3. Hukuk Dairesi 2016/4679 E. , 2017/14450 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki asıl davada vasiyetnamenin tenfizi, karşı davada vasiyetnamenin iptali-tenkisi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı-karşı davalı, muris ..."ın, ... noterliğince tanzim edilen 17/09/1991 tarih ve .....yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile ... İlçesi .... 126 ada 1 parsel sayılı taşınmazı kendisine vasiyet ettiğini, bu vasiyetnamenin ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 05/12/2007 tarih 2007/469 esas ve 2007/537 karar sayılı kararı ile açıldığını, davalı ... hariç diğer tüm mirasçıların tapu sicil müdürlüğüne giderek vasiyetnameye konu taşınmazdaki hisselerinin tamamını kendisine devrettiklerini ancak davalının bunu kabul etmediğini belirterek, ... Noterliğinin 17/09/1991 tarih 4165 yevmiye nolu vasiyetnamesinin tenfizine ve dava konusu taşınmazın davalı adına olan 3/16 hissesinin adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı-karşı davacı, vasiyetnamenin tenfizine yönelik açılan davayı kabul etmediğini, miras bırakan babasının kendisinden ve diğer kardeşlerinden mal kaçırma amacıyla bu vasiyetnameyi düzenlediğini, babasının davacı kardeşini zenginleştirme çabasında olduğu, dava konusu vasiyetnamenin kendisinin miras hakkını ortadan kaldıran ve mafhuz hisseyi de aşar mahiyette bir hukuki işlem olduğunu ileri sürerek, vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir.
Mahkemece, "davalı-karşı davacının, murisin kendisinden mal kaçırdığı iddiasına yönelik bir delil ibraz etmediği, murisin davacıdan mal kaçırmak amacıyla davaya konu vasiyetnameyi düzenlediği bir an için kabul edilse dahi bu durum iptal sebepleri arasında sayılmadığından vasiyetnamenin iptali davasına dayanak yapılamayacağı, bu itibarla dava konusu vasiyetnamenin iptalini gerektirecek sebeplerin mevcut olmadığı" gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, Davacı ..."ın vasiyetnamenin tenfizine yönelik açtığı davanın kabulüne; ... Noterliğinin 17/09/1991 gün ve 4165 sayılı vasiyetnamenin
tanınmasına, ... ili, ... ilçesi, .... 126 ada 1 nolu parselin davalı ... adına kayıtlı 3/16 hissesinin iptali ile ... ilçesi ,.... 126 ada 1 nolu parselin iptal edilen 3/16 hissesinin davacı .... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, Karşı davacı ..."in davacı karşı davalı ... aleyhine açtığı vasiyetnamenin iptaline yönelik davanın reddine; karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı-karşı davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-)TMK. 571/son maddesine göre; "Tenkis iddiası, def"i yoluyla her zaman ileri sürülebilir"
Vasiyetnamenin tenfizi davalarında da tenkis def"i her zaman ileri sürülebilir.
Somut olayda; davalı-karşı davacı ....cevap-karşı dava dilekçesinde "...dava konusu vasiyetnamenin kendisinin miras hakkını ortadan kaldıran ve mafhuz hisseyi de aşar mahiyette bir hukuki işlem olduğu" şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı-karşı davacının bu beyanının tenkis defi niteliğinde olduğu açıktır.
Buna göre mahkemece, davalı-karşı davacının yukarıda bahsi geçen beyanının vasiyetnamenin tenkisi istemini de içerdiği değerlendirilerek, tarafların tüm delilleri toplanmak suretiyle, tenkis talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu yönde bir inceleme yapılmaksızın, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı- karşı davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.