000 m2"lik alanın bu ihtilafsız alanın dışında ve batısında kaldığı, öncesinde tarla olduğu, orman ve ziraat raporunda orman sayılamayan yerlerden olduğu ve ziraat arazisi olduğu belirildiği halde, anılan dosyanın krokisi yanlış uygulanarak karar verilmesinin usûl ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek Dairenin onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
Mahkemece keşifte dinlenen orman bilirkişi raporuna göre, çekişmeli taşınmaz komşu taşınmazlarla birlikte yörede 3402 sayılı Kanuna göre yapılan ve eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosunda orman kadastro sınırları dışında orman sayılmayan yerlerden olduğu; ayrıca, 1952 tarihli hava fotoğrafında orman örtüsü olmayan açık alanda gözüktüğü ve yine 1956 tarihli memleket haritasına göre taşınmazın beyaz renkli açık alanda görüldüğü ve eğimi % 4-5 toprak muhafaza karakteri taşımayan orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtilmiş, memleket haritasında lokal olarak gösterilmiş, hava fotoğrafındaki yeri de işaretlenmemiştir.
Ayrıca, hükme dayanak alınan fen bilirkişi raporunda davacı tarafın dayandığı geldisi Haziran 1313 tarih 1 numaralı tapu olan Nisan 1939 tarih 22-23 nolu tapu kayıtları ile 1936 tarih ve 139 tahrir numaralı vergi kaydı hudut olarak uygulanmış miktar olarak yüzölçümeriyle nereye isabet ettiği saptanmamıştır.
Kaldı ki; Bakanlık mütalaasına konu olan takribi alanı gösteren ve fennî sıhhate haiz olmayan kroki ile asliye hukuk mahkemesinin 1974/150 Esasında bulunan 26.4.1979 tarihli fen bilirkişi raporunun eki olan krokinin ve yine bu ilâmın infazı nedeniyle yapılan itiraz üzerine icra tetkik merci hakimliğinin 1986/11 Esasında düzenlenen 24/07/1987 tarihli krokilerin kapsamları usûlünce uygulanarak gösterilmemiştir. Bu nedenle; eksik inceleme, araştırma ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez.
Bu nedenle, mahkemece; davalı tarafın dayandığı Haziran 1313 tarih 1 numaralı tapu olan Nisan 1939 tarih 22-23 nolu tapu kayıtlarının ilk tesisinden (Haziran 1313 tarih 1numaralı kayıtların Osmanlıca aslından tercümesi yaptırıldıktan sonra,) itibaren tüm gitti kayıtları çıkartılarak tedavüllerinin ve varsa revizyonlarının Tapu Müdürlüğünden ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden sorulması, yani; dayanak tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve varsa krokileri ile revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, 186 ada 2, 3, 7, 8, 9 ve 10 parseller ile 207 ada 2 numaralı komşu parsel tutanak ve varsa dayanak kayıtları, eski tarihli memleket haritası, 1956 tarihli memleket haritasının hazırlanmasında altlık olarak kullanılan 1952 tarihli hava fotoğrafı, 1980"li yıllara ait hava fotoğrafı, memleket haritaları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ... (....) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi, bir harita mühendisi ve bir tapu fen elemanından oluşacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaza ve çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, ... Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yer üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa
...
dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; yukarıda değinilen fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle haritalar yerine uygulanarak taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; ayrıca, ziraat ve bilirkişiden taşınmazın halihazır ne şekilde kullanıldığı, eğimi, üzerindeki varsa bitki örtüsü, ağaçların cinsi, yaşı, kapalılık durumu hakkında ayrıntılı rapor alınmalı, keşifte dinlenecek yaşlı ve tarafsız mahalli bilirkişi eliyle dayanılan tapu kayıtları mevki ve hudutları itibariyle kapsamlı bir şekilde uygulanmalı, bilinemeyen hudutları ayrıca, tanıklardan sorulmalı, ilk tesisi tapu kaydının tüm hisse kayıtları ile birlikte dava konusu taşınmaza uyduğunun kabulü halinde 3402 sayılı Kanunun 20/C maddesine göre tapu kaydı değişir sınırları içerdiğinden miktarına itibar edilmeli, tapu kaydının en son malikleri ile davalılar arasındaki irsî veya akdî illiyet bağı kurulmalı, komşu parsel tutanak örnekleri ile varsa dayanak kayıtları getirtilmeli ve uygulanmalı dava konusu taşınmaz yönünün bu kayıtlarda ne olarak okunduğu saptanmalı, dayanılan tapu kaydının uygunluğu denetlenmelidir.
Yukarıda resmî belgelere dayalı olarak yapılan uygulamanın dışında asliye hukuk mahkemesinin 1974/150 E.-1981/5000 K. sayılı dosyasında 26/04/1979 günlü fen bilirkişi raporunda gösterilen 200 dönümlük bölümün bakanlık mütalaasına göre orman olduğuna karar verilmiş ise de, kadastro paftasında nereye isabet ettiği, dava konusu 186 ada 1 parselin bulunduğu yere isabet edip etmediğinin saptanmalı, aynı krokide 60.000 m2"lik dava dışı ihtilafsız bir alan olduğu, yine bu alanın batısında buğday ekili 9.000 m2 ihtilafsız bir alan ile kuzey batıda 9.000 m2 ihtilafsız bir alan olduğu gösterilmiştir. Bu ihtilafsız alanların 186 ada 1 parselin kadastro krokisine ve paftasında nereye isabet ettiği saptanmalıdır. Ayrıca; kararın infazı sırasında infaz krokisine itiraz üzerine, İcra Tekkik Mercii Hâkimliğinin 1986/11 E. -1988/2 K. sayılı dosyasının dayanağını teşkil eden 24/07/1987 tarihli kroki ile 186/1 parsel kadastro paftası birbirleri üzerine çakıştırılarak düzenlenecek rapor ve krokide, dosyalarda adı geçen herbir krokiler ile dayanak Haziran 1313 tarih 1 ve Nisan 1939 tarih 22 nolu tapu kaydının hudut ve kapsamları ayrı ayrı belirlenip krokide yeri ayrı renklerle gösterilerek ayrıntılı açıklama getirilmelidir.
Böylece, 26/04/1979 tarihli kroki ile 24/07/1987 tarihli krokilerin kapsamları ayrı ayrı işaretlenmeli, dava konusu 186 ada 1 parseli kapsayıp kapsamadığı ya da bu parselin dışında kalıp kalmadığı saptandıktan sonra dayanılan tapu kaydının da bu krokilerin kapsamı içerisinde kalıp kalmadığı belirlenmeli, buna ilişkin olarak ayrıntılı ve açıklamalı fen bilirkişilerden birlikte rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırmaya bilirkişilerin yetersiz raporlarna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... ve katılan davacı ... (Kürtül)"nun karar düzeltme istemlerinin KABULÜ ile Dairenin 05/05/2011 gün ve 2011/6267 E. 2011/5638 K. sayılı Onama Kararının ortadan KALDIRILMASINA ve yerel mahkemenin 28.02.2006 gün ve 1996/279 Esas 2006/109 Karar sayılı hükmünün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/09/2014 günü oy birliği ile karar verildi.