Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3941
Karar No: 2017/14448
Karar Tarihi: 23.10.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/3941 Esas 2017/14448 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/3941 E.  ,  2017/14448 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalı ile 22/02/2004 tarihinde evlendiklerini ve aralarındaki geçimsizlik nedeniyle ... 3. Aile Mahkemesinin 2012/676 esas 2012/736 karar sayılı dosyası ile boşandıklarını, düğünde kendisine takılan 15 adet 22 gr ... burması altın bilezik, 150 gr 22 ayar altın set ve 24 adet çeyrek altının, 2007 yılında evlilik birliği devam ederken davalı tarafça bozdurularak iş makinesi satın almakta kullanıldığını ve bu altınların bir daha kendisine iade edilmediğini belirterek, dava konusu ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde ziynetlerin bedelinin (harca esas değer 44.126,00 TL olmak üzere) davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, boşanma davasının 26/02/2011 tarihinde kesinleştiğini, boşanma dosyasında ziynetlerle ilgili hiçbir serzenişte bulunmayan davacının aradan 4-5 yıl geçtikten sonra bu davayı açtığını, davacıya düğünde 5 adet 10-11 gr bilezik, ayrıca küçük bir kolye, küpe ve yüzükten oluşan bir takım set takıldığını, bunun haricinde bir kısmı kendisine bir kısma davacıya olmak üzere 10-15 adet çeyrek altın takıldığını, davacının altınlarının bozdurularak iş makinesi alınmasının söz konusu olmadığını, davacının kolundaki bilezikleri ve birtakım eşyalarını da alarak, çocuğu evde bırakıp evi terk ettiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, dava konusu edilen ziynet eşyalarının düğünde sonra davalı tarafça iş makinesi almak üzere bozdurulduğu iddiasının davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    Dava, ziynet eşyası alacağı istemine ilişkindir.
    Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
    Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalı tarafça bozdurularak harcandığını ileri sürmüş, davalı koca ise bu altınların davacı tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla, bunların davalı tarafın zilyetlik ve korunmasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, kadının ispatlaması gerekir.
    Ne var ki somut olayda davacı kadının iddiası, dava konusu ziynet eşyalarının evden ayrılırken elinden alındığı ya da götürülmesine engel olunduğu değil, evliliğin devamı süresince davalı tarafça elinden alınarak, iş makinesi almak üzere bozdurulduğu ve harcandığı yönündedir. Davacı bu iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Davacı iddiasının ispatı için tanık deliline dayanmış ve gösterdiği tanıklar mahkemece dinlenmiştir. Davacı tanıkları beyanlarında düğünden sonra davalının davcıya ait takıları bozdurup kepçe aldığını, bu altınları daha sonra davacıya iade edeceğini söylemesi karşın iade etmediğini duyduklarını belirtmişler, bunun haricinde davacının kardeşi olan tanık ... ise, davacı kardeşinin düğünden sonra kendisine, davalının iş makinesi almak için takılarını istediğini söylediğini, kendisinin de cevaben "güzel olur, kazanır öder" dediğini, bunun üzerine davacı kardeşinin buna razı olduğu, kardeşinin takıları ile davalının iş makinası (kepçe) aldığını ancak takıların bir daha iade edilmediğini beyan etmiştir. Buna göre, dinlenen tanıkların beyanları hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı kadının altıların sırasında davalı tarafça bozdurulduğu ve iş makinesi almak için kullanıldığı yönündeki iddiasını ispat ettiği anlaşılmaktadır.
    O halde mahkemece,yukarıdaki ilkeler gözetilerek, öncelikle düğünde takılan ziynetlerin tamamının miktarının tespiti ile taraf delilleride değerlendirmek suretiyle, davacı tarafça varlığı kanıtlanan ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi